Övünme ve Övünmek İle İlgili Güzel Anlamlı Özlü Sözler
Sayfanın konusu;
Övünme ile ilgili özlü sözler,övünme ile ilgili Anlamlı sözler,övünme ile ilgili facebook sözleri,kendi ile övünme sözleri,övünmek ile ilgili sözler,
- Keşke övündüğüm kadar olabilseydim.
- Marifet iltifata tabi derler ama övülmeden de bir şeyleri başarmak gerekir.
- İnsanlar sizden kendilerini eleştirmenizi istedikleri zaman bile, gerçekte sizden övülme bekliyorlardır. (S.Maugham)
- Atalarından başka övünecek şeyi olmayan adam, patatese benzer, çünkü kendine ait olan biricik varlığı toprağın altındadır. (Brooksd Akinson)
- Sen övünme başkaları seni övsün. Ama duyma.
- Bir kızın kusurlarını öğrenmek için onu bir kız arkadaşına övünüz. (Benjamin Franklin)
- İnsan genelde, övülmek için över. (La Rochefoucauld)
- Övmenin değeri, tıpkı altın ve pırlantada olduğu gibi az olmasındandır. (Samuel Johnson)
- İnsanın çocuğu ile övünmesi, kendisiyle övünmesi demektir. (Somerset Maugham)
Yaptığını öven, yaptığını yıkar. (Shakespere)
Bir adamı övmek, onu boğazlamaktır. (Hz Ömer)
Beni daha az övseydin, seni daha çok överdim. (Louis XIV)
Sizi övenlerin suratlarına toprak saçın. (Hadis-i Şerif)
Övülmek, herkes için mutlu bir azıktır. (Nurullah Ataç)
Her seyyar satıcı kendi lüzumsuz mallarını över. (Portekiz Atasözü)
Bana göre insanların öveni de, kötüleyeni de aynı. (İmam-ı Buhari)
İnsan genelde, övülmek için över. (La Rochefoucauld)
Övmenin en iyisi, iyi insanların ağzından çıkandır. (Beydeba)
Kendisini övenin ipi çürük olur. (Türkmen Atasözü)
Övgüye karşı cevap vermek kadar güç bir şey yoktur. (Carmiggelt)
Övgü kolonya gibidir. Koklanmalı ama yutulmamalıdır. (John Billings)
Övme, asıl fikirlerini gizleyenlerin söyledikleri bir yalandır. (Eflatun)
Ayartılmamış bayan, bekâretiyle övünemez. (Michel de Montaigne)
Övgü; iyi adamı daha iyi, kötü adamı daha kötü yapar. (Thomas Fuller)
Birisi tavsiyeni istiyorsa genel olarak övgünü de istiyordur. (Lord Chesterfield)
Akıllı insanlar kendilerini gereğinden çok övenlerden nefret ederler. (Pasteur)
İnsanın çocuğu ile övünmesi, kendisiyle övünmesi demektir. (Somerset Maugham)
Övgüyü nasıl aldıklarını gördüğünde, her insanın karakterini anlatabilirsin. (Seneca)
Neden bazı insanlar sizin denizinizde yaşayıp, dereleriyle övünüyorlar. (Halil Cibran)
Övülmek isterseniz, alçak gönüllülüğü yem olarak kullanabilirsiniz. (Lord Chesterfield)
Sizi başkalarının övmesini istiyorsanız, kendiniz hakkında iyi bir şey söylemeyiniz. (Blaise Pascal)
İyi kalpli sersemler, varını yoğunu iltifat toplamak uğruna harcarlar. (William Shakespeare)
Düzeltmek istemediğimiz kusurlarımızla övünmeye çalışırız. (François de La Rochefoucauld)
Bir kızın kusurlarını öğrenmek için onu bir kız arkadaşına övünüz. (Benjamin Franklin)
Ne kadar yerinde olursa olsun, büyüklere hitap eden her övgü şarlatanlıktır. (Schiller)
Tevazu iki kere övünme isteğinden başka bir şey değildir. (François de La Rochefoucauld)
Övmenin değeri, tıpkı altın ve pırlantada olduğu gibi az olmasındandır. (Samuel Johnson)
Öyle sitemler vardır ki, bir övüştür ve öyle övmeler vardır ki, kötülemedir. (La Rochefoucauld)
Seni övdükleri sürece kendi yolundan gittiğini sanma sakın; başkasının yolunda gidiyorsun. (Nietzsche)
Sizi kimin övdüğüne bakmayın ama sizi kimin suçladığına çok dikkat edin. (Edmund Gosse)
Dünyada başarmakla övüneceğin her ne varsa, onu senden daha iyi yapmış biri vardır. (Afrika Atasözü)
Dedelerinin iyilikleriyle övünenler, dalda yetişen yemişleri, ağacın dibinde arayanlar gibidir. (Barrow)
Herkesi kınamak ve herkesi övmek, akılsızların yapacağı bir şeylerdir. (Benjamin Franklin)
Sinsi övmelere faydalı yermeleri tercih edecek kadar aklı başında adam azdır. (La Rochefoucauld)
Övünmek fırsatını bulamadığımız zamanlar, az konuşuruz. (François de La Rochefaucauld)
Birisi saadetiyle veya faziletiyle övünüyor, böbürleniyorsa, onda bunun ikisi de yok demektir. (Hermann Hesse)
Seni övdükleri sürece, kendi yolunda gittiğini sanma sakın. Başkasının yolunda gidiyorsun. (F. Nietzsche)
Birçok kimseler kendilerinde bulunduğu halde, başkalarındaki övünme ve gururu sevmezler. (Benjamin Franklin)
Boş kafalı insanla mütevazı insanı birbirinden ayırmak kolaydır, birinciler hep kendilerinden bahseder. (La Bruyere)
Eğer insanların senin hakkında iyi düşünmelerini istiyorsan, sen kendinden pek iyi bahsetme.(Blaise Pascal)
İnsanlar sizden kendilerini eleştirmenizi istedikleri zaman bile, gerçekte sizden övülme bekliyorlardır. (S. Maugham)
Şu üç şey pişmanlık getirir: Övünmek, iftihar etmek ve üstünlük hususunda tartışmak. (Cafer-i Sadık)
Başkasından övgü bekleyenler, mutluluklarını başkalarının eline bırakmış zavallılardır. (Oliver Goldsmith)
Kendi kusurlarımızın tam zıtlarıyla övünürüz: İradesiz miyiz, inatçı olmakla övünürüz. (François de La Rochefoucauld)
Bana ben sana zarar verebilirim, tekme atabilirim dersen bil ki insana değil, eşek ve ata uygun bir özellikle övünüyorsun. (Epiktetos)
Kendi kitaplarından bahseden bir yazar, sürekli kendi çocuklarından bahseden bir anne kadar kötüdür. (Benjamin Disraelli)
Denizin dibinde incilerle taşlar karışık olarak bulunurlar, övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında bulunurlar. (Mevlana)
Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. (Andre Mouiris)
İdarecileri sahip olmadıkları erdemlerden dolayı övmek, ceza görmeden onlara hakaret etmek demektir. (La Rochefoucauld)
Atalarından başka övünecek şeyi olmayan adam, patatese benzer, çünkü kendine ait olan biricik varlığı toprağın altındadır. (Brooksd Akinson)
Hakkımızda söylenen takdirleri kabul etmek istemeyişimiz, iki kere övülmek arzusundan başka bir şey değildir. (La Rochefoucauld)
Öğünmeyiniz! Hem topraktan yaratılmış, hem de toprağa dönünce kendisini kurtların böceklerin yiyeceği insanın öğünmesi neye yarar. (Hz.Ebubekir)
Kulu, Allah’ı tanımaktan sonra ona en yakın edecek şey, namaz kılması, ana ve babaya iyilik yapması, haset, bencillik ve övünmeyi terk etmesidir. (İmam Musa Kazım)
Ben övünülecek bir şey yapmadım, zafer milletindir. Ben sadece sizlerin görüntüsüyüm, övülmesi gereken; milletin Sakarya’dan İzmir’e doğru çarıksız koşan Mehmet’ idir. (Mustafa Kemal Atatürk)
