Anasayfa » EĞİTİM » 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI İLETİŞİM VE DİL KAZANIM TESTLERİ

9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI İLETİŞİM VE DİL KAZANIM TESTLERİ

Dil, iletişimin temel ögesidir. Dil aracılığı ile insanlar duygu, düşünce ve hayallerini ifade eder ve birbirleriyle iletişim kurarlar. Taşıdığı değerler ile bir milletin fertlerini bir
arada tutan dil, geçmiş ile gelecek arasındaki en önemli köprüdür.

İletişim ve dil Testleri

1– Bu parçada dilin hangi özelliğine değinilmemiştir?

A) Canlılığına
B) Yansıtıcılığına
B) Aracı oluşuna
C) Toplumsallığına
E) Birleştiriciliğine


2. Dil ile – – – – arasındaki münasebeti bilen bir kimse dili tek başına almaz. Zira dilde her kelimenin ses, şekil ve mananasını tayin eden odur. Yunus Emre’nin şiirlerinin dilini,
yazıldığı devir ve çevreden ayrı ele alamazsınız. Nitekim onun eserlerinin kökleri yetiştiği topraklarasımsıkı bağlıdır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) düşünce
B) edebiyat
C) insan
D) kültür
E) iletişim


3. Maksim Gorki, fırıncı çıraklığı yıllarında, Tolstoy’un bir hikâyesini okurken öylesine kendinden geçer ki acaba
kâğıdın içinde efsunlu bir şey mi var diye havaya kaldırır,bakar. Tabi beyaz sayfa üzerinde siyah harflerden başka
bir şey görmez. Saf fırıncı çırağını etkileyen unsur ise o ak sahife üzerinde yazılı kara harflerden başka bir şey değildir. Harfler, seslerin işaretleridir. Kelimeler ise sesler-
den oluşur. Yazılı veya sözlü işaretlerle, göz önünde bulunmayan her şeyi göz önüne getirebilir, ölüleri diriltebilir,
ağaçları konuşturabilirsiniz. Bu, büyü değil de nedir?

Bu parçaya verilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?

A) Gorki’nin Çıraklık Yılları
B) Yazı Dilinin Önemi
C) Dillerin Kökeni
D) Harfler ve Sözcükler
E) Dilin Gücü


4. I. Dil, bir ulusun aynasıdır; bu aynaya baktığımız zaman,
orada kendimizin en gerçek yansımasını buluruz.

II. Dili başka dillerin sözcüklerinden uzaklaştırıp temiz
tutmak; tıpkı vücudunu, vicdanını, evini, köyünü ve
şehrini temiz tutmak gibi ahlaki bir ödevdir.

III. Dili zengin olanın aklı büyük, hayali geniş mi geniş,
fikir evreni ise uçsuz bucaksız olur.

IV. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtar-
malıdır.

V. Bir milletin gerçek yurdu onun dilidir, bir milleti tanımak isterseniz dilinden başlamalısınız.
Numaralanmış sözler konu bakımından eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır?

A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.


5. Türkiye Türkçesinde son yıllarda özellikle televizyon,gazete ve İnternet başta olmak üzere çeşitli kitle iletişim araçlarının güçlü etkisiyle konuşma dilinde var olan birçok unsurun yazı diline yansıtılmaya çalışıldığı görülmek-
tedir. Örneğin “- – – -” şeklindeki bir yazım bunun tipik birörneğidir.

Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu parçadaki boşluğagetirilemez?

A) Kapıyı kitlediğimden emin değilim.
B) Zonguldak’a ne gün yağmur yağdı?
C) Sendeki dede yadigârı saate noldu?
D) Terziye kaç dakkada giderim.
E) Onlar burdan asla ayrılmazlar.


6. Karın lapa lapa yağdığı anlarda bir adam alelacele eczaneye girdi ve tuttuğu buruşuk kâğıdı ıslak elleriyle kalfaya uzatıverdi. Kalfa, kâğıdı almadı; adama kaşıyla diğer
müşterileri gösterdi. Bunun üzerine adam başını eğereksıranın en arkasına geçti.
Bu parçada iletişim ögeleri ile ilgili aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?
A) Adam-Gönderici
B) Eczane-Bağlam
C) Diğer müşteriler-Alıcı
D) Adamın sıraya geçmesi-Geri bi

7. Divanu Lugati’t-Türk’ten beri Türkçe sözlüklerde örneklerine rastlanan argo, ortak dilden beslenen ancak ondan
ayrı olarak belirli topluluklara mensup insanların sözcük-
lere ve sözlere yeni anlamlar yükleyerek oluşturduğu hu-
susi bir dildir. Denebilir ki argo, dilin yaramaz çocuğudur.
Argo kullanan kişi herhangi bir sebepten dolayı iletisinin
sınırlı bir kesim tarafından anlaşılmasını ister. Argo as-
lında bir başka türlü söyleme, böylece “söyleyebilme”nin
yoludur. Bu yolda kimi zaman ince bir alaya kimi zaman
örtmeceye kimi zaman da mecaza rastlamak kaçınılmaz-
dır.
Bu parçadan argo kavramı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) Genel dilin etkisinde oluşmuş özel bir dildir.
B) Söylenmek istenenin gizlenmesi esastır.
C) Çok anlamlılık bakımından zengindir.
D) Bir tür dil kusuru kabul edilir.
E) Köklü bir geçmişe sahiptir.

8. Bu doktorlar bir âlem arkadaş! Neredeyse söylediklerinin
hiçbirini anlamadım. Görünen o ki bildiğimiz Türkçeden
ayrı olarak yalnızca kendi aralarında kullandıkları bir
söz dağarcığı ile de iletişim kurabiliyorlar. Yazıları da bir
acayip! Hepimizin bildiği harfler ama şekil şemal karga-
cık burgacık. Dumanla ya da ışıkla haberleşseler sanki
daha iyi olacak. Hoş, benim kulaklarla beraber gözler de
emeklilik dilekçesini verdi lakin yine de kâğıttaki yazıdan
doktorun beni nereye gönderdiğini anlamış oldum. Dilim
de dönmüyor ya bizim oralarda söylendiği gibi “Rütgen
cekilcekmiş.” Zaten aklımdakileri İstanbul Türkçesiyle di-
yebilseydim bu kafayla âlim olurdum alimallah!
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine bir gönderme yoktur?

A) Standart dile
B) Bazı iletişim araçlarına
C) Dilin alıcıyı harekete geçirme işlevine
D) Jargona
E) Beden diline

9. Bir suna uçurdum Çıldır elinden
Arpaçay’ı Gars’ı geçin durnalar
Yoluz uğrarısa bah Gağızman’a
Fuat Bey’de bir çay için durnalar
Bu dizelerle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Ağız özelliği gösteren ifadeler vardır.
B) Örneklemeye başvurulmuştur.
C) Dil, sanatsal işlevde kullanılmıştır.
D) Devrik cümlelere yer verilmiştir.
E) Sade ve içten bir söyleyişe sahiptir.

10. Bugünlerde sokaklarımızın ve caddelerimizin yabancı kelimelerle kirlendiği doğrudur ama bence Türkçenin
asıl derdi, bir ur gibi sokaklarımızı ve caddelerimizi saran
yabancı kelimeler değil, bizim Türkçe yaşamayışımızdır.
O kafelerde içtiklerimiz, o arenalarda attığımız naralardır
asıl Türkçeyi yaralayan. Niçin yabancı kelimelere meyle-
diyoruz çünkü hayatımızı Türkçe yaşamıyoruz. Türkçenin
kelimelerinin de bize yetmeyeceğini düşünüyoruz. Sade-
ce tabelaları indirdiğimizde Türkçenin dertleri son bulma-
yacak bence. Türkçenin derdine derman olmak istiyorsak
önce başkalarının hayatını yaşamaktan vazgeçmeliyiz.
Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yabancı kökenli sözcüklerin yaygınlığı
B) Millî kültürden uzaklaşılmasının dilde bulduğu karşı-
lıklar
C) Dilin kullanımına dair dikkatsizlik
D) Çağın gereklerine ayak uydurulamaması
E) Türkçenin duygu ve düşünceleri ifadede yetersiz olduğu algısı

11. Ali Bey, komşusu ile sohbet ederken ertesi gün bahçeye
inip kuru yaprakları toplayacağını söyler.
Ali Bey’in komşusu aşağıdakilerden hangisini söyler-
se dili göndergesel işlevde kullanmış olur?
A) Meteorolojiye göre yarın hava yağmurlu olacakmış.
B) Harika! İşte benim çevre dostu komşum.
C) O zaman gel de bendeki tırmığı vereyim.
D) Geçen gün diktiğimiz fidelere de su tutar mısın?
E) Yaprak sıkılmıştı ağaçtan / Bahaneydi sonbahar

CEVAPLARI

1. A
2. D
3. E
4. C
5. B
6. C
7. D
8. E
9. B
10. B
11. A

Yorum yapın