Anasayfa » Hadislerimiz » Hadislerimiz (Hz Muhammed s.av)

Hadislerimiz (Hz Muhammed s.av)

HADİS OKU
Peygamber efendimizin Söylemiş olduğu hadislerin bir kısmını sizlere  hazırladık

1. KISIM 1. Hadis

resimli hz muhammed s.a.v sözleri
Allah Rasûlü; “Din nasihattır, samimiyettir” buyurdu.

“Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk.

O da; “Allah’a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara” diye cevap verdi.

Müslim, İmân, 95

Şuan: 1. KISIM 2. Hadis

İslâm, güzel ahlâktır.
Kenzü’l-Ummâl, 3/17

Şuan: 1. KISIM 3. Hadis
İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.

Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16.

Şuan: 1. KISIM 4. Hadis
Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.

Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6

resimli hz muhammed s.a.v sözleri
Şuan: 1. KISIM 5. Hadis
İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sözüdür.

Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6.

Şuan: 1. KISIM 6. Hadis
Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.

Tirmizî, İlm, 14.

Şuan: 1. KISIM 7. Hadis
Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz. (Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez.)

Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.

Şuan: 1. KISIM 8. Hadis
Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlâkın gereğine göre davran.

Tirmizî, Birr, 55.

resimli hz muhammed s.a.v sözleri
Şuan: 1. KISIM 9. Hadis
Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi  sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.

Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275; Beyhakî, fiu’abü’l-Îmân, 4/334.

Şuan: 1. KISIM 10. Hadis
İman, yetmiş küsür derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır.

Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58.

Şuan: 1. KISIM 11. Hadis
Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.

Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.

Şuan: 1. KISIM 12. Hadis

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz; Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz.
Tirmizî, Fedâilü’l-Cihâd, 12.

Şuan: 1. KISIM 13. Hadis
Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.

İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta’, Akdıye, 31.

resimli hz muhammed s.a.v sözleri
Şuan: 1. KISIM 14. Hadis

Hiçbiriniz kendisi için istediğini, mü’min kardeşi için istemedikçe gerçek iman etmiş olamaz.
Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71.

Şuan: 1. KISIM 15. Hadis
Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmanına teslim etmez. Kim, mümin kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır.  Kim bir müslümanın kusurunu örterse, Allah da Kıyamet günü onun kusurunu örter.

Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58

Şuan: 1. KISIM 16. Hadis
İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş olamazsınız.

Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56.

Şuan: 1. KISIM 17. Hadis
Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.

Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.

hz muhammed resimli sözleri
Şuan: 1. KISIM 18. Hadis

Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; Ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla din kardeşi ile dargın durması helâl olmaz.
Buhârî, Edeb, 57, 58.

Şuan: 1. KISIM 19. Hadis
Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır.

Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.

Şuan: 1. KISIM 20. Hadis
Mümin kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getiremeyeceğin bir söz verme.

Tirmizî, Birr, 58.

Şuan: 1. KISIM 21. Hadis
Mümin kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.

Tirmizî, Birr, 36.

Şuan: 1. KISIM 22. Hadis
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.

Müslim, Birr, 33; ibn Mâce, Zühd, 9;Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.

hz muhammed sözleri

Şuan: 1. KISIM 23. Hadis
llah’ın rızası, anne ve babanın rızasındadır.

Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.

Tirmizî, Birr, 3.

Şuan: 1. KISIM 24. Hadis
Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir:

Mazlumun duası, yolcunun duası ve babanın evladına duası.

İbn Mâce, Dua, 11.

Şuan: 1. KISIM 25. Hadis
Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.

Tirmizî, Birr, 33.

Şuan: 1. KISIM 26. Hadis
Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.

Tirmizî, Radâ’, 11; ‹bn Mâce, Nikâh, 50

Şuan: 1. KISIM 27. Hadis
Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.

Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.

Şuan: 1. KISIM 28. Hadis
Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız” buyurmuştur.

Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42

resimli hz muhammed s.a.v sözleri

Şuan: 1. KISIM 29. Hadis

İnsanı helâk eden şu yedi şeyden kaçının.

Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine:

Allah’a şirk koşmak, sihir, Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.

Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144

Şuan: 1. KISIM 30. Hadis
Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse komşularına eziyet etmesin rahatsızlık vermesin.
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, misafirine ikramda bulunsun.
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.

Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75

Şuan: 1. KISIM 31. Hadis
Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; Ben, Allah-ü Teala komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.

Buhârî, Edeb, 28;Müslim, Birr, 140, 141.

Şuan: 1. KISIM 32. Hadis
Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri nafile oruç tutup, gecelerini nafile ibadetle geçiren kimse gibidir.

Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41; Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78

Şuan: 1. KISIM 33. Hadis
Her insan hata eder.

Hata işleyenlerin en hayırlısı tövbe edenlerdir.

Tirmizî Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

Şuan: 1. KISIM 34. Hadis
Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir  darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.

Müslim, Zühd, 64; Dârim”, Rikâk, 61.

Şuan: 1. KISIM 35. Hadis
Bizi aldatan bizden değildir.

Müslim, îmân, 164.

Şuan: 1. KISIM 36. Hadis
Söz taşıyanlar, cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe cennete giremezler.

Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79.

Şuan: 1. KISIM 37. Hadis
İşçiye ücretini, alnının teri kurumadan veriniz.
İbn Mâce, Ruhûn, 4.
Şuan: 1. KISIM 38. Hadis
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.

Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.

Şuan: 1. KISIM 39. Hadis
İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.

Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.

Şuan: 1. KISIM 40. Hadis

Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekâtını verin, yöneticilerinize itaat edin. Böylelikle Rabbinizin cennetine girersiniz.

Tirmizî, Cum’a, 80.

Şuan: 1. KISIM 41. Hadis

3551 – Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: Allah’ın hataları silmeye ve dereceleri yükseltmeye vesile kıldığı şeyleri size söyleyeyim mi? Evet, ey Allah’ın Resulü, söyleyin! dediler. Bunun üzerine saydı:Zahmetine rağmen abdesti tam almak. Mescide çok adım atmak. Bir namazdan sonra diğer namazı beklemek. İşte bu ribâttır. İşte bu ribâttır. İşte bu ribâttır.

Müslim, Tahâret 41, (251); Muvatta, Sefer 55, (1,161); Tirmizi, Tahâret 39, (52); Nesâi, Tahâret 106.

Şuan: 1. KISIM 42. Hadis
3552 – Ukbe İbnu Âmir radıyallahu anh anlatıyor: “Üzerimizde develeri gütme işi vardı, bunu sırayla yapıyorduk. Bir gün gütme nöbeti bana gelmişti. Günün sonunda develeri kıra ben çıkarıyordum. Bir gün, nöbetimden dönüşte Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’a geldim, ayakta halka hitabediyordu. Söylediklerinden şu sözlere yetiştim:

“Güzelce abdest alıp, sonra iki rek’at namaz kılan ve namaza bütün ruhu ve benliği ile yönelen hiç kimse yoktur ki kendisine cennet vâcib olmasın!”

Bunları işitince kendimi tutamayıp: “Bu ne güzel!” dedim. Bu sözüm üzerine önümde duran birisi:

“Az önce söylediği daha da güzeldi!” dedi. Bu da kim? diye baktım. Meğer Ömer İbnu’I-Hattâb’mış. O, sözüne devam etti:

“Seni gördüm, daha yeni geldin. Sen gelmezden önce şöyle demişti:

“Sizden kim abdestini alır ve bunu en güzel şekilde yapar, sonra da: “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve Resûlühü. (Şehâdet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki Muhammed Allah’ın kulu ve Resûlüdür)” derse, kendisine cennetin sekiz kapısı da açılır; hangisinden isterse oradan cennete girer.”

Ebu Davud, Taharet 65, (169); Tirmizi, Taharet, 41, (55).

Şuan: 1. KISIM 43. Hadis

3553 – Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Mü’min veya müslüman bir kul abdest aldı mı yüzünü yıkayınca, gözüyle bakarak işlediği bütün günahlar su ile veya suyun son damlasıyla yüzünden dökülür, iner, ellerini yıkayınca elleriyle işlediği hatalar su ile birlikte veya suyun son damlasıyla ellerinden dökülür iner. Ayaklarını yıkayınca da ayaklarıyla giderek işlediği bütün günahları su ile veya suyun son damlasıyla dökülür iner. Öyle ki abdest tamamlanınca günahlarından arınmış olarak tertemiz çıkar.”

Müslim, Tahâret 32, (244); Muvatta, Tahâret 31, (1, 32); Tirmizi, Tahâret 2, (2).

Şuan: 1. KISIM 44. Hadis
3554 – Hz. Osman radıyallahu anh anlatıyor:”Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Kim abdest alır ve abdestini güzel yaparsa hataları vücudundan tırnak diplerine varıncaya kadar çıkar, dökülür.”

Şuan: 1. KISIM 45. Hadis
3555 – Hz. Osman radıyallahu anh abdest aldı ve dedi ki:

“Ben Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın şu benim abdestim gibi abdest aldığını, sonra da şöyle söylediğini gördüm: “Kim bu şekilde abdest alırsa geçmiş günahları affedilir, namazı ve mescide kadar yürümesi de nafile ibadet olur.”

Buhari, Vudü 25; Müslim, Tahâret 8, (229).

Şuan: 1. KISIM 46. Hadis

3556 – Amr İbnu Abese es-Sülemi radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

“Sizden kim abdest suyunu hazırlar, mazmaza ve istinşakta bulunur (ağzına ve burnuna su çeker) ve sümkürürse, mutlaka yüzünden, ağzından, burnundan hataları dökülür. Sonra Allah’ın emrettiği şekilde yüzünü yıkarsa, sakalının bittiği mahallin etrafından su ile birlikte yüzü ile işlediği günahlar dökülür. Sonra dirseklere kadar kollarını yıkayınca, ellerinin günahları su ile birlikte parmak uçlarından dökülür gider. Sonra başını meshedince, başının günahları saçın etrafından su ile birlikte akar gider. Sonra topuklarına kadar ayaklarını yıkayınca, ayaklarının günahları, parmak uçlarından su ile birlikte akar gider. Sonra kalkıp namaz kılar, Allah’a hamd ve senâda bulunur, O’na layık şekilde tazimini gösterir ve kalbinden Allah’tan başkasının korku ve muhabbetini çıkarırsa, annesinden doğduğu gündeki gibi bütün günahlarından arınır.”

Müslim, Müsâfirin 294, (832).

Şuan: 1. KISIM 47. Hadis
3557 – Abdullah es-Sunâbihi radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Mü’min kul abdest aldıkça mazmaza yaptı mı (ağzını yıkadı mı) günahlar ağzından çıkar. Burnunu sümkürdü mü günahlar burnundan çıkar, yüzünü yıkadı mı günahlar göz kapaklarının altına varıncaya kadar yüzünden çıkar. Ellerini yıkadı mı günahlar tırnak diplerine varıncaya kadar ellerinden çıkar. Başını meshetti mi, günahlar kulaklarına varıncaya kadar başından çıkar. Ayaklarını yıkadı mı, günahlar ayak tırnaklarının altına varıncaya kadar ayaklarından çıkar. Sonra mescide kadar yürümesi ve kılacağı namaz nafile bir ibâdet olur.”

Muvatta, Tahâret 3 0, (1, 31); Nesâi, Tahâret 3 5, (1, 74); İbnu Mâşe, Tahâret 6, (283)

Şuan: 1. KISIM 48. Hadis
3558 – Ebu Ümâme el-Bâhili radıyallahu anh anlatıyor: “Amr İbnu Abese radıyallahu anh’ı dinledim, diyordu ki: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’a: “Abdest nasıl alınır?” diye sordum. Şöyle açıkladı:

“Abdest mi? Abdest alınca şöyle yaparsın: Önce iki avucunu tertemiz yıkarsın. Sonra yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini yıkarsın. Başını meshedersin, sonra da topuklarına kadar ayaklarını yıkarsın. Bunları tamamladın mı bütün günahlarından arınmış olursun. Bir de yüzünü Aziz ve Celil olan Allah için (secdeye koyarsan, anandan doğduğun gün gibi, hatalarından çıkmış olursun.”

Ebu Ümâme der ki: “Ey Amr İbnu Abese dedim, ne söylediğine dikkat et! Bu söylediklerinin hepsi bir defasında veriliyor mu?

“Vallahi dedi, bilesin ki artık yaşım ilerledi, ecelim yaklaştı, Allah’tan ölümden çok korkar bir haldeyim, ne ihtiyacım var ki, Allah Resulü hakkında yalan söyleyeyim! Andolsun söylediklerim, Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’dan kulaklarımın işitip, hafızamın da zabtettiklerinden başkası değildir.”

Müslim, Müsâfırin 294, (832); Nesâi, Tahâret 108, (1, 91, 92).

Şuan: 1. KISIM 49. Hadis
3559 – İbnu Ömer radıyallahu anhümâ anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Kim abdestli olduğu halde abdest tazelerse, Allah bu sebeple kendisine on misli sevap yazar.”

Tirmizi, Taharet 44, (59).

Şuan: 1. KISIM 50. Hadis
3560 – Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Kim abdest alıp: “Sübhâneke Allahümme ve bihamdike estağfiruke ve etübu ileyke. (Rabbim seni tenzih ederim, Allah’ım hamdim sanadır, senden bağışlanmak isterim, tövbem de sanadır)” derse, bu bir kâğıda yazılır, sonra bir mühür üzerine nakşedilir, sonra da Arş’ın altına kaldırılır ve kıyamete kadar mühür kırılmaz.”

Şuan: 1. KISIM 51. Hadis
3561 – Humrân Mevlâ Osman anlatıyor: “Hz. Osman radıyallahu anh su istemişti. Getirdim. Aldı ve üç kere ellerine dökerek yıkadı. Sonra sağ elini kaba sokup mazmaza ve istinşakta bulundu (ağzına ve burnuna su alıp yıkadı). Sonra üç kere yüzünü, arkasından da dirseklerine kadar üç kere ellerini yıkadı. Sonra başına meshetti, sonra da topuklarına kadar ayaklarını üçer sefer yıkadı ve:

“Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ı, şu abdestim gibi abdest alırken gördüm. Abdesti bitince de şöyle demişti:

“Kim şu abdestim gibi abdest alır, arkasından iki rekât namaz kılar ve namazda kendi kendine dünyevi bir şey konuşmazsa geçmiş günahları affedilir.”

Buhari, Vudü 24, 28, Savm 27; Müslim, Taharet 3, 4, (226); Ebu Dâvud, Tahâret 50, (106); Nesâi, Tahâret 27, 2 8, 93, (1).

Şuan: 1. KISIM 52. Hadis

3562 – Ebu Davud’un İbnu Müleyke’den kaydettiği bir başka rivâyette şöyle gelmiştir: “Hz. Osman radıyallahu anh’tan abdest hakkında nasıl alınacağı sorulmuştu. Hemen su istedi ve derhal bir abdest kabı getirildi. Kaptan önce sağ eli üzerine su döktü ve onu yıkadı, sonra sağ elini kaba batırdı, üç kere mazmaza, üç kere istinşakta bulundu. Sonra elini daldırıp su aldı ve başına, kulaklarına meshetti, kulakların iç ve dışlarını birer kere meshetti.”

Ebu Dâvud, Tahâret 50, (108).

Şuan: 1. KISIM 53. Hadis
3563 – Yine Ebu Dâvud’un bir diğer rivâyetinde şöyle gelmiştir: “Sağ eliyle sol eli üzerine su döktü, sonra her ikisini de bileklere kadar yıkadı, ve başını üç kere meshetti ” denmiştir.

Ebu Dâvud, Taharet 50, (109). (110).

Şuan: 1. KISIM 54. Hadis
3564 – Abdu Hayr anlatıyor: “Hz. AIi radıyallahu anh bize geldi ve namaz kıldı. Namazdan sonra abdest suyu istedi.

“Suyu ne yapacak, namazı kıldı ya! Herhalde bize öğretmek istiyor!” dedik. İçinde su olan bir kapla bir leğen getirildi. Kaptan sağ eline su döktü. Üç defa ellerini yıkadı. Sonra üç kere mazmaza ve istinşakta bulundu. Mazmaza ve istinşakı su aldığı eliyle yaptı. Sonra üç kere yüzünü yıkadı, sağ elini üç kere yıkadı, üç kere sol elini yıkadı. Sonra elini kaba batırdı, bir kere başını meshetti. Sonra üç kere sağ ayağını yıkadı, üç kere sol ayağını yıkadı. Sonra: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın abdestini bilmek kimin hoşuna giderse, işte o böyledir! dedi.”

Ebu Dâvud, Tahâret 50, (111); Tirmizi, Tahâret 37, (48); Nesâi, Tahâret 75, (1, 68).

Şuan: 1. KISIM 55. Hadis
3565 – Nesâi’nin bir diğer rivâyeti şöyledir: “… Başını meshetti.” Şû’be, bir defasında alnından başının gerisine kadar (eliyle) işâret etti. Sonra dedi ki: “Ellerini tekrar geri getirip getirmediğini bilmiyorum.”

Nesâi, Tahâret 76, (1, 68-69).

Şuan: 1. KISIM 56. Hadis
3566 – Ebu Dâvud’da, İbnu Abbâs’tan yapılan bir diğer rivâyet şöyledir: “Ali radıyallahu anh yanıma girdi. Su dökmüş (küçük abdest bozmuş) idi. Abdest suyu istedi. İçinde su olan bir kap getirdik. Bana:

“Ey İbnu Abbâs! Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın nasıl abdest aldığını sana göstereyim mi?” dedi. Ben de: “Evet göster!” dedim. Bunun üzerine su kabını elleri üzerine eğdi ve ellerini yıkadı. Sonra sağ elini kaba soktu, onunla diğeri üzerine su döktü, sonra iki avucunu yıkadı. Sonra mazmaza ve istinşakta bulundu. Sonra iki elini birden kaba soktu. İkisiyle birlikte su avuçlayıp yüzüne çarptı. Sonra başparmaklarını kulaklarının ön kısmına soktu. Sonra ikinci, üçüncü sefer aynı şeyleri tekrar etti. Sonra sağ eliyle bir avuç su aldı ve bunu alnına döktü ve yüzü üzerine akmaya bıraktı.  dirseklerine kadar kollarını üçer kere yıkadı. Başını ve kulaklarının arkasını meshetti. Sonra tekrar her iki elini beraberce kaba soktu. Bir avuç su alıp onu pabuç içinde olan sağ ayağına vurdu ve o su ile ayağını yıkadı. Sonra aynı muameleyi diğer ayağına, (sola) yaptı.”

Abdullaş el-Havlani der ki: İbnu Abbâs’a sordum: “Ayaklar ayakkabı içinde olduğu halde mi?”

“Evet dedi, ayakkabı içinde olduğu halde.” Ben tekrar sordum:

“Ayakkabı içinde mi?”

“Evet! dedi, ayakkabı içinde!” Ben tekrar sordum: “Ayakkabı içinde mi?”

“Evet! dedi, Ayakkabı içinde.”

Ebu Dâvud, Tahâret 50, (117).

Nesâi’nin bir diğer rivâyetinde şöyle denmiştir. “…Sonra bir avuç su ile üçer defa mazmaza ve istinşakta bulundu.”

Nesâi, Tahâret 76, (1, 68).

Şuan: 1. KISIM 57. Hadis
3567 – Abdullah İbnu Zeyd İbni Asım İbni’l-Ensâri radıyaIlahu anh’ın anlattığına göre, kendisine:

“Bizim için, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın abdestiyle bir abdest al da görelim!” diye talepte bulunuldu. O, hemen bir kap su isteyip, önceki hadiste anlatılan şekilde abdest aldı. Abdest alışını anlatan rivâyette şu farklı açıklama var:

“Başını meshettikte ellerini saçları üstünde ileri ve geri doğru yürüttü. Şöyle ki: Mesh ameliyesine başın ön kısmından başladı, ellerini enseye doğru götürdü. Sonra, başladığı yere kadar geri getirdi. Sonra ayaklarını yıkadı.”

Müslim’in bir rivâyetinde şöyle denmiştir: “Başını üç kere meshetti.”

Buhari, Vudü 38; Müslim, Tahâret 18, 19, (235, 236); Muvatta, Tahret 1, (1, 18); Ebu Dâvud, Tahâret 50, (118,119,120); Tirmizi, Tahâret 27, 36, (35, 47); Nesai, Tahâret 80, 81, 82, (1, 71, 72).

Şuan: 1. KISIM 58. Hadis
3568 – Buhari rahimehullah’ın bir rivâyetinde şöyle denmiştir:

“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm abdest uzuvlarını ikişer kere yıkayarak abdest aldı.”

Buhâri, Vudü 23.

Ebu Dâvud’un bir rivâyetinde, Mikdâm İbnu Ma’dikerb’den şu kaydedilir:

“Sonra başını, içiyle ve dışıyla iki kulağını meshetti.”

Ebu Dâvud, Tahâret 50, (121).

Yine Ebu Dâvud’un bir başka rivâyetinde şöyle denmiştir: “Kulaklarını içleriyle dışlarıyla meshetti, parmaklarını kulaklarının deliklerine soktu.”

Ebü Dâvud, Tahâret 123.

Şuan: 1. KISIM 59. Hadis
3569 – Abdullah İbnu Amr İbni’l-As radıyallahu anhümâ anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’a bir bedevi gelerek, abdestten sordu. Resûlullah ona uzuvların üçer kere yıkanmasını gösterdi. Sonra da: “Abdest işte böyle alınır! Kim buna bir ziyâdede bulunursa, fena bir iş yapmış olur, haddi aşar ve zulmeder” buyurdu.”

Ebu Davud, Tahâret 51, (135); Nesâi, Tahâret 105, (1, 88). Bu metin Nesâi’ye aittir.

Şuan: 1. KISIM 60. Hadis
3570 – Ebu Dâvud’un bir rivâyetinde şöyle gelmiştir: “… Sonra başını meshetti. Şehadet parmaklarını kulaklarına soktu. Başparmaklarıyla kulaklarının dışlarını meshetti. Şehadet parmaklarıyla kulakların içini meshetti…” Rivâyetin sonunda şu ifâde var:

“Abdest işte böyledir. Kim buna ziyadede bulunur veya bundan eksiltme yaparsa kötü bir iş yapmış ve zulmetmiş olur yahut zulmetmiş ve kötü bir iş yapmış olur.”

Ebü Dâvud, Tahâret 51, (135).

Nesâi’nin rivâyetinde özetle şöyle denmiştir: “… Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’a bir bedevi geldi ve ondan abdest hakkında sordu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm abdestin alınışını, uzuvları üçer sefer yıkayarak gösterdi, sonra şöyle söyledi: “Abdest işte böyledir. Kim buna ziyâdede bulunursa kötü bir iş yapmış, haddi aşmış ve de zulmetmiş olur. ”

Nesâi, Tahâret 105, (1, 88).

Şuan: 1. KISIM 61. Hadis
3571 – İbnu Abbâs radıyallahu anhümâ anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm uzuvlarını birer kere yıkayarak abdest aldı.”

Buhari, Vudü 22; Ebu Dâvud, Tahâret 53, (1, 38); Nesai, Tahâret 84, 85, (1, 73, 74).

Şuan: 1. KISIM 62. Hadis
3572 – Ebu Dâvud’un bir rivâyetinde İbnu Abbâs radıyallahu anhümâ şöyle der:

“Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın nasıl abdest aldığını size göstermemi ister misiniz?”

İçinde su olan bir kab istedi, sağ eliyle bir avuç su aIdı, mazmaza ve istinşak yaptı, sonra bir avuç daha aldı, bununla iki elini birleştirip (iki eliyle) yüzünü yıkadı. Sonra bir avuç daha aldı bununla sağ elini yıkadı. Sonra bir avuç da aldı, bununla sol elini yıkadı. Sonra bir avuç su daha aldı, sonra elini çırptı, sonra başını ve kulaklarını meshetti. Sonra bir kaba su daha aIdı sağ ayağının üzerine serpti, ayağında nalın olduğu halde, sonra onu iki eliyle meshetti, elin biri ayağın üstünde, diğeri de nalının aItında. Sonra aynı şeyi sol ayağa yaptı.”

Buhari, Vudü 7; Ebu Dâvud, Tahâret 52, (137); Nesâi, Tahâret 84, 85, (1, 73, 74).

Şuan: 1. KISIM 63. Hadis
3573 – Ebu Dâvud ve Tirmizi’nin rivâyetinde Rübeyyi’ Bintu Muavvız İbni Afrân radıyallahu anhâ der ki: “… Avuçlarını üç kere yıkadı, yüzünü üç kere yıkadı, bir kere mazmaza ve istinşak yaptı. Ellerini üçer üçer yıkadı. Başını iki kere meshetti. Başının gerisinden başladı, sonra önünden. İki kulağını da meshetti içlerini de, dışlarını da. Ayaklarını da üçer üçer yıkadı.”

Ebu Dâvud, Tahâret 50, (126); Tirmizi, Tahâret 25, (33).

Şuan: 1. KISIM 64. Hadis
3574 – Ebu Dâvud’tan rivayette: “Başın tamamını meshetti. Bunu, başın tepesinden başlayıp saçın döküldüğü her tarafa ulaşacak şekilde saçın şeklini bozmadan icra etti” denmiştir.

Ebu Dâvud, Tahâret, 50 (128).

Şuan: 1. KISIM 65. Hadis
3575 – Ebu Dâvud’tan rivayette: “…Başını meshetti, başın öne gelen kısmını da, arkaya gelen kısmını da, şakaklarını da, kulaklarını da birer birer meshetti.”

Ebu Dâvud, Tahâret 50, (129).

Bir diğer rivâyette: “Elinde arta kalan su ile başını meshetti ” denmiştir.

Ebu Dâvud, Tahâret 50, (130).

Şuan: 1. KISIM 66. Hadis
3576 – Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselam abdest aldı ve bunu, yüzünü üç, ellerini üç sefer yıkayarak, “Kulaklar baştandır” deyip başını da üç sefer meshederek yaptı.”

Hammâd der ki: “Bu rivâyette geçen “Kulaklar baştandır” ibaresi, Ebu Ümme’nin sözü mü yoksa Resülullah’ın sözü mü bilemiyorum.”

Tirmizi, Taharet 29, (37); Ebu Davud, Taharet 50, (134).

Bu metin Tirmizi’nindir. Ebu Dâvud’da şu ifade de yer alır: “Gözpınarlarını da meshederdi.” O rivayette: “Kulaklar baştandır” da demiştir.

Şuan: 1. KISIM 67. Hadis
577 – Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: “Hz. Ömer radıyallahu anh bana şunu söyledi: “Bir adam Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’a gelmişti. Bunun abdest almış fakat ayaklarının üzerinde tırnak kadar bir yeri yıkamadan bırakmış olduğunu gördü. ResüluIlah aleyhissalâtu vesselâm, adama derhal müdâhaIe etti:

“Git abdestini güzel kıl!” Adam gidip yeniden abdest aldı, sonra namazını kıldı.”

Müslim, Tahâret 31, (243); Ebu Dâvud, Tahâret 67, (171).

Şuan: 1. KISIM 68. Hadis
3578 – Ebu Dâvud’un bir diğer rivâyetinde Resülullah’ın ashabından biri şöyle anlatır: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, ayağının sırtında dirhem büyüklüğünde bir kısma su değmemiş olduğu halde namaz kılmakta olduğunu görmüştü, derhal abdesti ve namazı iade etmesini emretti.”

Ebu Dâvud, Tahret 173.

Şuan: 1. KISIM 69. Hadis
3579 – İbnu Amr İbni’l-As radıyallahu anhümâ anlatıyor: “Beraber olduğumuz bir sefer sırasında, bir ara Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bizden geride kaldı sonra tekrar kavuştu. Bu sırada namaz vakti girmişti. Bizler de abdest alıyor, ayaklarımıza meshediyorduk. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm yüksek sesle nida etti:

“Ökçelerin ateşte vay hâline!” Bunu iki veya üç kere tekrarladı.”

Buhari, İlm 3, 30, Vudü 27, 29; Müslim, Taharet 25-28, (240-242); Muvatta, Taharet 5, (1, 19); Ebu Dâvud, Tahâret 46, (97); Nesâi, Tahâret 89, (1, 77, 78); Muvatta

Şuan: 1. KISIM 70. Hadis
3580 – Müslim’in bir diğer rivayetinde şöyle denir: “Halk ikindi namazı sırasında acele etti ve bir kısmı alelacele abdest aldı. Biz onlara ulaştık. Ökçelerine su değmemiş, parlıyordu.” Bunun üzerine Aleyhissalâtu vesselâm:

“Ökçelerin ateşte vay hâline! Abdesti tam alın!” buyurdular.”

Müslim, Tahâret 26, (241).

Şuan: 1. KISIM 71. Hadis
3581 – Tirmizi der ki: “Resülullah aleyhissalâtu vesselam’dan şöyle rivâyet edildi”:

“Ökçe ve ayak çukurlarının ateşte vay haline.”

Tirmizi, Tahâret 31, (41).

Şuan: 1. KISIM 72. Hadis
3582 – Hz. Câbir radıyallahu anh’tan anlatıldığına göre, kendisine sarık üzerine meshetmekten sorulmuştu. Şu cevabı verdi:

Hayır, olmaz, su ile saça değmelidir!”

Muvatta, Tahâret 38, (1, 35)

Şuan: 1. KISIM 73. Hadis
3583 – Hz. Sevbân radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm bir seriyye göndermişti. Askerler soğukla karşılaşıp üşüdüler. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’a döndükleri zaman, onlara sarıklarının ve mestlerinin üzerine meshetmelerini emretti.”

Şuan: 1. KISIM 74. Hadis
3584 – Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ı abdest alırken gördüm. Üzerinde çizgili kırmızı bir sarık vardı. Elini sarığın altına soktu, başının ön kısmını meshetti, sarığını çözmedi.”

Ebu Dâvud, Tahâret 57, (147).

Şuan: 1. KISIM 75. Hadis
3585 – Sâbit İbnu Ebi Safiyye anlatıyor: “Ebu Cafer’e (Muhammed el-Bâkır) dedim ki: Hz. Câbir radıyallahu anh, sana Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın uzuvlarını birer birer, ikişer ikişer ve üçer üçer yıkayarak abdest aldığını söyledi mi?”

Bu soruma: “Evet!” diye cevap verdi.

Bir rivâyette de: “Birer birer yıkayarak abdest aldı mı?” diye sordum; “evet!” diye cevap verdi” şeklinde gelmiştir.

Tirmizi, Tahâret 35 (45, 46)

Şuan: 1. KISIM 76. Hadis
3586 – Abdullah İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm ikişer ikişer yıkayarak abdest aldı ve: “Bu, nur üzerine nurdur” buyurdu.”

Şuan: 1. KISIM 77. Hadis
3587 – Hz. Osman radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselam, uzuvlarını üçer üçer yıkayarak abdest aldı ve şöyle buyurdu: “Bu benim ve benden önceki diğer peygamberlerin ve İbrahim aleyhissalam’ın abdestidir.”

Şuan: 1. KISIM 78. Hadis
3588 – Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Eğer ümmetim üzerine zahmet vermeyecek olsaydım, her namazda misvak kullanmalarını emrederdim.”

Muvatta’nın rivâyetinde: “… her abdestte…” denmiştir.

Buhari, Cum’a 8, Temenni 9; Müslim, Tahâret 42, (252); Muvatta, Tahâret 115, (1, 66); Ebu Dvud, Tahâret 115, (46); Tirmizi, Tahâret 18, (22); Nesâi, Tahâret 7, ( 1,12). Bu metin Sahiheyn’in metnidir

Şuan: 1. KISIM 79. Hadis

3589 – Ebu Dâvud ve Tirmizi’nin Zeyd İbnu Hâlil el-Cüheni radıyallahu anh’tan kaydettikleri rivâyet şöyledir:

Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın şöyle söylediğini işittim: “Ümmetime zahmet vermeyecek olsam, her namazda misvak kullanmalarını emrederdim ve yatsı namazını da gecenin üçte birine kadar te’hir ederdim.

Ebu Dâvud, Tahâret 25, (47); Tirmizi, Tahâret 18, (23).

Şuan: 1. KISIM 80. Hadis
3590 – Tirmizi şu ziyâdede bulundu: “Zeyd İbnu Hâlid, namaza geldiği zaman misvağı kulağının üstünde olurdu, tıpkı kâtibin, kulağı üstündeki kalemi gibi. Misvaklamadan namaza durmazdı. Misvakladıktan sonra yine yerine koyardı.”

Tirmizi, Tahâret 18, (23).

Şuan: 1. KISIM 81. Hadis
3591 – Hz. Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalatu vesselam gece namaza kalktığı vakit ağzını misvakla ovalardı.”

Buhari, Cum’a 8, (2, 212), Vudü 73, Teheccüd 9; Müslim, Tahâret 45, (254); Ebu Dâvud, Tahâret 30, (55); Nesâi, Tahâret 2, (1, 8) Bu metin Sahiheyn’e aittir.

Şuan: 1. KISIM 82. Hadis
3592 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselam’ın abdest suyu ve misvâkı akşamdan hazırlanıp yanına konulurdu. Gece kalkınca abdest bozar, sonra misvaklanırdı.”

Şuan: 1. KISIM 83. Hadis

3593 – Bir diğer rivâyette şöyle gelmiştir: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm gece veya gündüz yattığında ve kalktığında mutlaka abdest almazdan önce misvaklanırdı.”

Ebu Dâvud, Tahâret 27, 30, (51, 56, 57); Müslim; Tahâret 45, (253); Nesai, Tahâret 8, (1, 13), Metin Ebu Dâvud’a ait

Şuan: 1. KISIM 84. Hadis
3594 – Yine Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Misvak ağız için temizlik vasıtasıdır. Rab Teâlâ için de rıza vesilesidir.”

Nesâi, Tahâret 5, (1, 10).

Şuan: 1. KISIM 85. Hadis
3595 – Hz. Ebû Musa radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a uğramıştım. Elindeki bir misvakla dişlerini misvaklıyordu ve “ü, ü…” diye bir ses çıkarıyordu, misvak ağzındaydı, sanki kusuyor gibiydi.”

Buhari, Vudü 73; Müslim, Tahâret 46, (255); Ebu Dâvud, Tahâret 26, (49); Nesâi, Tahâret 3, (1, 9).

Şuan: 1. KISIM 86. Hadis
3596 – İbnu Ömer radıyallahu anhüm  anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Rüyamda gördüm ki, bir misvakla dişlerimi misvaklıyorum. İki kişi yanıma geldi, biri diğerinden büyüktü. Elimdeki misvakı onlardan küçük olana uzattım. Bana: “Büyüğü büyükle!” dendi. Bunun üzerine misvağı büyük olana verdim.”

Buhari, Vudü 74; Müslim, Rü’ya 19, (2271).

Hadisi, Buhari muallâk (senetsiz) olarak kaydetmiştir, Müslim ise senetli olarak kaydetmiştir.

Şuan: 1. KISIM 87. Hadis
3597 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm bana misvağını yıkamam için verirdi. Teberrük için, yıkamazdan önce kendim kullanırdım, sonra yıkayıp ona verirdim.”

Ebu Davud, Taharet 28, (52).

Şuan: 1. KISIM 88. Hadis
3598 – Hz. Ebü Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: “Uykudan uyanınca, sizden hiç kimse, üç sefer yıkamadıkça ellerini kaba banmasın. Çünkü o, ellerinin geceyi vücudunun neresinde geçirdiğini bilemez.”

Buhari, Vudü 26; Müslim, Tahâret 87, (278); Muvatta, Tahâret 9, (1, 21); Ebu Dâvud, Thâret 49, (103, 104, 105); Tirmizi, Tahâret 19, (24); Nesâi, Tahâret 1, (1, 6, 7).

Şuan: 1. KISIM 89. Hadis
3599 – Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Kim abdest alırsa istinsarda bulunsun (sümkürsün), kim taşla istinca yaparsa teklesin.”

Buhari, Vudü 25; Müslim, Tahâret 20, 22, (237); Muvatta, Tahâret 2, 3, (1,19); Ebu Dâvud, Tahâret 55, (140); Nesâi, Tahâret 70, 72, (1, 66, 67).

Şuan: 1. KISIM 90. Hadis
3600 – Müslim’in bir rivâyetinde şöyle gelmiştir: “Sizden biri abdest alınca burnuna su çeksin, sonra sümkürsün.”

Müslim, Tahâret 20, (237).

Bir diğer rivâyette: “…Burun deliklerine su çeksin, sonra sümkürsün” şeklindedir.

Müslim, Tahâret 21, (237).

Şuan: 1. KISIM 91. Hadis
3601 – Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Biriniz uykudan uyandığı zaman üç kere sümkürsün. Zirâ şeytan, burnunun içinde geceler.”

Buhari, Bed’ül-Halk 11, (6, 243); Müslim, Tahâret 23, (238); Nesâi, Tahâret 73, (1, 67).

Şuan: 1. KISIM 92. Hadis
3602 – Abdullah İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalatu vesselâm’ı bir avuç su ile hem mazmaza hem de istinşak yaparken gördüm, bunu üç kere yapmıştı.”

Tirmizi, Tahâret 22, (28).

Şuan: 1. KISIM 93. Hadis
3603 – Talha İbnu Musarrıf an ebihi an ceddihi radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın yanına girdim, abdest alıyordu. Su, yüzünden ve sakalından göğsüne akıyordu. Mazmaza ve istinşakın arasını da ayırmıştı.”

Ebu Dâvud, Tahâret 54, (139).

Şuan: 1. KISIM 94. Hadis
3604 – Hz. Ali radıyallahu anh’tan anlatıldığına göre, su istemiş ve mazmaza ve istinşak yapmış, sol eliyle sümkürmüş sonra da:

“Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın temizliği böyleydi” demiştir.

Nesâi, Tahâret 74, (1, 67).

Şuan: 1. KISIM 95. Hadis
3605 – Osman İbnu Affân radıyallahu anh’ın anlattığına göre, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm sakalını hilâlliyor idi.

Tirmizi, Tahâret 23, (31).

Şuan: 1. KISIM 96. Hadis
3606 – Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalatu vesselâm abdest alınca bir avuç su alır, onu çenesinin altına tutup onunla sakalını hilâller ve: “Aziz ve Celil olan Rabbim böyle emretti” derdi.”

Ebu Davud, Tahâret 56, (145).

Şuan: 1. KISIM 97. Hadis
3607 – Müstevrid İbnu Ş’eddâd radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ı gördüm. Abdest aldığı zaman ayaklarının parmaklarını serçe parmağı ile hilâlliyordu.”

Tirmizi, Tahâret 30, (40); Ebu Dâvud, Tahâret 58, (148).

Şuan: 1. KISIM 98. Hadis
3608 – Lakit İbnu Sabıra radıyallahu anh anlatıyor: Dedim ki: “Ey Allah’ın Resülü! Bana abdestten haber ver!” Aleyhissalâtu vesselâm:

“Abdesti tam al, parmaklar arasını hilâlle, istinşak’da mübâlağa yap, oruçlu olursan mübalâğa yapma” buyurdu.

Ebu Dâvud, Tahâret 55, (142, 143, 144); Tirmizi, Tahâret 30, (3 8); Nesâi, Tahâret 71, 92, (1, 66, 79).

Şuan: 1. KISIM 99. Hadis
3609 – Rebi’ Bintu Mu’arrız radıyallahu anhâ anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm abdest aldı, bu esnada elini kulaklarının hücresine soktu.”

Ebu Dâvud, Tahâret 50, (131).

Şuan: 1. KISIM 100. Hadis
3610 – Nâfi merhum anlatıyor: İbnu Ömer, kulakları için suyu parmağıyla alırdı.”

Muvatta, Tahâret 37, (1, 34).

Şuan: 1. KISIM 101. Hadis
3611 – Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: “Ümmetim, kıyamet günü çağırıldıkları vakit abdestin izi olarak nurdan bir parlaklıkları olduğu halde gelirler. Öyleyse kimin imkânı varsa parlaklığını artırsın.”

Şuan: 1. KISIM 102. Hadis
3612 – Bir diğer rivâyette şöyle gelmiştir: “Ebu Hüreyre radıyallahu anh abdest aldı, yüzünü yıkadı, ellerini yıkadı, ellerini yıkarken nerdeyse omuza kadar yıkıyordu. Sonra ayaklarını yıkadı ve nerdeyse bacaklarına kadar yükseldi. Sonra dedi ki: “Ben Resûlullah aleyhissalâtu veselâm’ın, “Ümmetim Kıyamet günü abdest uzuvlarındaki parlaklıkla gelir…”

Şuan: 1. KISIM 103. Hadis
3613 – Müslim’in diğer bir rivâyetinde şöyle denmiştir: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın “…Mü’minin zineti, abdestin yükseldiği yere kadar yükselir…”

Buhar’i, Vudü 3; Müslim, Taharet 34, 35, 40, (246, 250); Nesai, Tahâret 110, (1, 94, 95).

Şuan: 1. KISIM 104. Hadis
3614 – Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (miktarca) bir sâ’dan beş müdd ‘e kadar olan su ile yıkanır, bir müdd su ile de abdest alırdı.”

Bir başka rivâyette: “… beş mekkûk ile yıkanır, bir mekkûk iIe de abdest alırdı” denmiştir.

Bir diğer rivâyette: ” …beş… ” denmiştir.

Tirmizi’nin rivâyetinde “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: Abdest için iki rıtl su kâfidir.”

Ebu Dâvud’un rivâyetinde: “…Resülullah aleyhissalâtu vesselâm iki rıtl ihtivâ eden kapla abdest alır, bir sâ’ ile guslederdi ” denmiştir.

Buhari, Vudü 47; Müslim, Hayz 51, (325); Ebu Dâvud, Tahâret 44, (95); Tirmizi, Salât 425, (609); Nesâi, Tahâret 59, (1, 57, 58).

Şuan: 1. KISIM 105. Hadis
3615 – Sefine radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ı bir sa’ miktarındaki su cenâbetten yıkar, bir müdd su da abdestine yeterdi.”

Müslim, Hayz 52, (326); Tirmizi, Tahâret 42, (56).

Şuan: 1. KISIM 106. Hadis
3616 – Ümmü Ammâre radıyallahu anhâ anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm abdest aldı. Bu maksadla kendisine içerisinde üçte iki müdd miktarında su bulunan bir kab getirilmişti.”

Ebu Dâvud, Tahâret 44, (94); Nesâi, Tahâret 59, (1, 58).

Nesâi şunu ilâve etmiştir: “Şu’be der ki: “Ben, Aleyhissalâtu vesselâm’ın kollarını yıkadığını ve onları ovduğunu, kulaklarının iç kısmını meshettiğini öğrendim. Ancak kulakların dışını da meshettiğini bilmiyorum.”

Şuan: 1. KISIM 107. Hadis
3617 – Abdullah İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor: “Bize Resülullah aleyhissalâtu vesselâm gelmişti. Kendisine bakır kapta su getirdik, onunla abdest aldı.”

Ebu Dâvud, Tahâret 47, (100).

Şuan: 1. KISIM 108. Hadis
3618 – Ubey İbnu Ka’b radıyallahu anh anlatıyor: “ResüIullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Abdest sırasında vesvese veren bir şeytan vardır. Adı da el-Velehân’dır. Öyleyse suyun vesvesesinden kaçının.”

Tirmizi, Tahâret 43, (57).

Şuan: 1. KISIM 109. Hadis
3619 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın abdest aldıktan sonra kurulandığı bir bezi vardı.”

Tirmizi, Tahâret 40, (53).

Şuan: 1. KISIM 110. Hadis
3620 – Hz. Mu’âz radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ı gördüm, abdest alınca elbisesinin bir kenarıyla yüzünü siliyordu.”

Tirmizi, Tahâret 40, (54).

Şuan: 1. KISIM 111. Hadis
3621 – Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular: “Abdesti olmayanın namazı yoktur. Üzerine Allah’ın ismini zikretmeyen kimsenin abdesti de abdest değildir.”

Ebu Dâvud, Tahâret 48, (101).

Şuan: 1. KISIM 112. Hadis
3622 – Rabâh İbnu Abdirrahmân İbni Ebi Süfyân İbnu Huveytip an ceddihâ an ebihâ ‘dan rivâyete göre demiştir ki:

“Ben Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ı işittim. Diyordu ki: “Üzerine Allah’ın ismini zikretmeyen kişinin abdesti yoktur.”

Tirmizi, Tahâret 20, (25).

Şuan: 1. KISIM 113. Hadis
3623 – Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalatu vesselâm’ı işittim. Diyordu ki: “Kim abdestinin başında Allah’ı zikrederse bedeninin tamamı temizlenir. Eğer Allah’ın ismini zikretmezse bu kimsenin sadece abdest uzuvları temizlenir.”

Rezin tahric etmiştir. Feyzu’I-Kadir, 6, 128).

Şuan: 1. KISIM 114. Hadis
3624 – Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’a geldim, abdest alıyordu. Şu duayı okuduğunu işittim: “Allahümma’ğfirli zenbi ve vassi’li fi dâri ve bârik li fi rızki (Allah’ım günahımı mağfiret et, evimi bana genişlet, rızkımı bana mubârek kıl.”

Rezin tahric etmiştir. İbnu’s-Sünni Amelü’I-yevm ve’I-Leyl, 5, 10.

Şuan: 1. KISIM 115. Hadis
3625 – Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Ses ve koku olmadıkça abdest alınmaz.”

Bir rivâyette şöyle gelmiştir: Biriniz mescidde iken, kabaları arasında bir yel hissetse ses işitmedikçe veya koku duymadıkça dışarı çıkmasın.”

Şuan: 1. KISIM 116. Hadis
3626 – “Sizden biri, karnında bir şeyler hissetse ve fiilen çıkıp çıkmadığı hususunda tereddüd içinde kalsa, bir ses işitmedikçe veya bir koku duymadıkça mescidden çıkmasın.”

Şuan: 1. KISIM 117. Hadis
3627 – Ebu Dâvud’da şöyle gelmiştir: Biriniz namazda iken, dübüründe bir hareket hissetse ve abdestinin bozulup bozulmadığı hususunda tereddüde düşse, bir ses işitmedikçe veya bir koku duymadıkça mescidi terketmesin.”

Müslim, Hayz 99, (362); Tirmizi, Tahâret,56, (74, 75); Ebu Dâvud, Taharet 68, (177).

Şuan: 1. KISIM 118. Hadis
3628 – Abdullan İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu veselâm’a, namazda iken hayaline abdesti bozuldu gibi gelen bir adamdan bahsedilmişti. Şöyle ferman buyurdular:

“Sesi işitip kokuyu duymadıkça namazı sakın terk etmesin.”

Şuan: 1. KISIM 119. Hadis
3629 – Ebu Dâvud bir rivâyette şu ziyadede bulunmuştur: “Biriniz mescide girince, kabaları arasında bir şey hissedecek olsa, çıkanın sesini işitmedikçe sakın mescidden dışarı çıkmasın.”

Buhari, Vudü 4, 34, Büyü 5; Müslim, Hayz 98, (361); Ebu Dâvud, Tahâret 68, (176); Nesâi, Tahâret 116, (1, 99).

Şuan: 1. KISIM 120. Hadis
3630 – Ali İbnu Talk (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Biriniz namazda yellenirse derhal namazdan çıksın, abdest alsın ve namazı iade etsin.”

Ebu Davud, SaIât 193, (1005).

Şuan: 1. KISIM 121. Hadis
3631 – Bu hadisin Tirmizi’deki lâfzı şöyle: “Bir bedevi gelerek: “Ey Allah’ın Resulü! bizden bir kimse çölde bulunsa, azıcık bir yel kaçırsa, suyu da az ise ne yapmalıdır?” diye sordu. Aleyhissalâtu vesselam:

“Sizden biri yellenecek olursa abdest alsın. Kadınlara da arkalarından temas etmeyiniz. Bilesiniz ki Allah hakkın sorulması ve açıklanmasıyla ilgili hususlarda sizden utanma talebinde bulunmaz.”

Tirmizi, Radâ 12, (1164-1166).

Şuan: 1. KISIM 122. Hadis
3632 – Muhammed İbnu Hanefiye anlatıyor: “Hz Ali radıyallahu anh dedi ki: “Ben mezisi akan bir kimseydim. Bunun hükmü hususunda kızı hanımım olması sebebiyle Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’a soramamıştım. Mikdâd İbnu’l-Esved radıyallahu anh’a söyledim, o sordu. Şu cevabı almıştık:

“Mezisi gelen kimse zekerini yıkar ve abdest alır.”

Şuan: 1. KISIM 123. Hadis
3633 – Muvatta ve Ebu Dâvud’un rivayetIerinde Mikdâd şöyle demiştir: “Hz. Ali radıyallahu anh, bana, kendisi için Resûlullah’tan: “Kadınına yakınlaşınca mezisi akan kimseye ne gerektiği hususunda sormamı söyledi. Ali ilâveten dedi ki: “Zira yanımda Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın kızı var, bu sebeple bizzat sormaktan utanıyorum.”

Mikdâd der ki: Ben bu mesele hakkında Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’a sordum. Şu cevabı verdi:

“Biriniz buna rastlarsa fercini su ile yıkasın. Namaz abdesti ile abdest alsın.”

Ebu Dâvud bir başka rivâyette şu ziyadeyi kaydeder: “…zekerini ve iki husyesini yıkasın.”

Buhari, Gusl 13, İlm 51, Vudü 34; Müslim, Hayz 17, (303); Muvatta, Tahâret 53, (140); Tirmizi, Tahâret 83, (114); Nesâi, Taharet 112, (1, 96, 97) Gusl 28, (1, 213); Ebu Dâvud, Tahâret 93, (206, 207, 208, 209).

Şuan: 1. KISIM 124. Hadis
3634 – Yine Ebu Dâvud’un bir diğer rivâyeti şöyledir: “Hz. Ali radıyallahu anh dedi ki: “Ben mezisi akan bir kimseydim, yıkanmaya başladım. Sonunda sırtım çatlayacak hale geldim. Durumu Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’a zikrettim veya ona zikredildi. Bunun üzerine Aleyhissalâtu vesselâm:

Öyle yapma, her seferinde yıkanma! Meziyi gördün mü, zekerini yıka, sonra da namaz abdestiyle abdest al. Ancak meni atacak olursan o zaman yıkan!” buyurdular.”

Ebu Dâvud, Tahâret 93, (203).

Şuan: 1. KISIM 125. Hadis
3635 – Sehl İbnu Hüneyf radıyallahu anh anlatıyor: “Ben mezi akıntısından epey bir sıkıntıda idim. Bu yüzden sık sık gusül yapıyordum. Sonunda Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’a bu husustan sordum. Bana:

“Meziden dolayı sana abdest kâfidir!” buyurdular.

“Ey Allah’ın Resülü! Elbiseye değen meziden ne yapmalıyım?” dedim.

“Bir avuç su alıp, bunu, mezinin değdiğini zannettiğin yerlere serpmen sana yeterlidir!” cevabını verdi.”

Ebu Dâvud, Tahâret 83, (210); Tirmizi, Tahâret 84, (115); İbnu Mâce, Tahâret 70, (506).

Şuan: 1. KISIM 126. Hadis
3636 – Abdullah İbnu Sa’d el-Ensâri radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’dan guslü gerektiren şeyler nelerdir, sudan sonra olan sudan sordum. Şu cevabı verdi:

“Bu mezidir. Her erkek mezi ifrâz eder. Mezi akınca fercini ve husyelerini yıkarsın ve namaz abdestiyle de abdest alırsın.”

Ebu Dâvud, Tahâret 83, (211).

Şuan: 1. KISIM 127. Hadis
3637 – Hz. Ömer radıyallahu anh anlatıyor: “Ben de meziyi, kendimden ipek ipliği gibi iner görürdüm. Öyleyse bunu sizden biri görünce telaşlanmayıp zekerini yıkasın ve namaz abdestiyle abdest alsın.” Burada meziyi kastetmiştir.”

Muvatta, Tahâret 54, (1, 41).

Şuan: 1. KISIM 128. Hadis
3638 – Ebu’d-Derdâ radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm bir keresinde kustu ve abdest aldı. “Ma’dân der ki: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’ın âzadlısı Sevban radıyallahu anh’a Şam câmiinde rastladım. Bu meseleyi ona hatırlattım ve ondan mahiyetini sordum. Şu cevabı verdi:

Doğru söylemiş, o zaman abdest suyunu da Resulullah aleyhissalatu vesselam’ın kendilerine ben dökmüştüm.”

Ebu Dâvud, Savm 32, (2381); Tirmizi, Tahâret 63, (87).

Şuan: 1. KISIM 129. Hadis
3639 – Misver İbnu Mahreme’nin anlattığına göre: “Ömer İbnu’I-Hattab radıyallahu anh’ın hançerlendiği gece huzuruna girdi ve Ömer’i sabah namazı için uyandırdı. Ömer radıyallahu anh:

“Namazı terk edenin İslam’dan nasibi yoktur!” buyurdu. Sonra Ömer, yarasından kan aktığı halde namaz kıldı.”

Muvatta, Tahâret 51, (1, 3 9-40).

Şuan: 1. KISIM 130. Hadis
»SonrakiHadis

3640 – Hz Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor “Resulullah aleyhissalâtu vesselam’la birlikte Zâtu’r-Rikâ’ gazvesine çıktık. Askerlerden bir kişi, müşriklerden birinin hanımına temasta bulundu. Kocası da:

“Muhammed’in Ashabından kan dökmeden geri dönmeyeceğim” diye yemin etti. Evinden çıkıp Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’ı tâkibe koyuldu. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm bir yerde mola verdi ve:

“Kim bizi nöbet tutup koruyacak?” diye sordu. Muhacir ve Ensâr’dan birer adam vazifeyi üzerlerine aldılar. ResuIullah aleyhissalâtu vesselâm, bunlara:

“Şu geçidin girişini tutun orada bekleyin!” diye ferman buyurdu.

Bu iki zat, geçidin ağzına gelince muhacirden olanı yattı. Ensâri de namaz kılmaya başladı.

Derken tâkipçi adam da oraya geldi. Namazdaki nöbetçinin silüetini görünce anladı ki, bu, askerlerin koruyucusudur, derhal bir ok attı ve ok, eliyle koymuşcasına hedefini buldu. Ensari oku çıkarıp namazına devam etti. Müşrik isabet ettiremedim düşüncesiyle atmaya devam etti. Öyle ki üçüncü okunu da attı. Ensâri de yaraya aldırmadan aynı şekilde namazına devam etti. Bir müddet sonra arkadaşı uyandı. Müşrik bunların iki kişi olduğunu görünce yerinin farkına vardıklarını anladı ve kaçtı.

Muhâcirden olan zât, Ensari arkadaşındaki kanı görünce:

“Sübhânallah! Sana ilk oku atınca beni niye uyandırmadın?” diye sordu. Arkadaşı:

“Öyle bir sure okuyordum ki, kesmek istemedim” diye cevapladı.”

Ebu Dâvud, Tahâret 79, (198).

Şuan: 1. KISIM 131. Hadis
»SonrakiHadis
3641 – Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm kadınlarından birini öptü, sonra dönüp namaza gitti, abdest tazelemedi.

Urve rahimehullah der ki: “Kendisine: “Bu, sizden başka bir hanımı olmamalı!” dedim, Hz. Aişe gülmekle cevap verdi.”

Ebu Dâvud, Tahâret 69, ( 178, 179,180); Tirmizi, Tahâret 63, (86); Nesâi, Tahâret 121, (1,104); İbnu Mâce, Tahşet 69, (502).

Şuan: 1. KISIM 132. Hadis
»SonrakiHadis

3642 – İbnu Ömer radıyallahu anhümâ’in şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Erkeğin hanımını öpmesi ve ona eliyle dokunması hep mülamese değme sayılır. Öyleyse kim hanımını öperse veya eliyle dokunursa abdest alması gerekir. “Bu rivayetin bir benzeri İbnu Mes’ud’dan gelmiştir.

Muvatta, Tahâret 64, (1, 43).

Şuan: 1. KISIM 133. Hadis
»SonrakiHadis
3643 – Übeyy İbnu Ka’b radıyallahu anh anlatıyor: “Ey Allah’ın Resulü, dedim, bir kimse hanımıyla cima yapsa fakat inzal olmasa yıkanması gerekir mi?”

“Kadına değen kısmını yıkar, sonra abdest alır ve namaz kılar! buyurdular.”

Buhari, Gusl 29, Müslim, Hayz 85, (346).

Şuan: 1. KISIM 134. Hadis
»SonrakiHadis

3644 – Talk İbnu Ali radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’ın yanına geldik. Biz huzurlarında iken bir adam geldi. Sanki o bir bedevi idi.

“Ey Allah’ın Resulü! dedi, kişi abdest aldıktan sonra zekerine değerse ne gerekir abdesti bozulur mu, bozulmaz mı? ” Resulullah aleyhissalâtu vesselâm şu cevabı verdi:

“O, kendisinden bir parça değil midir?”

Ebu Dâvud, Tahâret 71, (182, 183); Tirmizi, Tahâret 62, (85); Nesâi, Tahâret 120, (1,101). Bu metin Tirmizi’nindir.

Şuan: 1. KISIM 135. Hadis
»SonrakiHadis

3645 – Büsre Bintü Saffan radıyallahu anhâ anlatıyor: “ResululIah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Zekerine değen abdest almadıkça namaz kılmasın.”

Tirmizi, Tahâret 61, (82, 83, 84); Muvatta, Tahâret 58, (1; 42); Ebu Dâvud, Tahâret 70, (181); Nesâi, Taharet 118, (1, 100).

Şuan: 1. KISIM 136. Hadis
»SonrakiHadis

3646 – Mus’ab İbnu Sa’d İbni Ebi Vakkâs radıyallahu anh anlatıyor:

“Ben, Sa’d İbni Ebi Vakkâs radıyallahu anh’a Kur’an tutuyordum. Bir ara kaşındım. Sa’d:

“Her halde zekerine değdin?” dedi. Ben “evet!” deyince:

“Kalk, abdest al!” emretti. Ben de gidip  abdest alıp geri döndüm.”

Muvatta, Tahâret 59, (1,42).

Şuan: 1. KISIM 137. Hadis
»SonrakiHadis

3647 – Nafi rahimehullah anlatıyor: “Ben, bir sefer sırasında İbnu Ömer radıyallahu anh’le beraberdim. Güneş doğduktan sonra onun abdest alıp namaz kıldığını gördüm. Kendisine: “Bu, şimdiye kadar kıldığınızı hiç görmediğim bir namaz!” dedim. Şu açıklamayı yaptı:

“Sabah namaz kılmak üzere abdest aldım sonra fercime dokundum. Sonra da abdest almayı unuttum ve namaz kıldım. Şimdi bu durumu hatırlayınca yeniden abdest alıp namazımı iade ettim.”

Muvatta, Tahâret 60, (1, 42, 43).

Şuan: 1. KISIM 138. Hadis
»SonrakiHadis

3648 – Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah’ın ashabı uyurlar, sonra abdest almadan namaz kılarlardı:

Enes’ten bunu rivayet eden Katade’ye:

“Bu sözü Enes’ten bizzat işittin mi?” diye sorulmuştu:

“Vallahi evet!” diye te’yid etti.”

Müslim, Hayz 125, (376); Ebu Dâvud, Tahâret 80, (200); Tirmizi, Tahâret 58, (78).

Şuan: 1. KISIM 139. Hadis
»SonrakiHadis

3649 – İbnu Ömer radıyallahu anhümâ’den anlatıldığına göre, oturarak uyur, sonra kalkar, abdest almadan namaz kılardı.”

Muvatta

Şuan: 1. KISIM 140. Hadis
»SonrakiHadis

3650 – Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: “Gözler, halkanın bağıdır, öyleyse uyuyan abdest alsın.”

Ebu Dâvud, Tahâret 80, (203).

Şuan: 1. KISIM 141. Hadis
»SonrakiHadis

3651 – İbnu Abbas radıyallahu anhümâ’ın anlattığına göre, Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’ı secde halinde uyurken görmüş ve hatta Resulullah aleyhissalâtu vesselâm horlayıp solumuş, sonra kalkıp abdest almadan namaz kılmıştır.

İbnu Abbas der ki:

“Ey Allah’ın Resulü dedim, siz uyudunuz, abdestiniz bozulmuş olmalı değil mi?” Bana şu açıklamayı yaptı: “Abdest, yatarak uyuyana gerekir. Zira yatarak uyuyunca mafsalları rahâvet basar.”

Tirmizi, Taharet 57, (77); Ebu Dâvud, Tahâret 80, (202); Nesâi, Ezân 41, (2, 30).

Şuan: 1. KISIM 142. Hadis
»SonrakiHadis

3652 – Ubeydullah İbnu Abdillah İbni Utbe anlatıyor: “Hz. Aişe radıyallahu anhâ’nin yanına girip, kendisine:

“Bana Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’ın hastalığından bahsetmez misiniz?” dedim.

“Elbette ” dedi ve anlattı: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’ın hastalığı ağırlaşmıştı. Bir ara:

“Halk namazı kıldı mı?” diye sordu.

“Hayır, ey Allah’ın Resülü, sizi bekliyorlar ” dedik.

“Benim için leğene su koyun!” emrettiler. Dediğini yaptık. Yıkandılar. Sonra kalkmaya çalıştı. Ancak üzerine baygınlık geldi. Az sonra açıldı. Tekrar: “Halk namazı kıldı mı?” diye sordu.

“Hayır, ey Allah’ın Resulü, sizi bekliyorlar!” dedik. Halk oturmuş, yatsıyı kılmak üzere Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’ı bekliyordu.”

Buhari, Ezân 51, 39, 46, 47, 67, 68, 70, Vudü 45, Hibe 14, Farzu’1-Hums 4, Enbiya 19, Megazi 83, Tıbb 21, İti’sâm 5; Müslim, Salât 90, (418); Nesâi, İmamet 40, (2,101, 102).Bu rivâyet Buhari ve Müslim tarafından tahric edilen uzunca bir rivayetten bir parçadır.

Şuan: 1. KISIM 143. Hadis
»SonrakiHadis

3653 – Esma Bintu Ebi Bekr radıyallahu anhümâ, küsuf namazıyla ilgili rivayetinde der ki: “…Ben de Resulullah’a uyarak namaza durdum. Namazı öylesine uzattı ki üzerime baygınlık geldi. Başımın üzerine su dökmeye başladım.”

Urve rahimehullah der ki: “Abdest almadı.”

Buhari, Vudü 37 İlm 24, Küsuf, 10, 11, Sehv 9, Itk 3, İ’tisam 2; Müslim, Küsuf 11, (905).

Şuan: 1. KISIM 144. Hadis
»SonrakiHadis

3654 – Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den nakledildiğine göre, Ebu Hüreyre mescidde abdest alırken yanına Abdullah İbnu Kârız gelir. Ona, Ebu Hüreyre şu açıklamayı yapar: “Bir keş (kurumuş çökelek) parçası yedim, bu sebeple abdest alıyorum. Çünkü ben Resulallah aleyhissalâtu vesselâm’ın “Ateşte pişen şeyler yiyince abdest alın” dediğini işittim.”

Müslim, Hayz 90, (352); Nesâi, Taharet 122, (1,105,106); Tirmizi, Tahâret 58, (79); Ebu Dâvud, Tahâret 76, (194). Bu, Müslim’in lafzıdır. Müslim’de Hz. Aişe’den de buna benzer bir rivâyet mevcuttur.

Şuan: 1. KISIM 145. Hadis
»SonrakiHadis

3655 – İbnu Abbâs radıyallahu anhümâ anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm koyun budu yedi ve namaz kıldı, abdest almadı.”

Buhari, Vudü 50, Et’ime 18; Müslim, Hayz 91, (354); Muvatta, Tahâret 91, (1, 25); Ebu Dâvud, Tahâret 75, (187); Nesai, Tahâret 123, (1, 108).

Buhari’nin bir başka rivayetinde: “Tencereden eliyle etli kemik aldı” denmiştir. Müslim’in bir rivayetinde: “Budu kemirdi, sonra namaz kıldı, abdest tazelemedi” denmiştir.

Şuan: 1. KISIM 146. Hadis
»SonrakiHadis

3656 – Amr İbnu Ümeyye ed-Damri radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’ı gördüm, elindeki koyun budundan parça kesiyordu, ezan okundu. Hemen et dildiği bıçağı bırakıp namaza koştu, abdest almadı.”

Buhari, Vudü 50, Ezan 43, Cihad 92, Et’ime 20, 26; Müslim, Tahâret 92, (355); Tirmizi, Et’ime 33, (1837).

Şuan: 1. KISIM 147. Hadis
»SonrakiHadis

3657 – Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm çıktı, beraberinde ben de vardım. Ensârdan bir kadına uğradı. Kadın ona bir koyun kesti. Bir tabak tâze hurma getirdi, ondan yeyip sonra öğle için abdest aldı ve namaz kıldı. Sonra namazdan ayrıldı. Kadın ona koyundan arta kalan bir şeyler getirdi. Resulullah aleyhissalâtu vesselam onu da yiyip ikindiyi kıldı, bu sırada abdest almadı.”

Muvatta, Tahâret 25, (1, 27); Tirmizi, Tahâret 59, (80); Ebu Dâvud, Tahâret 75, (191,192); Nesâi, Tahâret 23, (1,108). Bu Tirmizi’nin lafzıdır.

Ebu Dâvud ve Nesai’nin rivayetinde: “Resulullah’ın son iki icraatından biri ateşin değiştirdiğinden abdest almayı terketmekti” denmiştir.

Şuan: 1. KISIM 148. Hadis
»SonrakiHadis

3658 – Ubeyd İbnu Sümâme el-Murâdi anlatıyor: “Abdullah İbnu’I-Hâris İbni Cez’ radıyallahu anh, Mısır’a yanımıza geldi. Kendisi Resulullah aleyhissalatu vesselâm’ın ashabından idi. Mısır Camii’nde şu hadisi anlatırken işittim: “Ben, öyle hatırlıyorum ki, Resulullah aleyhissalâtu vesselam’la bir adamın evinde oturan yedi kişiden yedincisi veya altıdan altıncısıydım. Derken Bilâl radıyallahu anh geçti ve ezan okudu. Biz de çıktık. Giderken bir adama uğradık tenceresi ateş üstündeydi. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm ona: “Tenceren yeterince pişti mi?” diye sordu. Adam:

“Evet, annem babam sana feda olsun!” dedi. Resulullah bunun üzerine bir parça aldı. Çiğnemesi devam ederken namaz için iftitah tekbiri aldı. Ben bu sırada ona bakıyordum.”

Ebu Dâvud, Tahâret 75, (193).

Şuan: 1. KISIM 149. Hadis
»SonrakiHadis

3659 – Süveyd İbnu’n-Nu’mân radıyallahu anh anlatıyor: “Hayber Seferine Resulullah aleyhissalâtu vesselâm ile birlikte çıktık. Hayber yakınlarında olan Sahbâ’ya vardığımız zaman Resulullah aleyhissalâtu vesselâm ikindi namazını kıldı. Namaz bitince yiyecek getirilmesini ferman buyurdu. Sadece kavut getirilmişti. Bunun su ile ıslatılmasını emir buyurdu.

Resulullah aleyhissalâtu vesselâmda, biz de ondan yedik. Sonra akşam namazına kalktı. Ağzını mazmaza etti. Biz de ağızlarımızı mazmaza ettik. Fakat abdest almadı.”

Buhari, Vudü 51, 54, Cihâd 123, Megazi 35, 38, Et’ime 7, 9, 51; Muvatta, Tahâret 20, (1, 26); Nesâi, Tahâret 124, (1, 108, 109).

Şuan: 1. KISIM 150. Hadis
»SonrakiHadis

3660 – Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm süt içti. Ne mazmaza yaptı, ne abdest aldı; namazını kıldı.”

Şuan: 1. KISIM 151. Hadis
»SonrakiHadis

3661 – Câbir İbnu Semure radıyallahu anh anlatıyor: “Bir adam Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’a gelerek:

“Koyun eti sebebiyle abdest alayım mı?” diye sordu.

“Dilersen abdest al, dilemezsen alma!” diye cevap verdi. Adam bunun üzerine:

“Deve eti sebebiyle abdest alayım mı?” diye sordu. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm bu sefer:

“Evet, deve eti sebebiyle abdest al!” cevabını verdi. Adam tekrar:

“Koyun ağıllarında namaz kılayım mı?” diye bir başka sual sordu:

“Evet!” cevabını aldı. Tekrar sordu:

“Pekâlâ, deve ağıllarında namaz kılayım mı?”

“Hayır!” buyurdu Aleyhissalâtu vesselam.”

Müslim, Hayz 97, (360).

Şuan: 1. KISIM 152. Hadis
»SonrakiHadis

3662 – Ebu Dâvud ve Tirmizi’de Berâ radıyallahu anh’nın rivayetlerine göre Resulullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle demiştir:

“Deve ağıllarında namaz kılmayın, çünkü onlar şeytandandır.”

Koyun ağıllarından soruldu:

“Oralarda kılın, çünkü onlar berekettir” buyurdular.”

Ebu Dâvud, Tahâret 72, (184); Tirmizi, Tahâret 60, (81).

Şuan: 1. KISIM 153. Hadis
»SonrakiHadis

3663 – İbnu Mes’ud radıyallahu anh anlatıyor: “Biz, yollarda ayağa bulaşan pislik sebebiyle abdest tazelemezdik.”

Ebu Dâvud, Tahâret 81, (204); İbnu Mâce, İkamet 67, (1041).

Şuan: 1. KISIM 154. Hadis
»SonrakiHadis

3664 – Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Bir adam izarını sarmış olarak namaz kılarken, Resulullah aleyhissalatu vesselâm ona:

“Git, abdest al!” ferman buyurdu. Adam gitti abdest aldı, sonra gelip tekrar namaza durdu. Resulûllah aleyhissalâtu vesselâm tekrar:

“Git abdest al!” emretti. Adam gitti, abdest aldı, geri geldi. Bir adam:

“Ey Allah’ın Resulü, ona niye abdest almasını emir buyurdunuz?” diye sordu.

“O, dedi, izârını sarkıtmış olarak namaz kılıyordu. Allah, izarını sarkıtan erkeğin namazını kabul buyurmaz!”

Ebu Dâvud, Libas 28, (4086).

Şuan: 1. KISIM 155. Hadis
»SonrakiHadis

3665 – Muğire İbnu Şu’be radıyallahu anh anlatıyor: “Ben Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’la beraberdim. Bana:

“Ey Muğire, su kabını al!” emretti. Ben de onu aldım. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm’la tenhaya gittik. O, benim gözümden kayboldu, kaza-yı hâcet yaptı, geri döndü. Üzerinde Şâmi bir cübbe vardı. Abdest almak için hazırlık yaptı. Cübbesinin yenlerini çemreyip kollarını çıkarmaya çalıştı. Ancak yenler dardı. Ellerini yenlerin uç kısmından geri çıkarıp cübbeyi sırtına koyup kollarını alttan çıkardı. Ben su döktüm, namaz için abdest aldı. Mestleri üzerine meshetti, sonra namaz kıldı.”

Şuan: 1. KISIM 156. Hadis
»SonrakiHadis
3666 – Bir diğer rivâyette: “Mestlerini çıkarmada yardımcı olmak için eğildim. Bana:

“Bırak onları, zirâ ben, abdestli olarak mestlerimi giyindim” buyurdu ve üzerlerine meshetti.”

Bu Sahiheyn’in lâfzıdır.

Şuan: 1. KISIM 157. Hadis
»SonrakiHadis

3667 – Müslim merhumun bir diğer rivayetinde: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm mestleri, başının ön kısmı alnı ve sarığı üzerine meshetti” denilmiştir.

Şuan: 1. KISIM 158. Hadis
»SonrakiHadis

3668 – Ebu Dâvud’un bir diğer rivayetinde: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm mestleri üzerine meshetmişti; ben:

“Ey Allah’ın Resulü! Yoksa unuttunuz mu?” dedim.

“Bilakis, dedi, belki sana unutturuldu. Aziz ve celil olan Rabbim, bana böyle emretti.”

Buhari, Vudü 48, 3 5, 49, Salât 7, 25, Cihâd 90, Megâzi 80, Libâs 10, 11; MüsIim, Taharet 77, 79, 81, 82, (274); Muvatta, Tahâret 42, (1, 36); Ebu Dâvut, Tahâret 59; (149, 150; 151); Tirmizi, Tahâret 72, (97, 98, 99, 100); Nesâi, Tahâret 96, 97, 100, 87, (1, 82, 83, 84, 76).

Şuan: 1. KISIM 159. Hadis
»SonrakiHadis
3669 – Hz. Bilal radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm mestleri ve örtüsü üzerine meshetti.”

Şuan: 1. KISIM 160. Hadis

3670 – Ebu Dâvud’un rivayetinde şöyle denmiştir: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm ihtiyacı için araziye çıkardı. Ben de O’na su taşırdım. Kaza-yı hâcet yapınca abdest alırdı. Bu sırada sarığı ve botları üzerine meshederdi.”

Müslim, Tahâret 84, (275); Ebu Dâvud, Tahâret 59, (153); Tirmizi, Tahâret 75, (101); Nesâi, Tahâret 86, 96 (1, 75, 81).