Anasayfa » Genel » Aşkın Anatomisi Bölüm(1)

Aşkın Anatomisi Bölüm(1)

Çok Kısaca İçerikte, Beynin Neyle Karşılaşacağına Hazırlık Olması Amacıyla, Aşkın Ne Olduğundan Ve Bilimin Aşkı Tanımlamasına Değineceğim. Aşkın Tarifini Yapmak En Zor Olan Şey Herhalde. Bir Yasayı, Olguyu Veya Olayı Açıklamak, Nasıl Olduğunu Ortaya Koymak Bilimin İşi Ve Bu Konuda Son Derece Başarılı. Ama Mevzu Bahis Şey Aşksa Olay Daha Bir Çetrefilli Oluyor. Hatta Bazılarına Göre Bunu Tarif Etmek, Tanımlamak Bile İmkansız. Evrimsel Psikoloji, Evrimsel Biyoloji Ve Sinirbilim Açısından Olduğu Gibi Şiirsel Olarak Da Aşkı Tanımlamak Üzere Bir Gayret Göreceksiniz.

Öncesinde Şöyle Bir Tavsiye Vermek Yerinde Olabilir. Okuduklarımızdan Nasıl Daha İyi Faydalanabilir, Onları Kendi Hayatımızda Uygulayabilir Veya İçselleştirebiliriz Diye Sorduğumuzda Alacağımız Cevaplardan Birinin Üç Boyutlu Okuma Yapmak Olduğunu Görürüz. Peki Nedir Bu Üç Boyutlu Okuma?

Hayatınızı Bilimsel Bir Şekilde Geliştirmek İstiyorsanız, Yeni Öğrendiğiniz Bilgileri Hemen Gündelik Hayatınızla İlişkilendirmelisiniz, Üzerinde Etraflıca Düşünerek Teoriyle Pratiği Birbirine Bağlamalısınız.

Bunun İçinde, Birinci Boyut Olarak: Öğrendiklerinizin Gündelik Hayatınızdaki Karşılıklarını Düşünmektir.

İkinci Boyut İse, Geçmişte Yaptığınız Eylemleri Anlamak İçin Yeni Teorileri Kullanmaktır. Yani Bu Yeni Öğrendikleriniz, Daha Önceki Anılarınızı Nasıl Açıklıyor?
Üçüncü Boyut İse Bu Yeni Bilgi/Fikirleri Geleceğe Transfer Etmek. Yani Bunları Gelecekte Hangi Durumlarda Kullanabilirim Diye Düşünmek.

Çok Kolay Olmadığı Aşikar, Aktif Bir Okuma Ve Entelektüel Bir Çaba Gerektiriyor. Ama Zaten Bu Yazı Fular Takılmış, Nutella Eşliğinde Yazıldığından İkinci Kısım İçin Bir Destek Sağlıyor Jksd
Aslına Bakarsanız Aşk Denilen Durumun Ortaya Çıkması Tamamen Beyinle İlgili. Sinirbilimsel Olarak Aşık Olma Durumu Ve O İlginç Hislerin Hepsi Salgılanan Hormanlarla Alakalı. Tamamen Maddesel Bir Ruh Haliymiş Gibi. Tabi Olayı Biraz Daha Anlaşılır Ve Etkili Kılmak İçin Felsefe Ve Şiirden Yardım Almak Önemli.

O Zaman Dans, Renk

“Cumhuriyetin İlk Günleri Gibiydi Yüzün.”

Onu İlk Defa Görürsünüz… Belki Bir Topluluğun Tanışma Toplantısında,Bir Kermesin Ön Tarafında, Belki Bir Kafenin Caddeye Bakan Tarafında, Belki Bir Durakta Belki De Sizden Habersiz Geçerken Karşıdan Karşıya.. Ne Zaman Göz Göze Gelseniz, Kokusunu Duysanız İçiniz İçinize Sığmaz. Demiş Ya Şair;

“Ne İkna Edici Bir İntihar Girişimidir Şimdi Göz Göze Gelmek..”

Kalp Atışlarınız Hızlanır, Yüzünüz Pembeleşir, Göğüs Kafesiniz Üzerinde Bir Yumru Hissedersiniz. Karnınızın İçinde Sanki Kelebekler Uçuyordur. Uçmak İstersiniz, Tarifi Çok Zor Hisler Kaplar Her Yanınızı. O Yanınızdayken Konfor Alanınızdasınızdır, Her Şey Çok Daha Güzel Ve Anlamlıdır Bir Bakıma. Kıpır Kıpırdır İçiniz, Tarifi İmkansız Über Bir His…

“O Yanımdan Geçiyor, Ben Kendimden. Haksızlık Değil Mi?”

29 Harften Oluşan, Toplam Kelime Kombinasyonu Sınırlı Bir Alfabe Ve Tüm His/Duyguları Hatta Durumları Bile Anca Anlaşılabilmesi İçin, Belkide Çok Daha Farklı Bir Zeminde Olmasına Ragmen Aktarma İşlemine Tabi Tutabilmek Amacıyla Kullandığımız Bir Araç Olan ‘Dil’ İle Tarifi İmkansız Bir Şey Yapıyoruz Aslında Aşkı Tarif Ederken. Söylesene Abidin, Bana İmkansızlığın Resmini Çizebilir Misin?

“Aşkı Anlatabilmek İçin Yeryüzünde Var Olan Dillerden Çok Farklı Bir Dil Gerekir.”

Dilbilimsel Olarak Her Tanımlama Bir Eksiltmedir, Sınırlandırmadır. O Yüzden Bu Yazıda Tüm Meşguliyeti Bilmek Olan Beyine, Daha İyi Bilmesini Sağlayacak Şiirlerle Destek Olmak Gerektiği Kanısındayım.

“Leyla Değilim Dost,
Lakin Çöllere Çağırsan Gelirim.
Sana ‘Yalan’ Halde Gelmem,
Toplarım Özümü ‘Yalın Halde Gelirim.
Kapıyı Çaldığımda ‘Kim O?’ Dersen…
‘Sensin Efendim’ Derim.
Ben Olmam Kapıda ‘Sen’ Olur Gelirim.
Sen, Gel De Yeter Ki,
Yola Yük Olmam, ‘Yol’ Olur Gelirim.”

Peki Aşık Olmanın Temelinde Ne Yatıyor?
Ne Oluyorda İnsanlar Birbirine Aşık Oluyor? Aşık Olmakla Ne Kazanıyoruz? Evrimsel Süreçte Aşkın Rolü Nedir?

“An Oluyor Bir Garip Duyguya Varıyorum,
Ben Bu Sefil Dünyada Acep Ne Arıyorum?”

Necip Fazıl’ın Yukarıdaki Soruyu Sorduğu Andaki Zihin Dünyasıyla İlgili Bir Bilgimiz Yok Ama Biz İnsanların; Olağanüstülükler Arama, Yüce Bir Amaç İçin Yaşıyor Olduğumuza Ve Kendimizden Çok Daha Üstün Bir Varlığa İnanma, Büyük Bir Systemin Parçası Olduğumuzu Düşünme Gibi Garipliklerimiz Var.

Felsefeyi Bir Kenara Bıraktığımızda, Elimizde Kalan Şey Şu: Üremek Ve Sadece Neslin Devamını Sağlamak. Kendi Genlerini Sonraki Bireylere Aktarmak!
Yeryüzünde Yaşayan İstisnasız Her Canlının İlk Ve En Temel Görevi Üremek.
Bu İstek İse Çok Şiddetli Ve Güçlü. Hatta Ucunda Ölüm Bile Olsa Bu Hisse Karşı Koyamıyoruz.

Örnek Olarak Somon Balıkları Yılın Belli Dönemlerinde Akıntılara Ters Yönde Çok Büyük Bir Çaba Sarf Ederek, Daha Güvenli Bir Yere Yumartalarını Bırakmak İçin Yola Koyulurlar. Yolun Sonunda Onları Ölüm Beklemektedir Ama Bu Çok Zorlu Süreçten Asla Çıkmaz, Vazgeçmezler. Ya Da Bir Örümcek Türü Olan Karadullar Çiftleştikten Sonra Erkeğini Öldürür. Hatta Dişi Mantis(Ki Kendileri Halk Arasında Peygamberdevesi Olarak Bilinir) Çiftleştikten Sonra Eşlerinin Kafasını Koparıp Yer. Vay Hayvan Vay.

Aşkın Anatomisi Bölüm(1)

Aşkın Anatomisi Bölüm(2)

Aşkın Anatomisi Bölüm(3)

Aşkın Anatomisi Bölüm(4)

 

Yorum yapın