Anasayfa » İSLAM ANSİKLOPEDİSİ » HİCR Suresi Arapça ve Türkçe Meali

HİCR Suresi Arapça ve Türkçe Meali

HİCR SURESİ VE ANLAMI

Hicr suresi ve ayetler
Hicr suresi ve ayetler

114 SURE’NİN TAMAMI

15/HİCR-1: Elif lâm râ tilke âyâtul kitâbi ve kur’ânin mubîn(mubînin). (Meâlleri Kıyasla)

Elif, lâm, râ. İşte bunlar, Kitab’ın ve Kur’ân-ı Mübîn’in (açıkça beyan edilmiş Kur’ân’ın) âyetleridir.

 

15/HİCR-2: Rubemâ yeveddullezîne keferû lev kânû muslimîn(muslimîne). (Meâlleri Kıyasla)

İhtimal ki; kâfirler “Keşke müslüman (teslim olanlar) olsaydık.” diye temenni edecekler.

 

15/HİCR-3: Zerhum ye’kulû ve yetemetteû ve yulhihimul emelu fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne). (Meâlleri Kıyasla)

Onları terket (bırak). Yesinler ve metalansınlar (faydalansınlar) ve emel(ler) onları oyalasın (meşgul etsin). Fakat yakında bilecekler.

 

15/HİCR-4: Ve mâ ehleknâ min karyetin illâ ve lehâ kitâbun ma’lûm(ma’lûmun). (Meâlleri Kıyasla)

Ve Biz hiçbir ülkeyi, onun malûm (bilinen) bir kitabı olmaksızın helâk etmedik.

 

15/HİCR-5: Mâ tesbiku min ummetin ecelehâ ve mâ yeste’hırûn(yeste’hırune). (Meâlleri Kıyasla)

Hiçbir ümmet, ecelini evvele alamaz ve tehir edemez (geciktiremez, sonraya alamaz).

 

15/HİCR-6: Ve kâlû yâ eyyuhâllezî nuzzile aleyhiz zikru, inneke le mecnûn(mecnûnun). (Meâlleri Kıyasla)

Ve: “Ey kendisine zikir indirilen! Gerçekten sen, mutlaka mecnunsun (delisin).” dediler.

 

15/HİCR-7: Lev mâ te’tînâ bil melâiketi in kunte minas sâdıkîn(sâdıkîne). (Meâlleri Kıyasla)

Eğer sen sadıklardansan, bize melekleri getirmen gerekmez miydi?

 

15/HİCR-8: Mâ nunezzilul melâikete illâ bil hakkı ve mâ kânû izen munzarîn(munzarîne). (Meâlleri Kıyasla)

Biz hak ile olmaksızın melekleri indirmeyiz. O taktirde onlara mühlet de (zaman da) verilmez.

 

15/HİCR-9: İnnâ nahnu nezzelnâz zikre ve innâ lehu le hâfizûn(hâfizûne). (Meâlleri Kıyasla)

Muhakkak ki zikri (Kur’ân-ı Kerim’i), Biz indirdik. O’nun koruyucuları (da) mutlaka Biziz.

 

15/HİCR-10: Ve lekad erselnâ min kablike fî şiyaıl evvelîn(evvelîne). (Meâlleri Kıyasla)

Ve andolsun senden önce, evvelki toplumlara da (resûller) gönderdik.

 

15/HİCR-11: Ve mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne). (Meâlleri Kıyasla)

Onlara (hiç) bir resûl gelmedi ki; onunla alay etmiş olmasınlar.

 

15/HİCR-12: Kezâlike neslukuhu fî kulûbil mucrimîn(mucrimîne). (Meâlleri Kıyasla)

İşte böylece onu (alay etmeyi), mücrimlerin kalplerine sokarız.

 

15/HİCR-13: Lâ yu’minûne bihî ve kad halet sunnetul evvelîn(evvelîne). (Meâlleri Kıyasla)

Evvelkilerin sünneti (adeti) gelip geçtiği halde onlar, ona (resûle) îmân etmezler.

 

15/HİCR-14: Ve lev fetahnâ aleyhim bâben mines semâi fe zallû fîhi ya’rucûn(ya’rucûne). (Meâlleri Kıyasla)

Ve onlara semadan bir kapı açsak, böylece oradan yükselseler (çıksalar) bile.

 

15/HİCR-15: Le kâlû innemâ sukkiret ebsârunâ bel nahnu kavmun meshûrûn(meshûrûne). (Meâlleri Kıyasla)

Mutlaka: “Sadece gözlerimiz bağlandı (engellendi, gerçeği göremiyoruz). Hayır, biz büyülenmiş bir kavimiz.” demiş olacaklar.

 

15/HİCR-16: Ve lekad cealnâ fîs semâi burûcen ve zeyyennâhâ lin nâzırîn(nâzırîne). (Meâlleri Kıyasla)

Andolsun ki; Biz semada burçlar kıldık. Ve bakanlar için onu süsledik.

 

15/HİCR-17: Ve hafıznâhâ min kulli şeytânin racîm(racîmin). (Meâlleri Kıyasla)

Ve Biz, onu taşlanmış (kovulmuş) şeytan(lar)ın hepsinden muhafaza ettik.

 

15/HİCR-18: İllâ menisterakas sem’a fe etbeahu şihâbun mubîn(mubînun). (Meâlleri Kıyasla)

Ancak kim duyma hırsızlığı yaptıysa (gaybî bilgileri çalmak istediyse), o zaman onu açıkça yakıcı bir ateş parçası takip etti.

 

15/HİCR-19: Vel arda medednâhâ ve elkaynâ fîhâ ravâsiye ve enbetnâ fîhâ min kulli şey’in mevzûn(mevzûnin). (Meâlleri Kıyasla)

Ve yeryüzü; onu uzattık (yaydık) ve oraya büyük dağlar koyduk. Ve orada her şeyden (bütün bitkilerden) mevzun (birbiriyle orantılı) olarak bitkiler yetiştirdik.

 

15/HİCR-20: Ve cealnâ lekum fîhâ meâyişe ve men lestum lehu bi râzıkîn(râzıkîne). (Meâlleri Kıyasla)

Sizin için de, sizin rızıklandırılanlar olmadığınız kimseler için de, maişetler (geçim kaynakları) kıldık.

 

15/HİCR-21: Ve in min şey’in illâ indenâ hazâinuhu ve mâ nunezziluhû illâ bi kaderin ma’lûm(ma’lûmin). (Meâlleri Kıyasla)

Hazinesi bizim yanımızda olmayan hiçbir şey yoktur. Malûm (bilinen) bir kaderi (takdir edilmiş miktarı) olmaksızın onu indirmeyiz.

 

15/HİCR-22: Ve erselnâr riyâha levâkıha fe enzelnâ mines semâi mâen fe eskaynâkumûhu, ve mâ entum lehu bi hâzinîn(hâzinîne). (Meâlleri Kıyasla)

Ve Biz, rüzgârları (yağmur) yüklü olarak gönderdik. Böylece semadan su indirdik de, sizi onunla suladık. Ve onun (suyun) hazinelerini (denizleri, nehirleri, toprak altı ve toprak üstü su kaynaklarını, gölleri) oluşturan siz değilsiniz.

 

15/HİCR-23: Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne). (Meâlleri Kıyasla)

Ve muhakkak ki; Biz, sadece Biz hayat veririz. Ve Biz öldürürüz. Ve varis olanlar da Biziz.

 

15/HİCR-24: Ve lekad alimnâl mustakdimîne minkum ve lekad alimnâl muste’hırîn(muste’hırîne). (Meâlleri Kıyasla)

Andolsun ki; sizden evvelkileri biliyoruz. Ve andolsun ki; sonrakileri de biliyoruz.

 

15/HİCR-25: Ve inne rabbeke huve yahşuruhum, innehu hakîmun alîm(alîmun). (Meâlleri Kıyasla)

Ve muhakkak ki; senin Rabbin, O, onları haşreder (huzurunda toplar). Muhakkak ki; O, Hakîm’dir, Alîm’dir.

 

15/HİCR-26: Ve lekad halaknâl insâne min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin). (Meâlleri Kıyasla)

Andolsun ki; Biz insanı, “hamein mesnûn olan salsalinden” (standart insan şekli verilmiş ve organik dönüşüme uğramış salsalinden) yarattık.

 

15/HİCR-27: Vel cânne halaknâhu min kablu min nâris semûm(semûmi). (Meâlleri Kıyasla)

Ve cânn; onu, daha önce semûm’un ateşinden yarattık.

 

15/HİCR-28: Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî hâlikun beşeren min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin). (Meâlleri Kıyasla)

Rabbin meleklere şöyle demişti: “Ben mutlaka, “hamein mesnûn olan salsalin”den (standart insan şekli verilmiş ve organik dönüşüme uğramış salsalinden) bir beşer (insan) halkedeceğim.”

 

15/HİCR-29: Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fe kaû lehu sâcidîn(sâcidîne). (Meâlleri Kıyasla)

Artık onu dizayn edip, içine ruhumdan üflediğim zaman, hemen ona secde ederek yere kapanın!

 

15/HİCR-30: Fe secedel melâiketu kulluhum ecmaûn(ecmaûne). (Meâlleri Kıyasla)

Böylece meleklerin hepsi birden, toplu olarak secde etti.

 

15/HİCR-31: İllâ iblîs(iblîse), ebâ en yekûne meas sâcidîn(sâcidîne). (Meâlleri Kıyasla)

İblis hariç. Secde edenlerle beraber olmaktan (direnerek) kaçındı.

 

15/HİCR-32: Kâle yâ iblîsu mâ leke ellâ tekûne meas sâcidîn(sâcidîne). (Meâlleri Kıyasla)

Allahû Tealâ şöyle buyurdu: “Ey iblis! Sen niçin secde edenlerle beraber olmadın?”

 

15/HİCR-33: Kâle lem ekun li escude li beşerin halaktehu min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin). (Meâlleri Kıyasla)

(İblis:) “Ben, hamein mesnun (standart bir şekil verilmiş, organik dönüşüme uğramış) olan salsalinden halkettiğin bir beşere secde etmem (eden olmam).” dedi.

 

15/HİCR-34: Kâle fahruc minhâ fe inneke recîm(recîmun). (Meâlleri Kıyasla)

(Allahû Tealâ şöyle) buyurdu: “Hemen oradan çık! Muhakkak ki; sen bu sebeple kovuldun.”

 

15/HİCR-35: Ve inne aleykel lâ’nete ilâ yevmid dîn(dîni). (Meâlleri Kıyasla)

Ve muhakkak ki; lânet, dîn gününe (karşılıkların, ceza veya mükâfatın verildiği güne) kadar senin üzerinedir.

 

15/HİCR-36: Kâle rabbi fe enzırnî ilâ yevmi yub’asûn(yub’asûne). (Meâlleri Kıyasla)

(İblis): “Rabbim, öyleyse bana beas gününe (diriltilecekleri güne) kadar zaman ver.” dedi.

 

15/HİCR-37: Kâle fe inneke minel munzarîn(munzarîne). (Meâlleri Kıyasla)

(Allahû Tealâ) şöyle buyurdu: “Öyleyse sen, gerçekten mühlet (süre) verilenlerdensin.”

 

15/HİCR-38: İlâ yevmil vaktil ma’lûm(ma’lûmi). (Meâlleri Kıyasla)

Malûm olan (bilinen) vaktin gününe kadar.

 

15/HİCR-39: Kâle rabbi bi mâ agveytenî le uzeyyinenne lehum fîl ardı ve le ugviyennehum ecmeîn(ecmeîne). (Meâlleri Kıyasla)

(İblis şöyle) dedi: “Rabbim, beni azdırmandan dolayı, onlara mutlaka yeryüzünde (azgınlığı) süsleyeceğim ve mutlaka onların hepsini azdıracağım.”

 

15/HİCR-40: İllâ ıbâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne). (Meâlleri Kıyasla)

“Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna.”

 

15/HİCR-41: Kâle hâzâ sırâtun aleyye mustekîm(mustekîmun). (Meâlleri Kıyasla)

Allahû Tealâ şöyle buyurdu: “İşte bu, Bana yönlendirilmiş (Bana ulaştıran) yoldur.”

 

15/HİCR-42: İnne ıbâdî leyse leke aleyhim sultânun illâ menittebeake minel gâvîn(gâvîne). (Meâlleri Kıyasla)

Azgın olanlardan (iğvaya düşürdüklerinden) sana tâbî olan kimseler hariç, muhakkak ki; benim kullarım üzerinde senin bir sultanlığın (gücün) yoktur.

 

15/HİCR-43: Ve inne cehenneme le mev’ıduhum ecmaîn(ecmeîne). (Meâlleri Kıyasla)

Ve onların hepsine vaadedilen yer, elbette, mutlaka cehennemdir.

 

15/HİCR-44: Lehâ seb’atu ebvâb(ebvâbin), li kulli bâbin minhum cuz’un maksûm(maksûmun). (Meâlleri Kıyasla)

Onun (cehennemin) 7 kapısı vardır. Her kapı için onlardan taksim edilmiş (bölünmüş) bir grup vardır.

 

15/HİCR-45: İnnel muttekîne fî cennâtin ve uyûn(uyûnin). (Meâlleri Kıyasla)

Muhakkak ki; takva sahipleri, cennetlerin içinde ve pınarlar başındadırlar.

 

15/HİCR-46: Udhulûhâ bi selâmin âminîn(âminîne). (Meâlleri Kıyasla)

Emin olarak, selâm ile oraya (cennete) girin!

 

15/HİCR-47: Ve neza’nâ mâ fî sudûrihim min gıllin ıhvânen alâ sururin mutekâbilîn(mutekâbilîne). (Meâlleri Kıyasla)

Ve onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip çıkardık. Onlar, kardeş olarak karşılıklı tahtlar üzerindedirler.

 

15/HİCR-48: Lâ yemessuhum fîhâ nasabun ve mâ hum minhâ bi muhracîn(muhracîne). (Meâlleri Kıyasla)

Onlara, orada bir yorgunluk dokunmaz. Ve onlar, oradan çıkarılacak değildirler.

 

15/HİCR-49: Nebbi’ ibâdî ennî enel gafûrur rahîm(rahîmu). (Meâlleri Kıyasla)

Kullarıma haber ver. Muhakkak ki; Ben Gafur’um (mağfiret edenim) ve Rahîm’im (rahmet edenim, rahmet nuru gönderenim).

 

15/HİCR-50: Ve enne azâbî huvel azâbul elîm(elîmu). (Meâlleri Kıyasla)

Ve muhakkak ki; Benim azabım; o, elîm (çok acı) bir azaptır.

 

15/HİCR-51: Ve nebbi’hum an dayfi ibrâhîm(ibrâhîme). (Meâlleri Kıyasla)

Ve onlara, İbrâhîm (a.s)’ın misafirlerinden haber ver.

 

15/HİCR-52: İz dehalû aleyhi fe kâlû selâmâ(selâmen), kâle innâ minkum vecilûn(vecilûne). (Meâlleri Kıyasla)

Onun yanına girdikleri zaman: “Selâm (olsun)” dediler. (İbrâhîm a.s) şöyle dedi: “Gerçekten biz sizden korkuyoruz.”

 

15/HİCR-53: Kâlû lâ tevcel innâ nubeşşiruke bi gulâmin alîm(alîmin). (Meâlleri Kıyasla)

(İbrâhîm (a.s)’ın misafirleri) şöyle dediler: “(Siz) korkmayın! Muhakkak ki; biz seni, bir âlim (erkek) çocuk ile müjdeliyoruz.”

 

15/HİCR-54: Kâle e beşşertumûnî alâ en messeniyel kiberu fe bime tubeşşirûn(tubeşşirûne). (Meâlleri Kıyasla)

“Bana ihtiyarlık gelmişken mi beni müjdeliyorsunuz? Böyleyken ne ile müjdeliyorsunuz?” dedi.

 

15/HİCR-55: Kâlû beşşernâke bil hakkı fe lâ tekun minel kânıtîn(kânıtîne). (Meâlleri Kıyasla)

“Biz seni hak ile müjdeledik. Artık ‘ümit kesenler’den olma.” dediler.

 

15/HİCR-56: Kâle ve men yaknetu min rahmeti rabbihî illâd dâllûn(dâllûne). (Meâlleri Kıyasla)

“Dalâlette olanlardan başka, kim Rabbinin rahmetinden ümidini keser?” dedi.

 

15/HİCR-57: Kâle fe mâ hatbukum eyyuhâl murselûn(murselûne). (Meâlleri Kıyasla)

Şöyle dedi: “Ey elçiler! Bundan sonra sizin konuşacağınız konu nedir?”

 

15/HİCR-58: Kâlû innâ ursilnâ ilâ kavmin mucrimîn(mucrimîne). (Meâlleri Kıyasla)

“Muhakkak ki; biz, mücrim (günahkâr) bir kavme gönderildik.” dediler.

 

15/HİCR-59: İllâ âle lût(lûtın), innâ le muneccûhum ecmaîn(ecmaîne). (Meâlleri Kıyasla)

Lut’un ailesi hariç, muhakkak ki; Biz onların hepsini mutlaka kurtaracağız.

 

15/HİCR-60: İllâmraetehu kaddernâ innehâ le minel gâbirîn(gâbirîne). (Meâlleri Kıyasla)

Onun hanımı (kadını) hariç. Çünkü onun mutlaka geride kalanlardan (helâk olacaklardan) olmasını takdir ettik.

 

15/HİCR-61: Fe lemmâ câe âle lûtınil murselûn(murselûne). (Meâlleri Kıyasla)

Böylece, gönderilmiş olan resûller (elçiler), Lut’un ailesine geldiği zaman…

 

15/HİCR-62: Kâle innekum kavmun munkerûn(munkerûne). (Meâlleri Kıyasla)

(Lut (a.s) şöyle) dedi: “Muhakkak ki; siz tanınmayan bir kavimsiniz (yabancı bir topluluksunuz).”

 

15/HİCR-63: Kâlû bel ci’nâke bi mâ kânû fîhi yemterûn(yemterûne). (Meâlleri Kıyasla)

“Hayır, biz, onların hakkında şüphe ettikleri şey ile sana geldik.” dediler.

 

15/HİCR-64: Ve eteynâke bil hakkı ve innâ le sâdikûn(sâdikûne). (Meâlleri Kıyasla)

Ve biz sana hakkı getirdik. Ve muhakkak ki; biz sadıklarız (doğru söyleyenleriz).

 

15/HİCR-65: Fe esri bi ehlike bi kıt’ın minel leyli vettebı’ edbârahum ve lâ yeltefit minkum ehadun vamdû haysu tu’merûn(tu’merûne). (Meâlleri Kıyasla)

Hemen ailenle, gecenin bir kısmında yürüyerek yola çıkın! Onların arkasından, onları takip et. Sizden hiçbiriniz arkasına dönüp bakmasın. Ve emrolunacağınız yere gidin.

 

15/HİCR-66: Ve kadaynâ ileyhi zâlikel emre enne dâbira hâulâi maktûun musbihîn(musbihîne). (Meâlleri Kıyasla)

Ve onların “arkası kesilmiş (nesli tükenmiş)” olarak sabahlayacakları (helâk olup yok olacakları) emrini, ona bildirdik.

 

15/HİCR-67: Ve câe ehlul medîneti yestebşirûn(yestebşirûne). (Meâlleri Kıyasla)

Ve şehir halkı, birbirini müjdeleyerek geldi.

 

15/HİCR-68: Kâle inne hâulâi dayfî fe lâ tefdahûni. (Meâlleri Kıyasla)

(Lut a.s) şöyle dedi: “Muhakkak ki; bunlar benim misafirlerimdir. Artık beni mahçup etmeyin(utandırmayın).”

 

15/HİCR-69: Vettekullâhe ve lâ tuhzûni. (Meâlleri Kıyasla)

Allah’a karşı takva sahibi olun, sakının. Beni alçaltmayın (rezil etmeyin).

 

15/HİCR-70: Kâlû e ve lem nenheke anil âlemîn(âlemîne). (Meâlleri Kıyasla)

“Biz seni elâlemin (başkalarının) işine karışmaktan nehyetmedik (men etmedik) mi?” dediler.

 

15/HİCR-71: Kâle hâulâi benâtî in kuntum fâilîn(fâilîne). (Meâlleri Kıyasla)

Şöyle dedi: “Eğer düşündüğünüzü yapacaksanız işte bunlar, benim kızlarım.”

 

15/HİCR-72: Le amruke innehum le fî sekretihim ya’mehûn(ya’mehûne). (Meâlleri Kıyasla)

Ömrüne andolsun ki; muhakkak ki, onlar sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı.

 

15/HİCR-73: Fe ehazethumus sayhatu muşrikîn(muşrikîne). (Meâlleri Kıyasla)

Böylece, müşrikleri (güneş doğduğu vakit orada bulunanları) bir sayha (korkunç bir ses dalgası) aldı, yakaladı.

 

15/HİCR-74: Fe cealnâ âliyehâ sâfilehâ ve emternâ aleyhim hıcâraten min siccîl(siccîlin). (Meâlleri Kıyasla)

Böylece onun (o beldenin) üstünü altına getirdik. Onların üzerine siccîl’den (öldürücü) taşlar yağdırdık.

 

15/HİCR-75: İnne fî zâlike le âyâtin lil mutevessimîn (mutevessimîne). (Meâlleri Kıyasla)

İşte bunda, ibretle izleyenler için, elbette deliller vardır.

 

15/HİCR-76: Ve innehâ le bi sebîlin mukîm(mukîmîn). (Meâlleri Kıyasla)

Ve muhakkak ki o gerçekten, yol üzerinde mukîmdir (hâlâ durmaktadır).

 

15/HİCR-77: İnne fî zâlike le âyeten lil mu’minîn(mu’minîne). (Meâlleri Kıyasla)

Muhakkak ki; bunda mü’minler (nefslerinin kalbine îmân yazılmış olanlar) için elbette deliller (ibretler) vardır.

 

15/HİCR-78: Ve in kâne ashâbul eyketi le zâlimîn (zâlimîne). (Meâlleri Kıyasla)

Eyke halkı da gerçekten zalim idiler.

 

15/HİCR-79: Fentekamnâ minhum, ve innehumâ le bi imâmin mubîn(mubînin). (Meâlleri Kıyasla)

Bu sebeple onlardan da intikam aldık ve muhakkak ki; ikisi de (iki şehir de) gerçekten, açıkça bir rehberdir (gelecek nesillere ibrettir).

 

15/HİCR-80: Ve lekad kezzebe ashâbul hicril murselîn(murselîne). (Meâlleri Kıyasla)

Andolsun ki; Hicr halkı, gönderilen resûlleri yalanladı.

 

15/HİCR-81: Ve âteynâhum âyâtinâ fe kânû anhâ mu’rıdîn(mu’rıdîne). (Meâlleri Kıyasla)

Onlara âyetlerimizi (mucizelerimizi, delillerimizi) verdik. Fakat onlar, ondan yüz çevirdiler.

 

15/HİCR-82: Ve kânû yanhıtûne minel cibâli buyûten âminîn(âminîne). (Meâlleri Kıyasla)

Ve onlar, dağlardan (sağlamlığına) güvenilir evler (yontarak) oyuyorlardı.

 

15/HİCR-83: Fe ehazethumus sayhatu musbıhîn(musbıhîne). (Meâlleri Kıyasla)

Böylece sabah vaktine erenleri (sabaha çıkanları), bir sayha (korkunç bir ses) yakaladı.

 

15/HİCR-84: Fe mâ agnâ anhum mâ kânû yeksibûn(yeksibûne). (Meâlleri Kıyasla)

Böylece, iktisab ettikleri (kazanmış oldukları) şeyler, onlara bir fayda vermedi.

 

15/HİCR-85: Ve mâ halaknâs semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ illâ bil hakk(hakkı), ve innes sâate le âtiyetun fasfehıs safhal cemîl(cemîle). (Meâlleri Kıyasla)

Biz semaları ve yeryüzünü ve o ikisinin arasındaki şeyleri, başka bir şey için yaratmadık. Ancak hak ile yarattık. Ve muhakkak ki; o saat (kıyâmet) mutlaka gelecektir. Artık onlardan güzellikle yüz çevir.

 

15/HİCR-86: İnne rabbeke huvel hallâkul alîm(alîmu). (Meâlleri Kıyasla)

Muhakkak ki; senin Rabbin, O; yaratan ve bilendir.

 

15/HİCR-87: Ve lekad âteynâke seb’an minel mesânî vel kur’ânel azîm(azîme). (Meâlleri Kıyasla)

Ve andolsun ki; sana mesânî(ikinci)den 7’yi (7’liyi, 7’li olarak) ve Kur’ân-ul Azîm’i verdik.

 

15/HİCR-88: Lâ temuddenne ayneyke ilâ mâ metta’nâ bihî ezvâcen minhum ve lâ tahzen aleyhim vahfıd cenâhake lil mu’minîn(mu’minîne). (Meâlleri Kıyasla)

Onlardan bir kısmına çifter çifter (bol bol) met’a olarak verdiğimiz şeylere gözlerini dikme. Onlar için mahzun olma. Mü’minlere (kalplerine îmân yazılmış olan kimselere) kanatlarını indir (mutevazi ol, himaye et).

 

15/HİCR-89: Ve kul innî enen nezîrul mubîn(mubînu). (Meâlleri Kıyasla)

“Ve muhakkak ki; ben apaçık (uyaran, açıklayan, beyan eden) bir nezirim.” de.

 

15/HİCR-90: Ke mâ enzelnâ alâl muktesimîn(muktesimîne). (Meâlleri Kıyasla)

Muktesimlere (kısım kısım ayıranlara) indirdiğimiz gibi.

 

15/HİCR-91: Ellezîne cealûl kur’âne ıdîn(ıdîne). (Meâlleri Kıyasla)

Onlar, Kur’ân-ı Kerim’i parça parça kıldılar.

 

15/HİCR-92: Fe ve rabbike le nes’elennehum ecmaîn(ecmaîne). (Meâlleri Kıyasla)

Artık Rabbine andolsun ki; onların hepsine mutlaka soracağız.

 

15/HİCR-93: Ammâ kânû ya’melûn(ya’melûne). (Meâlleri Kıyasla)

Yapmış oldukları şeylerden.

 

15/HİCR-94: Fasda’ bi mâ tu’meru ve a’rıd anil muşrikîn(muşrikîne). (Meâlleri Kıyasla)

Artık emrolunduğun şeyi açıkça bildir. Ve müşriklerden yüz çevir.

 

15/HİCR-95: İnnâ kefeynâkel mustehziîn(mustehziîne). (Meâlleri Kıyasla)

Muhakkak ki; Biz, alay edenlere karşı sana kâfiyiz (yeteriz).

 

15/HİCR-96: Ellezîne yec’alûne meallâhi ilâhen âhar(âhara), fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne). (Meâlleri Kıyasla)

Allah ile beraber başka ilâh kılanlar (kabul edenler), artık yakında bilecekler (öğrenecekler).

 

15/HİCR-97: Ve lekad na’lemu enneke yadîku sadruke bi mâ yekûlûn(yekûlûne). (Meâlleri Kıyasla)

Andolsun ki; Biz, onların söylediklerinden dolayı senin göğsünün daraldığını biliyoruz.

 

15/HİCR-98: Fe sebbih bi hamdi rabbike ve kun mines sâcidîn(sâcidîne). (Meâlleri Kıyasla)

Öyleyse Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol.

 

15/HİCR-99: Va’bud rabbeke hattâ ye’tiyekel yakîn(yakînu). (Meâlleri Kıyasla)

Ve sana “yakîn” gelinceye (son yakîne, Hakk’ul yakîne, Allah’a köle olmaya ulaşıncaya) kadar Rabbine kul ol!

 

Yorum yapın