Anasayfa » A DAN Z YE ŞEHİRLERİMİZ » 26 ESKİŞEHİR

26 ESKİŞEHİR

Eskişehir,

Eskişehir Türkiye’de birçok ilk şeylere imza atmış bir kenttir, tertemiz caddeleri, düzgün konuşan insanları, uygar bir yaşam denince akla gelen ilk şehirlerden biridir, aynı zamanda nüfusunun çoğunluğunu balkan ülkelerinden (Romanya, Bulgaristan, eski Yugoslavya, Arnavutluk, Rusya Kırım ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen göçmenlerin oluşturduğu bir göçmen kentir. Sosyal yapı olarak Ankara’ya biraz benzer, ama Ankara’nın biraz küçültülmüş hali desek daha uygun düşer, tipik bir cumhuriyet şehridir, son derece kibar ve nazik insanlar yaşar bu şehirde, aslında değerini ancak oradan ayrıldığınızda anlayabileceğiniz bir şehirdir. Evlere, caddelere iyi bakıldığında nostajik bir avrupa görüntüsü hakimdir, öğrenci şehridir aynı zamanda, aslında eski değil, ülkemize her açıdan birçok yenilikker getiren yeni şehirdir burası… sanayi ve ticari açıdan da oldukça hızlı gelişen şehirlerden biridir. Kentin birde tarihi ve coğrafi konumuna göz atacak olursak Eskişehir,

Yaklaşık 600, 000 nüfusuyla iç Anadolu bölgesinin kuzeybatısında yer alır, kuzeyde Karadeniz, kuzeybatıda Marmara, batı ve güneybatıda Ege bölgeleri Eskişehire komşudur, ilin yüzölçümü 13.652 kilometre karedir, esasen kent çok eski bir yerleşim merkezidir, bölgenin ilk yerleşme noktası şimdiki yerin 6 km kuzeyindeki Dorylaion’ dur. Tarihinin çok eski olmasından dolayı da Eskişehir adı verilmiştir. Yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu çıkan eserlerin verdiği bilgilerden, Eskişehir ve yöresinin, milat’tan önce 3000 yıllarına kadar varan eski bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır. Anadolu’ da milat’tan önce 2000 yılında hüküm süren Hititler devrinde de Eskişehir ‘in önemi ve yeri dolayısıyla Eti ‘lik (Beylik) olduğu görülmektedir.

Milat’tan önce 1200 yılından sonra Frig’ler Anadolu’ya girmiş ve Eskişehir bir Frig şehri olarak Dorylaion adı ile kurulmuştur. Frig’lerden sonra şehir Lidyalı’ların, ve milat’tan önce 546 yılında da Perslerin hakimiyetine girmiştir, m.ö. 334 yılında iskender’in eline geçen Eskişehir, iskender’in ölüm tarihi olan m.ö. 323 yılına kadar Hellenizm dönemini yaşamıştır. Greklerin, (Rumlar’ın) Anadolu’ ya bu devirde, kitleler halinde gelip yerleştikleri, tarihi belgelerden anlaşılmıştır. M.ö. 190 yılında Romalı’ların eline geçen Eskişehir, Roma’ nın milat’tan sonra 395′ de ikiye bölünmesine kadar Roma İmparatorluğu’nun, sonra da Bizanslı’ların idaresinde kalmıştır. Büyük Selçuklu imparatorluğu zamanında doğudan gelen bir çok Türk Boyları, Bizanslı’ların zayıflığından da istifade ederek Doğu Anadolu’ ya yerleşmeye başlamışlar. Aslında selçuklu Hükümdarı Alparslan’ın 1071’de Malazgirt Savaşını kazanmasından sonra Türklere bütün Anadolu kapıları açılmış oldu. Süratle ilerleyen Türk orduları 1074’de Eskişehir’i aldılar. Bundan sonra Eskişehir, doğudan devamlı gelen boylar için bir yerleşme noktası oldu.

imgresEskişehir, Anadolu Selçuklu’larla Haçlı’lar arasında yapılan kanlı savaşlara sahne olmuştur, Eskişehir Anadolu Selçuklu’larının kuruluşundan yıkılışına kadar bir Selçuklu şehri olarak kaldığı halde, bu savaşlar nedeniyle fazla Selçuklu eseri yapılamamıştır. Anadolu Selçuklu’larının tarihi eserleri, o devirde uzun süre uç beyliğin merkezi olan Sivrihisar’da görülür. Osmanlı Devletinin Kurucusu Osman Bey, 1284 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Mesut tarafından gönderilen fermanla aşiret reisliğinden çıkarak uç beyi olmuştur. Osman Bey, uç beyi olduktan sonra, gün geçtikce kuvvetlenmiş ve 1289 yılında hakimiyet sahasına Eskişehir ve inönü’ yü de katmıştır. Osmanlı’ların ilk zamanlarında, devletin kuruluş merkezlerinden birisi olması sebebiyle Eskişehir’e yakın ilgi gösterilmişse de, Duraklama ve Gerileme devirlerinde pek ilgi gösterilmemiştir. Bu nedenle Eskişehir, yakın zamana kadar gelişememiştir.

Şehir, ancak 1877-1878 Osmanlı – Rus harbinden sonra muhacirlerle beraber kalabalıklaşmaya başlamış ve gelişmiştir. Eskişehir’in asıl gelişmesi demiryolunun işletmeye açılmasından sonra başlamıştır. Bugün Türkiye’nin sayılı merkezlerinden biri olan Eskişehir, Fatih’in ilk zamanlarına kadar Ankara Beyliğine bağlı olarak kalmıştır. 1451 yılından sonra Kütahya’ nın Beylerbeylik haline gelmesi üzerine Anadolu idari Teşkilatında değişiklik olmuş, bu arada Ankara’ ya bağlı bulunan Eskişehir, Kütahya Beylerbeyliğine bağlanmıştır. 1841 yılından sonra değişen idari taksimatta Eskişehir, merkezi Bursa olan Hüdavendigar eyaletine bağlanmış ve 1925 yılına kadar Kaymakamlıkla idare edilmiştir. Son yıllarda sanyı ve tıcari bakımdan hızla gelişen kent Ankara gibi bozkir bir iklim ile Bursa gibi yeşil lik iklimin birleştiği noktadır, şehir çıkışlarında bu fark biraz göze batar. Cumhuriyetin ilanından sonra, Sancak ve mutasarrıflıkların il yapılmaları üzerine, Eskişehir’de 1925 yılında il olmuştur, 1926 yılında Eskişehir’in, Sivrihisar, Mihallıçcık ve Seyitgazi olmak üzere üç ilçesi bulunuyordu, daha sonra Çifteler, Mahmudiye, Sarıcakaya ilçe haline getirildi ve Eskişehir’in ilçe adedi 6’ya çıkmış oldu, en sonunda Alpu, Beylikova, Günyüzü, Han ve Mihalgazi ilçe haline getirilmiş oldu ve böylece ilçe sayısı 12’ye çıkmış oldu.

imagesEskişehir il alanı, Sakarya Irmağı ile Porsuk ve Sarısu Çayları havzalarını kaplamaktadır. Havzaların denize doğru eğimleri fazla değildir. Bu nedenle akarsular, havzaların yüksek bölümlerinden taşıdıkları maddeleri, alçak kesimlere yığarak çok geniş düzlükler oluşturmuştur. Ovaların, il toplam alanı içindeki payı yüzde 26 dolayındadır. Eskişehir’de ovalar, ovaların çevrelerini kuşatan dağlar ve platolardan oluşan normal bir topografya görülü, ildeki önemli vadiler Sakarya ve Porsuk vadileridir. Porsuk Ovası, Kütahya il sınırından başlar, Porsuk Çayı’nın yatağı boyunca kuzeydoğu yönünde uzanır. Eskişehir il merkezinden sonra, doğuya yönelir ve Ankara il sınırına dek devam eder. Eskişehir ilinde yaylalık alanlar Türkmen Dağı’nın doğu uzantıları ile Bozdağ, Sündiken Dağları üzerindedir. Porsuk ve Sakarya Havzalarını birbirinden ayıran Sivrihisar Dağları üzerinde de yaylalık alanlar bulunmaktadır. Eskişehir il alanı daha çok platolar ve dağlarla kaplıdır. Yaylalar, il topraklarının yüzde 0.6 gibi çok küçük bir bölümünü oluşturur.