Anasayfa » DÜNYA ÜLKELERİ » KANADA ÜLKESİ VE HAKKINDA HERŞEY

KANADA ÜLKESİ VE HAKKINDA HERŞEY

kanada armasıUlusal Marş: O Canada/OCanada

Başkent Ottawa

45°24′K 75°40′B

Resmî dil(ler) İngilizce, Fransızca

Etnik gruplar

%76.7 Beyaz

%14.2 Asyalı

%4.3 Yerli

%2.9 Siyahi

%1.2 Latin Amerikalılar

%0.5 Karışık

%0.3 diğer

Yönetim biçimi Parlamenter sistem

Parlamenter monarşi

– Monarşi Elizabeth II

– Genel Vali David Lloyd Johnston

– Başbakan Stephen Harper

Kuruluş

– 1840 Birlik Yasası 10 Şubat 1841

– İngiliz Kuzey Amerika Yasası 1 Temmuz 1867

– Westminster Tüzüğü 1931

11 Aralık 1931

– Kanada Yasası 1982 17 Nisan 1982

 

 

Yüzölçümü

– Toplam 9,984,670 km²

3.854.085 mil²

– Su (%) 8.92 (891,163 km2 / 344,080 mi2)

Nüfus

– 2014 tahmini 35,540,419

– 2011 sayımı 33,476,688

– Yoğunluk 3.41/km²

8,3/mil²

GSYİH (SAGP) 2014

– Toplam $1.579 trilyon

– Kişi başına $44,519

GSYİH (düşük) 2014

– Toplam $1.794 trilyon

Para birimi Kanada doları ($) (CAD)

eski adı ile Kanada Dominyonu, Kuzey Amerika kıtasının en kuzeyindeki ülkedir. 10 eyalet ve 3 bölgeden oluşan, merkezi olmayan, anayasal monarşi ile yönetilen, 1867’de Konfederasyon yasası ile kurulan bir federasyondur.

Kanada’nın başkenti Ottawa’dır. Eski bir Fransız ve İngiliz kolonisi olan Kanada, hem Frankofon, hem de İngiliz Milletler Topluluğuna bağlıdır. Ülke alan bakımından dünyanın en geniş ikinci ülkesidir.

Kanada çağdaş ve teknolojik olarak ilerlemiş bir ülkedir ve fosil yakıt kaynakları, nükleer enerji üretimi ve hidro-elektrik güç üretim imkânları ile enerji bakımından genelde kendine yeterlidir. Ekonomisi geleneksel olarak yüksek miktarlardaki doğal kaynaklarına dayalıdır. Her ne kadar çağdaş Kanada ekonomisi çeşitlenmişse de doğal kaynakların kullanımı halen çoğu bölgesel ekonominin önemli bir parçasıdır.

Güney komşusu ABD‘nin onda biri nüfusu ile, Kanada’nın ekonomik gücünün de onda biri olması beklenirken; gerçekte bu orandan daha fazladır.

Tarihi

Kanada tarihi

Kanada’da en az 10.000 yıl boyunca İlk Halklar olarak tanınan yerliler yaşamıştır. Avrupalılar tarafından ilk ziyaret 1000 yılı civarında, kısa bir süreliğine Newfoundland’e yerleşen Vikingler tarafından yapılmıştır. Kolonici Avrupalılar, 16. yüzyılın sonu 17. yüzyılın başı gibi geldi.

1763’de Yedi Yıl Savaşı’ndan sonra Fransa, Karayip Adaları’nı tutup Kuzey Amerikan kolonisi Yeni Fransa’yı Büyük Britanya‘ya bırakmaya karar verdi.

Amerikan Devrimi’nden sonra Büyük Britanya’ya sadık olanlar Kanada’ya yerleştiler.

1 Temmuz 1867’de İngiliz Kuzey Amerika Yasası’nın geçmesiyle Büyük Britanya, Kuzey Amerikan kolonisi dört eyaletinden oluşan federasyona kendini yerel yönetim hakkı verdi. Bu eyaletlerden “Kanada” ikiye ayrılıp Quebec ve Ontario eyaletlerini meydana getirdi, diğer iki eyalet de New Brunswick ve Yeni İskoçya’ydı. Kanada Konfederasyonu terimi bu birleşimi ifade eder, ve genellikle sonuçlanan federasyon için de kullanılır. Diğer İngiliz koloni ve bölgeleri de kısa zamanda Konfederasyon’a bağlandılar.

1880’de Kanada, Newfoundland ve Labrador dışında, şu anki alanına sahipti. Dominyon’un tüm ilişkilerinin kontrolü Westminster Tüzüğü ile 1931’de ve 1982’de Kanada Anayasası’nın kabulü ile sağlandı.

20. yüzyılın ikinci yarısında, çoğunluğu Fransızca konuşan Quebec eyaletinin bazı vatandaşları 1980 ve 1995’teki iki referandum ile bağımsızlık kazanmaya çalıştılar. Her iki referandum da Quebecois Partisi liderliğindeydi ve ilki %60, ikincisi %50.6 hayır oyu ile reddedildi.

Eyalet ve Bölgeler

Alberta Banff Ulusal Parkı’ndaki Morraine Gölü

Kanada 10 eyalet ve 3 bölgeye ayrılmıştır. Eyaletlerin federal yönetimden geniş oranda özerkliği varsa da bölgelerin bağımsızlığı daha azdır.

Eyaletler, Kanada’nin sosyal programlarının çoğundan (örneğin sağlık sistemi, eğitim ve refah) sorumludur; ve toplamda federal hükûmetten daha fazla gelir toplarlar. Federal hükûmetin politikalarından muaf tutulabilirler, ancak bu federal gelirlerden alınan payın kaybı riskini de taşır. Ceza kanunları kesinlikle federal hükûmetin sorumluluğu altında olan az sayıdaki alanlardan biridir ve suç ve ceza Kanada’nın çoğunda tek biçimlidir.

Eyalet Hükûmetleri

On eyaletin eyalet başbakanı tarafından yönetilen seçilmiş yasama kolu vardır, eyalet başbakanları federal başbakanla aynı şekilde seçilirler. Ayrıca her eyaletin federal başbakan tarafından atanan ve Kraliçe’yi temsil eden göstermelik birer vali yardımcısı vardır.

Çoğu eyalette federal düzeydeki partilerin karşılığı olan eyalet düzeyinde partiler vardır. Ancak NDP dışında eyalet düzeyi partiler ile federal düzeydekilerin arasında resmi bir bağ yoktur. Bazı eyaletlerde Saskatchewan Partisi ve Labrador Partisi gibi yerel politik partiler de bulunur.

Quebec’deki politik durum diğerlerinden çok farklıdır, partiler arasındaki en belirgin fark, Québécois Partisi tarafından temsil edilen ayrılıkçılık ile Quebec Liberal Partisi tarafından temsil edilen federalciliktir. Bu iki parti haricinde sağ görüşlü Quebec Demokratik Eylem Partisi (ADQ) ve sol görüşlü İlerici Güçler Birliği (UFP) adlı küçük partiler de Quebec’de faaliyet göstermektedir. Ancak bunlardan sadece ADQ şimdiye kadar Quebec meclisine üye sokabilmiştir…

Bölgesel Hükûmetler

Whitehorse, Yukon bölgesinin başkenti

Anayasa yerine Parlamento kuruldukları için bölgeler eyaletlerden daha az siyasi güce sahiptirler. Bunun sonucu olarak bölgeler Parlamento’da eyaletlere eşit temsil edilmezler.

Bölgelerin devlet başkanlarına komisyoner denir. Her ne kadar eyaletlerdeki yardımcı valilere eşit düzeydelerse de Kraliçe’nin temsilcisi değillerdir. Federal hükûmet tarafından atanırlar.

Yukon’un eyalet meclisleriyle aynı şekilde çalışan kendi bir meclisi vardır, fakat diğer iki bölge siyasal partisiz uzlaşma yönetimi sistemi kullanırlar. Bu yöntemde her aday seçimlerde bağımsız olarak yarışır, ve bölge başbakanı adaylar arasından ve adaylar tarafından seçilir.

Federal hükûmet ve bölgesel hükûmetler arası ilişkiler her zaman gergin olmuştur. Hükûmetler arası uzlaşmazlıkların çoğu kaynakların kullanımı ve finansman hakkında olmuştur. Kişi başına gelire göre bölgeler Kanada’da en yüksek oranda olsa da, bölgelerdeki yoksulluk oranı sosyal yalıtım, mal sağlamadaki aşırı zorluk ve maliyet, işlerin yıpratıcılığı ve sosyal problemlerden dolayı devamlı yüksek olmuştur.

Ekonomi

Varlıklı ve yüksek teknolojiye sahip endüstriyel bir toplum olarak Kanada bugün, serbest pazar merkezli ekonomik sistemi, üretim modelleriyle ve yüksek yaşam standartları ile A.B.D’ye çok benzer.

II. Dünya Savaşı’ndan bu yana imalat, madencilik ve hizmet sektörlerindeki artış Kanada’yı kırsal ekonomiden endüstriyel ve şehirsel bir toplum haline getirdi. Enerji üretimi bakımından kendine yeterli olan Kanada’nın doğu kıyısında ve batıdaki üç eyaletinde engin doğal gaz yatakları ve fazlaca diğer doğal kaynakları bulunmaktadır. 1989’daki Kanada-ABD Serbest Ticaret Anlaşması (FTA) ve 1994’deki Meksika’yı da içeren Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) ABD ile olan ticari ve ekonomik bütünleşmede hızlı bir artışa neden oldu. Bu yakın ilişkiden dolayı, 2001’de ABD’de ekonominin kötüye gitmeye başlaması Kanada ekonomisinde de olumsuz etkiye yol açtı, ancak Kanada ekonomisi beklenenden daha az etkilendi. 1993-2000 arası reel büyüme ortalama %3 iken, bu oran 2001’de azaldı. 2003’te imalat ve doğal kaynaklar sektörlerindeki küçülmeden dolayı işsizlik arttı. Bunlara rağmen Kanada 2001’den sonra ekonomik gerilemeyi durdurmayı başardı ve G7 grubu içerisindeki en iyi ekonomik büyüme oranını tutturdu.

Ekonomik durumun üzerine düşmekte olan iki gölgeden birincisi İngilizce ve Fransızca konuşan bölgeler arasında devam eden anayasal çıkmazın federasyonun bölünmesi olasılığını ortaya çıkarmasıdır. Süregelen belirsizlik Kanada’nın borçlarından kimin sorumlu olacağı, ticari ilişkilerin nasıl bir hal alacağı gibi birçok soruyu da beraberinde getirmektedir.

Diğer bir uzun vadeli endişe de “beyin göçü” olarak da bilinen profesyonellerin daha yüksek ücret, daha düşük vergi gibi nedenlerle ABD’ye akmaya başlamasıdır. Aynı anda da önemi pek farkedilmese de göçmenlik yoluyla bir “beyin kazanımı” da devam etmektedir . Çoğu batı ülkesinde olduğu gibi Kanada’da da bu durumun faydaları yabancıların niteliklerinin tanınmasi kurallarıyla sınırlanmıştır; çok sayıda eğitimli ve yetenekli göçmen Kanada’da niteliksiz işlerde çalışmaktadırlar, çünkü sicilleri devlet, işverenler ve Kanada Medikal Birliği gibi çeşitli profesyonel kurumlarca tanınmamaktadır.

Transparency International adındaki kurum Kanada’yı ahlaki yozlaşmanın en az olduğu 12. ülke olarak sıralamaktadır.

Diller

Kanada’nın iki resmî dili vardır: İngilizce ve Fransızca.

7 Temmuz 1969’da Kanada federal devletinin tümünde Fransızca ve İngilizce eşit kabul edildi. Bu durum Kanada’nın kendisini federal düzeyde çift dilli ve çok kültürlü bir ulus olarak tanımlamasına yol açtı.

Kanada Haklar ve Özgürlükler Beyannamesi belirtir ki:

Fransızca ve İngilizce resmi diller olarak birbirine eşittir;

Parlamentoda her iki resmi dilde de tartışma yapılabilir;

Kanunlar her iki resmi dilde de eşit otoriteyle yazılacaktır;

Parlamento tarafından kurulan herhangi bir mahkemede iki resmi dilde de işlem yapılabilir;

Herkes federal devletten iki resmi dilden istediği ile hizmet alma hakkına sahiptir;

Yeterli sayıya ulaşıldığı takdirde, içinde bulunulan eyalete göre azınlık resmi dili konuşanlar (Fransızca çoğunluğa sahip eyalette İngilizce konuşanlar ya da tam tersi) çocuklarının eğitimini iki resmi dilden istedikleriyle almasını sağlayabilirler.

Eyaletler düzeyinde sadece New Brunswick çift resmi dillidir; diğer tüm eyaletlerde çift dillilik federal yasalarla sağlanmıştır. Her ne kadar diğer eyaletler çift resmi dilli değilse de eyalet yönetimlerinin çoğu, İngilizce ya da Fransızca konuşan azınlıklarına hizmet vermektedir.

Quebec’in resmi dili Fransızca’dır. Fransızca Dili Beyannamesi, Fransızca’nin kullanımını koruyan kurallar ortaya koyar ancak bir yandan da İngilizce ve yerli dillerini konuşanlara da çeşitli haklar verir.

Fransızca’nın sıklıkla konuşulduğu yerler, Quebec, Ontario, New Brunswick ve güney Manitoba’dır. 2001 nüfus sayımında 6,864,615 kişi Fransızca’yı ana dilleri olarak beyan ettiler, bunların %85’i Quebec’de yaşayanlardı. İngilizce’yi ana dil olarak belirtenler de 17,694,835 kişiydi.

Resmi diller dışında konuşulan dillerin de Kanada’da önemi vardır, 5,470,820 kişi ana dil olarak resmi diller dışında bir dil beyan etmişti (Bu istatistikler birden fazla ana dil beyan edenleri de içermektedir). En önemli resmi olmayan diller: Çince (853,745) {özellikle Kanton lehçesi (322,315)}; ve İtalyanca (469,485).

Kanada’da yerli dillerini konuşan çok sayıda insan yaşamaktadır, ancak bunların birkaçı dışında çoğu azalmaktadır. Bunlardan en önemli olanları Krice (72,885); İnuktitut (29,010), ve Ojibwe dili’dir (Cree ile birlikte toplam 150,000).

Din

Kanada’da, diğer çoğu Amerika ülkelerinde olduğu gibi, en yaygın din Hıristiyanlık’tır. En yaygın mezhep, Katoliktir. Katolikler nüfusun %42’sini oluştururlar. İkinci sırada, %40’lık oran ile Protestanlar gelir.

Demografi

Kanada Demografisi

2001 Kanada nüfus sayımında cevap verenler etnik kökenlerini şu şekilde ifade etmişlerdir:

Kanadalı (%40,1)

İngiliz (%29,17)

Fransız (%23,2)

İskoç (%14,03)

İrlandalı (%12,90)

Alman (%9,25)

İtalyan (%4,29)

Çinli (%3,69)

Ukraynalı (%3,61)

Kızılderili (%3,38)

Hollandalı (%3,12)

Leh (%2,76)

Hint (%2,41)

Afrikalı (%2,23)

Norveçli (%1,23)

Portekizli (%1,21)

Gallerli (%1,18)

Yahudi (%1,18)

Rus (%1,14)

Filipinli (%1,11)

Metis (%1,04)

İsveçli (%0,95)

Macar – 267,255

Amerikan – 250,005

Yunan – 215,105

İspanyol – 213,105

Jamaikalı – 211,720

Danimarkalı – 170,780

Shapsugh -162,400

Vietnamlı – 151,410

Japon – 85,230

Toplam beyaz veya aborijin (yerli) olmayan (“görünür azınlık”) nüfusu Kanada nüfusunun 2006 yılında %16.2’sini oluşturmuştur.Aynı yılda aborijin nüfusunun oranı %4 olmuştur.

Her ne kadar Kanada kültürü İngiliz ve Amerikan kültüründen çok etkilenmişse de birçok eşsiz özelliğini de korumaktadır. Son birkaç onyılda kısmen 1967’de Kanada’nın 100. yılı sonrasında artışa geçen milliyetçilik nedeniyle daha güçlü bir Kanada kültürü gelişti.

Kanada-ABD sınırı dünyanın en uzun korunmayan sınırıdır, ve ABD ile Kanada devletleri ticaret, ekonomi ve hukuk konusunda birçok alanda işbirliği içindedirler. Kanada ve ABD birbirlerine yaklaştıkça çok sayıda Kanadalı, Kanada’yı Kuzey Amerika’da “farklı” bir ülke yapanın ne olduğu konusunda karmaşık duygular geliştirdi. Kanada’daki Amerikan kültürel varlığı bir “kültürel ele geçirme” korkusu oluşturdu, ve bu da Kanada kültürünü koruma amaçlı yasaların çıkmasına ve devlet kurumlarının kurulmasına neden oldu. Kanada kültürünün çoğu Amerikan kültüründen farklı olarak tanımlı kalmıştır. Örneğin Kanadalılar ülkelerini bir eritme kazanı yerine eşsiz göçmen kültürlerinin bir mozaiği olarak görmektedirler. CBC gibi devlet finansmanı ile çalışan kitle iletişim kuruluşları da Kanada’da böyle bir görüşü desteklemeye devam etmektedir, ancak son yıllarda eleştirmenler Kanada “kültürel” yayıncılığını fazlasıyla politik olmakla suçlamaktadırlar.

Kanada kültürü 2003’te Amerika Birleşik Devletleri liderliğindeki 2003 Irak Savaşı’na katılmayı reddetmesiyle, eşcinsel evlililiği ve küçük miktarlarda marihuana bulundurmayı yasallaştırma yolundaki adımlarıyla uluslararası bir tartışmanın konusuydu. Birçok uluslararası gözlemci bu gelişmeleri Kanada’nın güney komşusundan toplumsal olarak daha serbestiyetçi olarak gördü. Kanada’nın bu özellikleri ülke içinde de temelde Amerika Birleşik Devletleri’ne göre toplumun daha “sol görüşlü” olarak görülmesi, sol partiler tarafından sağ partilere göre daha olumlu algılandı.

Akçaağaç yaprağı’nın Kanada’nın ulusal sembolü olarak kullanılması 18. yüzyıl başlarına dayanır. Bu sembol eski ve şu anki Kanada bayrağı’nda, ve Kanada Arması’nda kullanılmaktadır. Ülkenin tanınan diğer özellikleri, engin ormanları, Kayalık Dağlar sıradağları ve içinde barındırdığı Amerikan geyiği, Gri ayı ve Kunduz gibi vahşi hayvanlarıdır. Ayrıca Kanada Kraliyet Atlı Polisi ve ülkenin doğal kaynaklarından yapılan akçaağaç şurubu gibi ürünleri de ünlüdür.

Yorum yapın