Anasayfa » İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR » KÖsem Sultan Nasıl Öldürülmüştür? Ve Hayatı

KÖsem Sultan Nasıl Öldürülmüştür? Ve Hayatı

KÖSEM SULTAN 

 

Mahpeyker Kösem Valide Sultan, Sultan Birinci Ahmed Han’ın hanımı, Sultan Dördüncü Murad Han, Sultan İbrahim Han, Şehzade Kasım, Ayşe Sultan, Fatma Sultan ve Atike Sultan’ın annesidir.

Kösem Valide Sultan, “Mahpeyker Kösem Sultan “, “Mahpeyker Sultan “, “Büyük Valide Sultan “, “Valide-i Muazzama “, vefatından sonra da “Valide-i Maktule”, “VaIide-i Şehide” adlarıyla anılmıştır. Resmi yazılarda “Hazret-i Mahpeyker Sultan damet ismetüha valide-i padişah-ı alem-penah” ünvanlarıyla takdim edilirdi. “Kösem” ismi ona sarayda en önde bulunmasından ve gayet kabiliyetli olmasından dolayı verilmiştir.

Osmanlı sarayında kırk yıldan fazla hayat sürdü. Küçük yaşta olan oğlu Sultan Dördüncü Murad Han zamanında devleti idare vazifesini de ihraz etmiştir. 1623’te oğlu Sultan Dördüncü Murad Han’ın tahta geçmesi ile 28 yıl sürecek valide sultanlığı başlamıştır. Büyük bir dirayet göstermiş ve şahsı ihtirasa yenik düşmeden, devletin idaresini oğlunun yetişmesine kadar gayet intizamla yürütmüştür.

Bir çeşit saltanat naibeliği olan mevkiini 1632’de Sultan Dördüncü Murad Han’ın saltanat işlerini eline almasına kadar muhafaza etti. Bundan sonra da oğluna, tayinlerde, mühim iç ve dış meselelerde müşavirlik yaptı ve onun uzun süren seferleri sırasında İstanbul’un idaresi ve gelişen yeni meseleler ile ilgilendi.

8 Şubat 1640’ta Sultan İbrahim Han’ın tahta çıkışı ile Kösem Sultan’ın valide sultanlığı devam ederken saltanat naibeliği ikinci kez başladı.

8 Ağustos 1648’de Sultan Dördüncü Mehmed Han’ın tahta çıkışından sonra Kösem Sultan, “Valide-i Muazzama” ve “Ümmül-Mü’minin” ünvanlarını aldı ve saltanat naibesi oldu. Kösem Valide Sultan, Osmanlı sarayınnda elde ettiği bu muazzam itibar neticesinde bazı menfaat çevrelerinin heedefi haline geldi. Bu durum karşılıklı olarak iki cephenin oluşmasına sebep oldu. Neticede Hasodalıların başlattığı bir isyan çıktı.

Hasodalılar 1651 senesi (2/3 Eylül) Ramazan-ı Şerif’inde bir gece teravihten sonra “Büyük valideyi isteriz!” bağrışlaarıyla harekete geçerek, kendilerine mani olmak isteyen hasodabaşını yaralayarak hareme yürüdüler. Onlara 120 kadar zülüflü balltacı katıldı. Valide dairesinin kapısını bekleyen kapı gulamlarını öldüren silahlı kalabalığın, beklediği ocak askerleri olmadığını anlayan Kösem Sultan kaçıp saklanmak istedi.

Nihanhane denen gizli odaların birinden ötekine geçti. Gurfe denen çok gizli bir asmakat dolabına gizlendi. Onu burada bulup alt kata sürükleyen zülüflü baltacılar ve hasodalılar, üzerine çöküp mücevherlerini yağmaladılar. Bu sırada parmaklarını kırıp kulaklarıını da yırttılar. Kuşhane Kapısı önüne kadar sopa ve silah darbeleriyle sürüklediler. Öldü sanarak bıraktılar. Fakat kımıldadığını görünce bir kez daha saldırdılar. Zülüflü Kuşçu Mehmed, Kösem Sultan’ı bir perde ipi ile boğdu. Valide dairesi, baskını yapanlarca yağmalandı.

Osmanlı tarihinde Kösem Sultan’dan başka öldürülen valide sultan yoktur. Bu da onun, diğerleriyle kıyaslanmayacak kişiliği, Osmanlı sarayındaki yarım yüzyıla yakın otoritesi ile açıklanabilir. Onu çekemeyen fitne ve fesat erbabı bu tezgahı kurmuş ve zamanın devlet adamları da buna alet olmuşlardır.

YAPTIĞI HAYIR İŞLERİ 

Çinili cami
Çinili cami

Hayır işlerinde de öncülük etmeyi prensip edinen Kösem Sultan, etrafındaki fakirlere yardımlarda bulunmuştur. Her yıl Receb-i Şerif ayında tebdili kıyafetle arabaya binerek hapishanelere gitmiş; borcu yüzünden hapse düşen mahkûmların borçlarını ödemiş ve onların hapisten çıkmalarını sağlamıştır. Kösem Sultan, katil kişileri bu yardımlardan nasiplendirmemiştir. Yaptırdığı hayır işlerinin başında Üsküdar’daki Çinili Camii[3], Boğaziçi’nde Anadolu Kavağı, Sultan Selim civarında Valide Medresesi Mescidi’ni yaptırarak hizmete açmıştır. O dönemde Osmanlı’nın eyaleti durumunda bulunan Mekke ve Medine’ye de yardım elini uzatmış, fakir yöre halkına da hatırı sayılır yardımlarda bulunmuştur.

Mahpeyker Kösem Valide Sultan, hüsn-i cemali, aklı ve zekası ve hayrat ve hasenatıyla meşhur saliha bir valide sultandı. Edindiği servetlerin tamamını İstanbul’da ve taşrada hayır eserleri yapılmasına harcayan Kösem Sultan, şehir halkı arasında, iyilik sever ve dindar tanınmasına hizmet edecek güzel faaliyetlerden de geri kalmadı.

Bu gaye ile zaman zaman şehri dolaşmakta, adamlarının tespit ettiği yoksulara zekat ve sadaka vermekteydi. Yine, İstanbul hapishanelerindeki borçluları da borçlarını ödeyip kurtarmaktaydı. Her yıl hac mevsiminde küçük saka ve büyük saka denen iki vazifeliyi hacı kafileleriyle yola çıkartıp, bunlar vasıtasıyla yol boyunca hacılara soğuk sular, bazı konaklarda da şeker şerbetleri dağıttırırdı. Haremde yetiştirdiği cariyeleri zengin çeyizler hazırlatıp çırak çıkartması ve İstanbul’lu ailelere gelin vermesi de onun hususi bir gayretiydi. Ayrıca muhtaçlara maaş bağladığı ve yoksul kızlara çeyiz düzüp evlendirdiği de bilinmektedir.

Kösem Sultan’ın Osmanlı hanedanı ve tarihi içinde hususi bir mevkii vardır. Çok yüksek seviyede ve tesirli bir şahsiyet sergilediği açıktır. Kösem Sultan, Sultan Dördüncü Murad Han, Sultan İbrahim Han ve Sultan Dördüncü Mehmed Han’ın ilk saltanat yıllarında fiilen devleti idare etmişti. Bu iktidarının 20 seneyi bulması ise Osmanlı tarihi bakımından çok mühimdir.

1651 yılında boğularak şehide edilen Kösem Valide Sultan’ın kabri Sultanahmed’de Sultan Birinci Ahmed Han’ın türbesindedir.

Çamlıca Basım Yayın

“KÖsem Sultan Nasıl Öldürülmüştür? Ve Hayatı” üzerine 2 yorum

Şampiyon için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et