Anasayfa » Genel » Rem Uykusunda Öğrenme Devam Edermi?

Rem Uykusunda Öğrenme Devam Edermi?

Rem uykusunda beynimiz öğrenmeye devam eder’mi bu soru bilim adamları tarafından defalarca sorulan fakat hiç bir zaman kesin sonuçlara ulaşılamayan bir soruydu bizde bu konuda biraz araştırma yaparak elde ettiğimiz sonuçları sizlere sunmak istiyoruz.

hafif uyku

İnsanlar, rem uykusu sırasında sunulan yeni duyumsal bilgileri hatırlayabilir fakat bu yetenek derin, yavaş-dalga uykusunda baskılanır.

bilim insanları uzun süredir neden uyuduğumuzu düşünmektedirler. hayvan krallığı boyunca neredeyse her yerde var olmasına rağmen, uykunun asıl rolü cevaplanmamış bir soru olarak kalıyor. pek çok araştırma uykunun hem kemirgenlerde hem de insanlarda önceden öğrenilen anıların pekiştirilmesine yardımcı olduğunu ileri sürse de, şekerleme sırasında yeni bilgilerin öğrenilebilip öğrenilemeyeceği sorusu henüz cevaplanmış değildir. nature comminucations’ta bugün (8 ağustos) yayınlanan bir araştırma, uyuyan bir beynin ancak rüyaların genelde görüldüğü evre olan hızlı göz hareketi (rem) uykusu evresinde yeni bilgiler öğrenebildiğini bildirdi.

hollanda’nın radboud üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışan ama araştırmaya katılmayan thomas schreiner, the scientist’e yazdığı bir e-postada, “mevcut çalışmanın en ilginç sonuçlarından biri, duyusal belleğin kodlanmasının belirli uyku aşamalarına özgü olmasıdır.” diyor. “yazarların uyku sırasında sinirsel durumları betimlemede bir adım önde olmasına karşın, bu süreçlerin sinirsel temellerini açıklığa kavuşturmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. “

araştırmacılar, insanların uyku sırasındaki yeteneklerini ölçmek için katılımcılara onlar uyurken beyaz gürültüye gömülü çeşitli akustik sesler çaldılar. bu çalışmaları sid kouider’ın ecole normale supérieure de paris’deki laboratuvarında doktora öğrencisi olarak gerçekleştiren ve çalışmanın ortak yazarı olan thomas andrillon, “beyaz gürültüyü kullanmaya karar verdik çünkü bu çok karmaşık bir şeyin iyi bir örneğiydi… ve biz bu kadar karmaşık bir otomatik öğrenmenin uyku sırasında gerçekleşebilip gerçekleşemeyeceği konusunda oldukça meraklıydık.” diyor.

andrillon ve meslektaşları uyku sırasında elektroensefalografi (eeg), elektrokülografi (eog) ve elektromiyografi (emg) kullanarak 20 sağlıklı katılımcıyı izledi. gece boyunca, araştırmacılar katılımcılara uyanıklık, hızlı göz hareketi (rem) uykusu ve rem dışı uyku evrelerinde birtakım yeni ses dizileri sundular. ertesi sabah, ekip, katılımcıların farklı uyku evrelerinde duydukları akustik sesleri tanımlama yeteneklerini test etti.

“yenilere kıyasla, özellikle rem uykusunda sunulan sesler için artan bir performans gözlemledik. fakat işin heyecan verici hale geldiği kısım şu ki, katılımcıların, rem uykusu sırasında duydukları sesteki tekrarları tespit etmekte, yeni öğeleri tespit etmeye kıyasla, daha kötü olduklarını gördük.” diyor andrillon.

katılımcıların uyku sırasındaki eeg sinyallerinin üzerinde yapılan daha derin analizlerle, rem-dışı uykunun daha derin evrelerinde bulunmayan öğrenme ile ilgili beyin dalgaları, rem dışı uykunun hafif bölümlerinde gözlendi, yani öğrenmenin baskılanması rem dışı uykunun yalnızca bu evresine mahsus bir durum.

andrillon, uykunun hafızadaki rolünün iki farklı teorisini çözümlemede bu sonuçların yardımcı olabileceğini söyledi.

bir yanda, bazı bilim insanları uykunun anıları aktif bir şekilde güçlendirmeye yardımcı olduğuna inanıyor. uyuyan beynin, bir önceki gün öğrenmede rol almış olan nöron ağını yeniden etkinleştirerek anıları güçlendirdiğini gösteren bu teori, birçok araştırmanın, çoğunlukla kemirgenlerde, gözlemlerine dayanıyor.

hafif uykuda ögrenme

ancak diğerleri, uykunun beyindeki sınırlı kaynakları boşaltarak homeostaziyi korumaya yardımcı olduğunu öne sürdü. bu araştırmacılar şekerlemenin zayıf bağların yok olmasına sebep olup ve yalnızca güçlü bağların kalmasına izin verip beynin sinaptik bağlantılarını azaltarak unutmasına yardım ettiği hipotezini sunuyor.

“bu iki görüş büyük ölçüde zıt ve bu çalışmanın yeni katkısı temelde ne azaltma ne de güçlendirme olduğunu söylüyor; her ikisi de beynin durumuna bağlı.” diyor çalışmaya dahil olmayan, isviçre’de bern üniversitesi psikiyatri servisleri’nde psikiyatri ve psikoterapi kliniğinden profesör christoph nissen.

yine araştırmada yer almayan, almanya tübingen üniversitesinden sinirbilimci jan born, bu çalışmanın insanların rem uykusu sırasında yeni bilgi edinebileceğine dair inandırıcı kanıtlar sunarken, birine uyurken akustik uyaranlar sunmanın uyku durumlarını değiştirebileceğini işaret ediyor. yani “gerçekten rem uykusu sırasında mı beyin öğreniyor yoksa beynin girdiği bir tür uyanıklık hali mi var emin olamazsınız.”

bu çalışma, uyku esnasında yeni bilgilerin öğrenilebileceğine dair kanıtlar sunarken, andrillon, bunun z’lerimizi yakalarken daha karmaşık uyaranlar öğrenebileceğimiz anlamına gelmediğini belirtiyor.

“şimdilik bunun, yeni bir dil öğrenmek gibi hafızanın daha ilginç olabilen diğer bölümlerine uygulanıp uygulanamayacağını söyleyemiyoruz.” diğer çalışmaların insanların uyku esnasında sesleri kokular ile ilişkilendirmeye koşullanabileceğini bulmuş olmasına rağmen, bugüne dek yapılan birçok çalışma, uykuya dalmış beyinlerin gerçekler ve olaylar gibi daha karmaşık anıları öğrenemediklerini ortaya çıkarıyor.

“bu çalışma, özellikle de uykuyu manipüle etmek için yapılan bu yeni girişimde daha geniş kapsamlı etkilere sahip olabilir.” diyen andrillon, son zamanlarda cihazlardaki yükselişe atıfta bulunarak, şirketlerin, uyku alışkanlıklarını kaydeden, hatta bazı durumlarda değiştiren yönde geliştiğini belirtiyor. bununla birlikte, “bence bunun, öncelikle karmaşıklığını anlamak çok önemlidir.” diye ekliyor.

Yorum yapın