Anasayfa » EĞİTİM » Servet-i Fünûn Nedir, Servet-i Fünûn Özellikleri Nedir?

Servet-i Fünûn Nedir, Servet-i Fünûn Özellikleri Nedir?

Şimdi ki yazımızda değineceğimiz konulardan biri olanOsmanlı İmparatorluğu ve Türkiye’de 1891-1944 yılları arasında yayımlanan sanat ve edebiyat dergisi olan Servet-i Fünûn hakkında bilgi vereceğiz. Peki Servet-i Fünûn nedir, Servet-i Fünûn özellikleri hakkında sizlere en ayrıntılı bilgileri vermek adına sizlere bu yazıyı hazırladık.

Servet-i Fünûn Dönemi

Servet-i Fünûn Nedir?

Edebiyat derslerinden sıkça duyduğumuz bir sözcük Servet-i Fünûn. İsmini çokça anıyoruz ama anlamını biliyor muyuz Servet-i Fünûn edebiyatına? Biz bu duruma Molatik olduk ve

Servet-i Fünûn, Türk edebiyatında 1860’tan beri devam eden Doğu-Batı mücadelesinin kesin sonucunu –Batı edebiyatının lehine olarak– tayin eden sonuncu safhasıdır. Gerçekten pek yoğun ve pek dinamik çalışmalarla geçen bu sıcak safhanın sonunda Türk edebiyatı gerek zihniyet gerek temalar ve gerekse teknik bakımlardan tamamıyla Avrupaî bir mahiyet kazanabilmiştir. 1895 sonlarında Malumat dergisinin başyazarı Mehmet Tahir Efendi ile Recaizade Mahmud Ekrem arasında kafiye konusunda çıkan bir tartışma, Malumat gazetesinin Recaizade’ye ait öyküsünü izinsiz yayımlamasıyla büyür.

Recaizade, büyüyen bu tartışmalar karşısında öğrencisi Ahmet İhsan’ın çıkardığı Servet-i Fünûn dergisini araç olarak kullanmaya karar verip Tevfik Fikret’i söz konusu derginin yazı işleri müdürlüğüne getirir. Bu atamayla beraber Servet-i Fünûn dergisi bir edebiyat dergisi kimliğine bürünür ve aktif olduğu 5 yıl içerisinde Türk edebiyatı, zamanın başat akımları olan sembolizm ve parnasizm etkisinde yeni bir üsluba bürünür.

Dergi, 16 Ekim 1901 yılında Hüseyin Cahit Yalçın’ın Fransızcadan çevirdiği “Edebiyat ve Hukuk” başlıklı, Fransa’nın 1789 rejimini değerlendiren makalesi, dönemin sansür heyeti tarafından sakıncalı bulundu dergiye 6 haftalık zorunlu tatil verildi. Kapatılma, Servet-i Fünûn şairleri arasında hali hazırda mevcut olan gerginliği tırmandırdı ve edebi çevre tamamen dergiden uzaklaştı.

Dergi, ceza bitiminde Ahmet İhsan’ın imtiyazı altında tekrar çıkmaya başlasa da edebi kimliğini tamamen yitirmiş ve bir bilim dergisi halini almıştır.

Servet-i Fünûn Dönemi

Servet-i Fünun devri, sanatın sanat için yapıldığı bir devirdir. Bu dönem ortaya konan eserler ise, hedef kitle olarak, seçkin bir zümreye hitap etmekteydi. Bu dönemde kimi sanatçılar daha ön plana çıkmıştır. Örnek vermek gerekirse, Tevfil Fikret, Mehmet Rauf gibi isimleri bu dönem öne çıkan sanatçılar olarak gösterebiliriz. Servet-i Fünun dönemi kapanış yılı ise, 1901’ dir.

Batı etkisinde olan Türk edebiyatının mühim aşamalarından biri, Servet-i Fünun Edebiyatıdır. Süresinin kısa olmasına karşın, Türk edebiyatında ciddi bir aşama olarak görülmektedir. Aslında Servet-i Fünun edebiyatı, o devrin şartlarının bir sonucudur denilebilir. Bu sebeple, edebiyatı ve sanatçıları anlamak adına, o devrin siyasi atmosferini anlıyor olmak gerekir.

Servet-i Fünun dönemi, 1896 ile 1901 seneleri arasındaki, 5 yıllık dönem olarak bilinmektedir. Bu dönemde Osmanlı Devletini Sultan 2. Abdülhamid idare etmekteydi. Daha evvelki dönemde toplumun aydınlanması için çalışan edebiyatçılar, bu dönemde iyiden iyiye susturulmuştu. Çünkü devlet, uğraşmakta olduğu büyük problemler ile birlikte, bir de muhalif sesleri duymak istemiyordu. Bir nevi, baskı toplumun her yanına sirayet etmişti. İşte böyle bir atmosfer sonucunda Servet-i Fünun Edebiyatı ortaya çıkmıştır.

Servet-i Fünûn Dönemi

Servet-i Fünûn Özellikleri Nedir?

1)Sanat için sanat’ ilkesine beğlıdırlar.
2) Cümlenin dize ya da beyitte tamamlanması kuralını yıkmışlar ve cümleyi özgürlüğüne kavuşturmuşlardır. Beyitin cümle üzerindeki egemenliğine son verirler. Cümle istediği yerde bitebilir.
3) Servet-i Fünuncular aruz ölçüsünü kullanırlar. Ancak aruzun dizeler üzerindeki egemenliğini de yıkarak, bir şiirde birden çok kalıba yer vermişlerdir.
4) Onlar ‘her şey şiirin konusu olabilir’ görüşünü benimsemişler; fakat dönemin siayasal baskıları nedeniyle aşk, doğa, aile hayatı ve gündelik yaşamın basit konularına eğilmişlerdir.
5) Şiirde ilk defa bu dönemde konu bütünlüğü sağlanmıştır.
6) ‘Sanatkârâne üslup’ ve yeni bir ‘vokabüler’ (sözvarlığı) yaratma kaygısıyla oldukça ağır bir dil kullanmışlardır.
7) ‘Kafiye kulak içindir’ görüşünü benimserler.
8) Şiirde üç değişik biçim kullanmışlardır.
a) Batı’dan aldıkları ’sone’ ve ‘terza-rima’
b) Divan edebiyatından alıp, türlü değişikliklerle kullandıkları müstezat (serbest müstezat)
c) Bütünüyle kendi yarattıkları biçimler
9) Şiirde olduğu gibi romanda da (devrin siyasal baskıları nedeniyle) sosyal konulardan uzak dururlar.
10) Romanda, romantizmin kimi izleri bulunmakla birlikte genel olarak realizme bağlıdırlar.
11) Romanda da dil ağır, üslup sanatkârânedir.
12) Roman tekniği sağlamdır.
13) Yazarlar daha çok yaşadıkları ortamı anlatma yoluna gittikleri için konular, İstanbul’un çeşitli kesimlerinden alınmalıdır.

Servet-i Fünûn Dönemi

Performans/Proje Ödevleri;

 

Yorum yapın