Türklerin en çok kullanmış olduğu ve geçmişten bugüne kadar en anlamlı türk atasözlerini sizlere bu yazımızda hazırladık.
Acele, bir ağaçtır, meyvesi ise pişmanlık…
Acele işe şeytan karışır.
Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
Eşeğin yavrusu sıpa, terbiyesi sopa.
Isıracak köpek dişini göstermez.

AImak koIay ödemek zordur.
Baskıdaki aItından , askıdaki saIkım yeğdir.
Yeni testi suyu soğuk tutar.
Çok biIen çok yanıIır.
Bir kadın, pişirdiği yemek ile pişmedikçe o yemekte LEZZET olmaz.
Allah isterse bir kulun işini, mermere geçirir dişini; istemezse işini, muhallebi yerken.

Verip pişman olmaktan, vermeyip düşman olmak yeğdir.
Karga dermiş ki: Çocuklarım olalı burnumu göme göme bok yiyemedim
Balık baştan kokar.
Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinden eksik etmesin.

Beş parmağın beşi birbirine benzemez.
Bıçak yarası geçer, geçmeyen dil yarası.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
Ademoğlu hîlebâzdır, kimse bilmez fendini! Her kime rağbet edersen, sakın andan kendini.

Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış.
Dağ dağa kavuşmaz, kişi kişiye kavuşur.
Sinek küçüktür, ama mide bulandırır.
Yemeyenin malını yerler.
Yerin kulağı var.
Kimsenin yaptığı, yanına kalmaz.

Yılanın başı küçükken ezilir.
Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
Yuvayı yapan dişi kuştur.
Damlaya damlaya göl olur.
Dil bir arslandır ki eşikte yatar, başıboş kalırsa başını yutar.

Dilin çok oynarsa dökülür dişin, diline dikkat et; gitmesin başın!
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
Yılanın sevmediği ot deliğinin ağzında biter.
Yırtıcı (alıcı ) kuşun ömrü az olur.
Yolcu yolunda gerek.
Yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur.
Zararın neresinden dönersen kardır.
Zenginin parası, fakirin çenesini yorar.
Zorla güzellik olmaz.
Kardeşim olsun da kanlım olsun.
Vakitsiz öten horozun başını keserler.
Varını veren utanmamış.

Yarası olan gocunur.
Yalancının evi yanmış kimse inanmamış.
Yalnız taş, duvar olmaz.
Yanlış hesap Bağdat’tan döner.
Yarım elma, gönül alma.
Kısa Türk Atasözleri
Atalarımızın bizlere bıraktığı en degerli türk atasözleri
Yaş kesen baş keser.
Yaş yetmiş iş bitmiş.

Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.
Pilavdan dönen kaşığın sapı kırılsın.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Rahat ararsan mezarda.
Rüzgar eken fırtına biçer.

Sabah ola hayır ola.
Fazla mal göz çıkarmaz.
Zemheride yoğurt isteyen cebinde bir inek taşır.
Sabır acıdır meyvesi tatlıdır.
Sabreden derviş muradına ermiş.

Sabrın sonu selamettir.
Sanat altın bileziktir.
Eğri otur doğru söyle.

El atına binen çabuk iner.
El elden üstündür.
El parası alan O’nun kılıcını çalar.
Sayılı günler çabuk geçer.

Sen ağa, ben ağa bu ineği kim sağa.
Sona kalan dona kalır.
Son pişmanlık fayda vermez.
Söyleyene değil, söyletene bak.
Oğlan dayıya, kız halaya çeker.
Söz gümüşse, sükut altındır.

Öfkeyle kalkan zararla oturur.
Misafir umduğunu değil bulduğunu yer.
Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlar.
Fazla naz aşık usandırır.
Oğlanınki oğul bağı, kızınki bahçe gülü.

Sözünü bil pişir, ağzını der devşir.
Sora sora Bağdat bulunur.
Suçu gelin etmişler, kimse güvey girmemiş.
Su içene yılan bile dokunmaz.
Son gülen iyi güler.

Gelen gideni aratır.
Geçmişine taş atanın, geleceğine gülle atarlar!
Gizlide gebe kalan, aşikarede doğurur.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
– Nasihat istersen tembele iş buyur.
– Ne ekersen onu biçersin.
– Nerde hareket orda bereket.
– Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak yeğdir.
Oğlan dayıya, kız halaya çeker.
– Ölenle ölünmez
Harama el uzatılmaz.
Harama uçkur çözülmez.

Para dediğin el kiri.
– Dağ ne kadar yüce olsa da üstünden yol aşar.
– Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
Öfke baldan tatlıdır.
– Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz
– Damlaya damlaya göl olur.
– Deliye her gün bayram.

Demir tavında dövülür.
– Felek, kimine kavun yedirir kimine kelek.
– Eğilen baş kesilmez.
– Eğri otur , doğru konuş.
– Elden gelen övün olmaz , o da vaktinde gelmez.
El el için ağlamaz, başına kara bağlamaz.
İki çıplak bir hamama yakışır.
İki gönül bir olunca samanlık seyran olur.
İnsan kıymetini insan bilir.
İnsan topraktan çıkmaz, anasının karnından çıkar.
İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur.
– Fazla aş, ya karın ağrıtır ya baş.
– Zurnayı biz çaldık parsayı o topladı.
– Züğürtlük, zadeliği bozar
Faydasız baş, mezara yaraşır.
– Fukaranın düşkünü, beyaz giyer kış günü.
– Dağ başına harman yapma, savurursun yel için, sel önüne değirmen yapma, öğütürsün.
– Gel denilen yere gitmeye ar eyleme; gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme.

– Ağaca da çıksa pabucu yerde kalmaz Tarif edilen kişinin hem kurnaz, hem de tedbirli olduğunu ima eder.
Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş.
Para çoğu kapıyı açar, ama kilitleyemez.
– Şer işi uzat hayra dönsün, hayır işi uzatma şerre dönmesin.
– Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.
– Kalendere kış geliyor demişler, titremeye hazırım diye cevap vermiş.
– Karakışta karlar, martta yağmaz, nisanda durmazsa değme çiftçinin keyfine.
Bana benden olur, her ne olursa, başım rahat bulur, dilim durursa.
– Sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir evlat gerek kazana.
– Sarmısağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış.
– Oğlan babasından öğrenir yazı yazmayı, kız anasından öğrenir sokak gezmeyi.

– Sade pirinç zerde olmaz,bal da gerek kazana;ata malı tez tükenir,evlat gerek kazana.
Canı kaymak isteyen, mandayı yanında taşır.
– Halayıktan kadın olmaz, gül ağacından odun olmaz.
– Ihlamurdan odun olmaz, beslemeden kadın olmaz.
– Işığını akşamdan önce yakan, sabah çırasına yağ bulamaz.
– Deh! denmiş dünyayı, Çüş! diye sen mi durduracaksın?.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
Taşıma suyla değirmen dönmez.
Türk milletinin bilgisi yoktur, fikri çoktur.
– Gece yağar gündüz açar, yıl düzgünlüğü; erkek söyler kadın susar, ev düzgünlüğü.
– Ekincinin karnını yarmışlar; kırk bu yılcık, kırk bıldırcık çıkmış.
– Hacı hacı olmaz gitmekle Mekke’ye, dede dede olmaz gitmekle tekkeye.
Öksüz hırsızlığa çıkarsa ay ilk akşamdan doğar.
– Zengin helvasını baldan pişirir, züğürt derman için pekmez bulamaz.
– Öküz öküzün boynuzunda çamur görmezse korkmaz.
– Yaman komşu, yaman avrat, yaman at; birinden göç, birin boşa, birin sat.
– Parayı domuzun boynuna takmışlar da Domuz Ağa! diye çağırmışlar.
– Yaprağa yapış, atlas olsun; toprağa yapış, altın olsun.
Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder.
– Başım acemi berbere teslim eden, cebinden pamuğunu eksik etmez.
– Lafla pilav pişerse deniz kadar yağı benden.
– Ramazanda yalan söyleyenin bayramda yüzü kara olsun.
– Sabahın kızıllığı akşamı kış eder; akşamın kızıllığı sabahı güz eder.
– Ramazan bereketli aydır, ama duvardan giden kılıca sor.
Mal istersen bedeninden, evlat istersen belinden.
– Şubatın sonundan, martın onundan kork.
– Felek, kimine kavun yedirir kimine kelek.
– Tarlada izi olmayanın harmanında yüzü olmaz.
– Zengin giyerse sağlıcakla, fakir giyerse nerden buldu ki derler.
– Çağrıldığın yere git, ar eyleme; çağrılmadığın yere gidip yerini dar eyleme.
Üveye etme, özünde bulursun; geline etme, kızında bulursun.
– Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak; cümlenin muradını verecek Hak.
– Vardı bağım malım, gelirdi kardeşlerim; tükendi yağım balım, gelmiyor kardeşlerim.
– Varsa hünerin, var her yerde yerin; yoksa hünerin, var her yerde yerin.
– Taş çömleğe çarparsa vay çömleğin haline, çömlek taşa çarparsa yine vay çömleğin.
– Tabancanın dolusu bir kişiyi korkutur, boşu kırk kişiyi.
Ucuna bak bezini al, anasına bak kızını al.
– Ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti.
– Malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür.
– Tilkiye tavuk kebabı yer misin demişler; adamın güleceğini getiriyorsunuz demiş.
– Oynamasını bilmeyen kız; yerim dar demiş; yerini genişletmişler ; gerim.
– Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna.
Zararın neresinden dönülse kardır.
Zora dağlar dayanmaz.
Zorla güzellik olmaz.
Fincancı katırını ürküten sayısız dayak yer.
Ödünç güle güle gider, ağlaya ağlaya gelir.
Param seni vereyim de mi düşman olayım, vermeyeyim de mi düşman olayım?
Kadın kocasını isterse vezir, isterse rezil eder.
Kadın kocasının çarığı, anasının sarığıdır.
Şahin gözünü ette açmış; karga gözünü bokta açmış.
Üveye etme, özünde bulursun; geline etme, kızında bulursun.
Üç kuruşluk eşeğin beş paralık sıpası olur.
Varsa hünerin, var her yerde yerin; yoksa hünerin, var her yerde yerin.
DİĞER ÜLKELERİN ATASÖZLERİ
➽ Türk Atasözleri
➽ Rus Atasözleri
➽ Alman Atasözleri
➽ Fransız Atasözleri
➽ İngiliz Atasözleri
➽ Çin Atasözleri