Anasayfa » Genel » Allah’a Dilekçe Yazan Ufaklık

Allah’a Dilekçe Yazan Ufaklık

Allah’a Dilekçe Yazan Ufaklık
Küçük Çocuk, Birinci Sınıfı Bitirdiğinde Okumayı Sökmüş Ve “Dilekçe” Denilen Şeyin Ne Demek Olduğunu Öğrenmişti. Artık Bütün İsteklerini Bir Yazı İle Dile Getirecek, Altına Da İmzasını Attı Mı, Bu İş Olup Bitecekti. Karne Aldıkları Gün, Çantasını Bir Tarafa Fırlatıp Sokağa Çıktı. Babasının Kapıcılık Yaptığı Apartmanın Önündeki Boş Alan, Top Sahası Olarak Seçilmişti. Ama O, Kısa Boylu Ve Çelimsiz Olduğu İçin, Maçlara Alınmazdı. Bu Durumda İster İstemez Misket Oynar, Ye Da “En İyi Arkadaşım” Dediği Bisikletiyle Gezerdi.

Çocuk, Babasının Durumunu Bildiği İçin, Apartmanın Sakinleri Tarafından Çöpe Atılan Hurda Bir Bisikletle İdare Ediyordu. Bisikletin Her Yeri Dökülmüştü. Üzerinde “Boya” Diye Bir Şey Kalmamış, Bütün Metal Kısımları Paslanmıştı. Üstelik De Pedalları Yamulmuş Ve Selesindeki Yaylar Tek Tek Fırladığından, Poposunu Acıtmaya Başlamıştı. Küçük Çocuk, Esasında Bu Duruma Razıydı. Fakat Bisiklet, Geçen Sene Bile Küçük Gelmişti. Bu Yıl Biraz Daha Uzadığından, Onu Terk Etmekten Başka Çaresi Yoktu.

Bisikleti Kucaklayıp Kapı Önündeki Çöplerin Arasına Bıraktığında, Küçük Çocuğun Aklına Bir Fikir Geldi. Artık Bisikletsiz Kaldığına Göre, Bir Dilekçe Yazıp Yenisini İsteyebilirdi. Ama Onu Kime Göndereceğini Bilemiyordu. Üstelik De Annesi, Ne Kadar Fakir Olursa Olsunlar, Başkalarına El Açmayı Çirkin Bulurdu. O Halde?.. O Halde, Dilekçesini Allah’a Gönderirdi. Zaten Dedesi De, Allah’ın Çok Zengin Ve Cömert Olduğunu, İnsanlara Verdiği Hediyelerle, Zenginliğinin Bir Gram Bile Azalmayacağını Sık Sık Tekrarlıyordu.

Çocuk, Büyük Bir Titizlikle Yazdığı Dilekçesini, Karne Parası İle Aldığı Bir Uçan Balonun İpine Bağladıktan Sonra, Onu Serbest Bıraktı. Dilekçede: “Allah’ım.. Bana Bir Bisiklet Gönderir Misin?” Yazıyordu. İmza Yerinde İse, Onu Çağırırken Kullandıkları İsim Vardı: “Ufaklık” Küçük Çocuk, Balonun Nereye Gittiğini Takip Etmeye Koyuldu. Biraz Sert Esen Rüzgar, Onu Civardaki Yüksek Binalar Arasında Dolaştırıyor Ve Yükselmesini Engelliyordu. Balon, Onların Arasında Gidip Geldikten Sonra, Dar Bir Sokağa Girerek Gözden Kayboldu.

Çocuk, Balonun Gökyüzüne Çıktığından Emin Değildi. Bu Yüzden, Köşedeki İhtiyardan Bir Balon Daha Alarak Dilekçesini Tekrarladı Ve Bulutlara Doğru Yükselen Balonun Ardından Dua Etti. Küçük Çocuk, Yaptığı İşi Arkadaşlarına Anlattığında, Onların Alaylı Gülüşmeleriyle Karşılaştı. Fakat, Hiçbirine Aldırmadı. Dilekçesi Yerine Ulaşırsa, Bisikleti Kesinlikle Gelirdi.

Ufaklık, Top Oynayanları Seyre Koyulduğunda, Bisiklet Taşıyan Bir Adam Gördü. Her Yanından Pırıltılar Saçan Bisiklet, Kim Bilir Hangi Zengin Çocuğun Karne Hediyesiydi. Bu Arada, Maç Yapan Çocuklar Da Oyunlarını Kesmiş Ve Meraklı Bakışlarını, Kendilerini Büyüleyen Bisikletin Üzerine Çevirmişlerdi. Kucağında Bisiklet Olan Adam, Onlara Bir Şey Sorduktan Sonra, Ağır Adımlarla Çocuğun Yanına Geldi Ve Yanağını Okşayıp:
– Merhaba Arkadaş!.. Dedi. “Ufaklık” Denilen Adam Sen Misin?

Küçük Çocuk, Ağzını Açmasına Rağmen Bir Ses Çıkartamadı. Cebindeki Misketleri Sanki Boğazına Sıralanmış Ve Nefes Almasını Zorlaştırmıştı. Sadece Başını Sallayabildi. Adam Kısık Bir Sesle:
– Dilekçen Kabul Edildi Yavrum!.. Hediyeni İnşallah Beğenirsin.

Adam, Bisikleti Çocuğun Kucağına Bırakırken, Onun Küçük Kalbinin Yerinden Fırlayacak Kadar Hızlı Attığını Fark Etti. Ve Kızarmış Yanaklarına Bir Öpücük Kondurup Uzaklaştı. Bisikleti Getiren Adam, Çocukların Şaşkın Bakışları Arasında Yan Sokağa Kıvrıldı Ve Bir Apartmana Girip Üst Kattaki Dairesine Çıktı. Kapıyı Açtığında, Kendisini Karşılayan Küçük Kız:
– Baba!.. Diye Bağırdı. Biliyor Musun, Bizim Balkona Uçan Bir Balon Girmiş!.
Adam, Onu Kucaklayıp:
– Biliyorum Yavrum!. Diye Okşamaya Başladı. Sen Uyurken Girmişti. İpine De Bir Kağıt Bağlamışlar. Bende Gerekeni Yaptım Ve Küçük Bir Çocuğu Sevindirdim.

Yorum yapın