Anasayfa » Genel » IV. Murat’ın olağanüstü kuvveti (Osmanlı Devleti)

IV. Murat’ın olağanüstü kuvveti (Osmanlı Devleti)

4.muratın olağan üstü kuveti
4.muratın olağan üstü kuveti

27 Temmuz 1612 – 8 Şubat 1640),

17. Osmanlı padişahı ve 96. İslam halifesi.

1623 ile 1640 yılları arasında hüküm sürdü.

IV. Murat denilince aklıma ilk gelenler içki ve sigara yasağı ve Kösem Sultan olur.

Birde tabiki on bir yaşında padişah olduğu…

Bu üç ayrı konuda da yazılası çok yazılar vardır. Bir çok olaylar yaşanmıştır.

IV. Murat’ın, alkol denetimi için, halkın arasına girdiği, bu konudaki olaylar çok…

Bir başka yazımda anlatacağım. İçinde enteresan yaşanmışlıklar var…

Küçük yaşta; tahta geçen padişah ülkeyi yönetemez haliyle, onun yerine tarihteki ve Osmanlı’daki güçlü kadınlardan annesi Kösem Sultan idareyi eline alır ve ülkeyi yönetir…

Kösem Sultan, başlı başına bir olay olduğu için ona sayfalar ayırmak gerekir, hatta onun adına bir kitap bile yazabilirim…

IV. Murat, çok iyi yetiştirilmiş bir Padişahtır. Ağabeyi; Genç Osman’ın öldürülmesine şahit olduktan sonra sert bir mizaca bürünen IV. Murat bir hayli de kuvvetli bir sultandır.

Bugün sizlere onun kuvvetinden söz etmek istiyorum. Şair Cevri’nin IV. Murat’ın attığı ciritin haremin bahçesine geldiğini gördüğünü ve bu konuda yazdığı şiiri ileteceğim…

IV. Murat Osmanlı sultanları arasında fiziksel kuvvetiyle ünlüdür.

İri ve güçlü yapılı olan padişah 60 kilogramlık gürzü tek eliyle ustaca kullanabildiği söylenir.

Alkol ve tütün yasağına uyulup uyulmadığını zaman – zaman tedbil-i kıyafet gezerek yerinde denetleyen IV. Murat alkol veya tütün kullanan askerlerini yakaladığı zaman bizzat cezalandırmışlığı vardır.

Bir gece uyurken onu öldürmek için odasına giren 4 cellatı gürzüyle parçalamıştır.

IV. Murat ayrıca 50 kilogramlık yayı da ustalıkla kullandığı söylenir.

Hindistan’dan gelen bir elçi heyeti IV. Murat’a çok sağlam ve her darbeye karşı dayanıklı bir kalkan hediye etmiştir. Kalkanın sağlamlığını denemek isteyen Padişah adamlarına kalkanı bir yere asmalarını söyler, kalkan asıldıktan sonra bu kalkana ok atışları yapmış bu kalkanı defalarca delmiştir.

IV. Murat’ın gürzü ve yayı şu an Topkapı Sarayı’nda sergilenmektedir.

Sultan IV. Murad devri şairlerinden Cevrî, padişahın bu iki şovuna bizzat şahit olmuştur.

Yer, bugünkü İstanbul’daki Bayezid Meydanı’dır. Şu an İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu söz konusu meydanda Osmanlı devrinde Eski Saray mevcut idi.

Sultan Murad’ın atış yerinden salladığı cirit, Bayezid Câmi minaresini geçmiş ve Eski Saray’ın haremindeki minarenin önüne düşmüştür –ki aradaki mesafe epey fazladır.(Alıntı)

Cevrî’nin kaleminden bu hâdise şöylece dile gelmiştir:

Cümleden Eski Sarayı izzi ile teşrîf idüp
Eyledikde devlet ile ol makâmı müstakar
Aşdı bâlâ-yı dırahtı oldu gitdikçe bülend
Ejder-i perrân gibi açdı havâda bâl ü per
Geçdi Sultan Bâyezid’in câmi-i vâlâsın
Tâ Haremde ana dâmân-ı menâr oldu makar(alıntı)

Müstakar: karar edinmek,

bâlâ-yı dıraht: ağacın üzeri,

bülend: yüksek,

perrân: uçan,

bâl ü per: kol-kanat,

dâmân-ı menâr: minârenin eteği

Bir başka yazıda da IV. Murat’ın kuvvetli olması ile ilgili bir yazıyı daha aktaracağım sizlere… Ben hayranlıkla okuyorum…

Askerinin başında savaşa katılan son Osmanlı padişahı olarak bilinen IV. Murat, olağanüstü kuvvetiyle ünlüydü. Huzura kabul edilen Fransız gezgin Du Loir, anılarında IV. Murat’ın idman yaparken çok iriyarı bir kişi olan Silahtar Musa Paşa’yı, tek eliyle kuşağından tutup havaya kaldırarak meydanda uzun süre dolaştıktan sonra yere bırakmasını; 200 okkalık (yaklaşık 257 kilo) gürz kullanmasını; bir ciritle 8 kalkanı birden delmesini; kendine özgü uzun kılıcını saatlerce yorulmadan sallamasını ve güreştiği genç Yeniçerileri enselerine vurduğu tek şaplakla yere sermesini hayranlıkla anlatır. Tarihçilerin yazdığına göre yayını çektiği ok, tüfek mermisinden uzağa düşerdi.

Tarihçi Hammer’ın ifadesiyle attığı ciridin delemeyeceği cisim yoktu. Timur neslinden Şah-ı Cihan’ın elçisi Zarif Bey’in Hindistan prensinden “Kurşun ve kılıç delemez” diye hediye getirdiği gergedan derisi kaplı kalkanı, elçinin gözü önünde önce mızrak sonra da ok atarak iki yerden deldi. Kalka hatıra olarak müzelik eşya arasına kondu. Eski saraydan (İstanbul Üniversitesi Merkez Binası) attığı ciritin Bayezıd Camii’nin minarelerinden birinin altındaki hedefe isabet ettiği söylenir.(alınır)

Tarih güzeldir, Böyle Padişahlarımızı okudukça, gururlanıyorum…