Akrep adı verilen hayvan türleri dünyanın hemen hemen her bölgesinde yaşamını sürdürmektedir. Yaşamını sürdürdüğü bölgelerde yalnız yaşarlar. Toplu halde görünmeyi tercih etmezler.
Akrepler geceleri aktiflerdir ve sıcak-soğuk havaya dayanıklıdırlar. Akreplerde diğer hayvanlar gibi anten yoktur, Akrep ayakları üzerinde ki özel algılar sayesinde çevreden haberdar olur. Akrepler diğer haşerelerden farklı bir yapıya sahiptir. Ve böylelikle avını kolay yakalayabilir.
Birçok akrep çeşidi mevcuttur. Bu çeşitlerin bazıları zehirsiz fakat tehlike arz eden türlerdir. Akrep sokmalarına ve yaralanmalarına dikkat edilmelidir.
Birçok akrep çeşidi karlı bölgeler hariç hemen hemen her yerde, ormanlık bölgelerde, çöllerde, taşlık ve kayalık yerlerde yaşarlar. Genellikle tropikal ve tropik altı iklim kuşaklarında yaygındırlar.
Akrep sokması sonrası yapılması gerekenler birkaç husus;
Akrep sokması sonrası sokulan yerin 3-4cm yukarısı sıkıca bağlanmalı, kalbe giden kan akışı yavaşlatılmalı, akrebin soktuğu bölgeye soğuk baskı uygulanmalı, hareket edilmemeli, yara temiz tutulmalıdır, panzehir çok ciddi olmayan durumlarda uygulanmamalı, çocuklarda akrep sokması durumunda, 24–48 saat arası hastanede gözetim altında tutulmalıdır.
Evinizde, iş yerinizde, bulunduğunuz ortamda ya da akrep varlığının olduğunu düşündüğünüz ortamlarda kendiniz herhangi bir şey yapmadan profesyonel bir ilaçlama şirketi ile anlaşmalı ve mutlaka düzenli bir şekilde ilaçlanma işleminin takip edilmesi gerekmektedir.
Akrep sokması sonrası yapılması gerekenleri başlıca sıralayacak olur isek;
Bulabildiğimiz bir buz ile yara üzerine bastırmak,
Ağrıyı hafifletmek için hastaya Aspirin vermek,
Kalp ve solunum fonksiyonlarının düzenli takibini yapmak,
Hastanın hareket etmemesini sağlamak,
Panzehir sadece ciddi zehirlenmelerde kullanılmalı,
Antihistamin ve steroidler sadece panzehire karşı alerjik tepkimeler görüldüğünde uygulanmalı,
Ekfoksiyonu önlemek için tetanoz iğnesi yapılmalı,
Zehir gözlere temas edecek olursa bol su veya süt gibi bir sıva ile yıkanmalı,
Çok daha ciddi bir hal almaması için en yakın hastaneye başvurulmalıdır.
