Türkleri Anlatan en komik sözler, Yazilar,türk insanlarımın yapmış oldukları en komik olayları bu yazımızda sizlere hazırladık
Türk dediğin taksiye bindiği zaman taksiyi değil taksimetreyi takip eder.
Dünyada iki bilinmeyen vardır. Biri kutuplar, diğeri Türkler.
~ Albert Sorel
Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakıp kontroI eden Türk’ten başkası oIabiIir mi?
Cep telefonu kullanımının yasak olduğu ortamlarda mecburmuş gibi ille de görüşme yapma hastalığı,
En iyi arabayı ben kullanıyorum zannederek ayağını ve kolunu ön camdan çıkarma hastalığı,
Kumsala mangalla gidip piknik yapma ve ille de deve güresi yapma hastalığı,
Trafikte kırmızı ışıkta dururken, yeşil ışık yanar yanmaz kornaya olabildiğince basma hastalığı,
Ayni filme giden insanların filmden çıktıktan sonra filmi birbirlerine anlatmaları hastalığı,
Ünlü birini gördüğümüzde onunla fotoğraf çektirip çok samimiyiz havası verme, sonra arkasından sövme hastalığı,
Arabayla yolda giderken tanıdık birini görünce arabayı şakadan onun üzerine doğru sürme hastalığı,
Yaşamadığımız bir şeyi yaşamış gibi anlatıp sonra da ona kendimizi inandırma hastalığı,
Bankamatikten para çekerken başka bir üIkede eIektrik çarpmasından öImezsiniz. Türkiye’de öIürsünüz.
Grup halinde bir meydana konan güvercinlerin üzerine koşup onları kaçırmaya çalışma hastalığı,
Grup halinde bir meydana konan güvercinlerin üzerine koşup onları kaçırmaya çalışma hastalığı,
Sinyal verir vermez şerit değiştirip, kazaya sebebiyet verdiğimizde sinyal verdik görmüyor musun? deme hastalığı,
Kimsenin herhangi bir konu hakkında bilgisi olmadığını anladığımız anda o konu hakkında atıp tutma hastalığı,
Yaşamadığımız bir şeyi yaşamış gibi anlatıp sonra da ona kendimizi inandırma hastalığı,
Aldığı her gazete ve dergideki kadın olsun adam olsun resimlere sakal, bıyık ve gözlük yapma hastalığı,
Belediyenin otobüs duraklarına koyduğu her çeşit saatin yelkovan ve akrebini sökme hastalığı,
Reklam için duvarlara veya panolara yapıştırılan resimli afisleri yırtma hastalığı,
Trafikte bizi geçen bir aracı anamıza küfretmiş sayarak, mutlaka yakalayıp onu geçmeyi ilke sayma hastalığı,
İskambil kâğıtlarından kule yapan birinin kulesini üfleyerek bozmaya çalışma hastalığı,
Otobüs koltuklarını işaret parmağıyla önce delip sonra yırtma ve üzerlerine acayip acayip yazılar yazma hastalığı,
Otobüs durağa yanaştığında, orta kapı yokmuş gibi ille de ön kapıdan inmeye çalışma hastalığı,
Minibüs şoförüyseniz beğenmeseniz bile mutlaka her zaman kral fm dinleme hastalığı,
Elektrik, su, doğalgaz, vergi, trafik cezası vb. faturaları mutlaka son gününde sıraya girip ödeme hastalığı,
Ağaçlara ve parktaki banklara çakı kullanarak kalp ve isim baş harfi kazıma hastalığı,
Eline silah geçen birinin hemen o silahla karşısındakine şaka yapma ihtiyacı duyması hastalığı,
Otobüs duraklarına sapık sapık mesajlar \”ateşli sevişirim beni ara\” yazma hastalığı,
Mesleğimizdeki unvanımızı yabancı dilde söyleyince kendimizi daha değerli hissetme hastalığı,
Ara yollardan ana yola çıkacak araca yol benim hakkımdır diyerek yol vermeme hastalığı,
Trafikte kırmızı ışıkta dururken ya pantolonun önüyle oynama ya da burun karıştırma hastalığı,
Kendimiz tembellikten kalıp derslerini çalışıp sınıfını geçenleri inek sanma hastalığı,
Evli olanların bekarlara sakın ha evlenme yol yakınken vazgeçmelisin bak biz yandık sen yanma deme hastalığı,
Tuttuğu takımın maçından sonra galip gelince havaya silah sıkma hastalığı,
Kışın birileri tarafından yapılmış olan kardan adama tekme atma veya bozmaya çalışma hastalığı,
Aynı meslekten ya da aynı yerde çalıştığı arkadaşlarına mesleki şakalar yapma hastalığı,
Yeni atılmış kurumamış bir beton gördüğünde el izi, ayak izi yapma, isim ve tarih yazma hastalığı,
Cep telefonu ile bağıra bağıra konuşma, konuştuğu kişinin yanındaymış gibi kafa göz işaretleri yapma hastalığı,
Tiki olan insanların hangi tikleri varsa, tikleri ile eziyet etme, tikleriyle uğraşma hastalığı,
Ünlü birini gördüğümüzde ona el sallama, kırk yıldır tanıyormuş gibi …abla, …abi diye seslenme hastalığı,
Kar yağdığında ülkeye kıtlık gelmiş ve bir daha bulamayacakmış gibi eve bolca ekmek alma hastalığı,
Kartopu oynarken, kartopunun içine taş ya da buz koyma ya da kartopunu suya sokma hastalığı,
Tuvalet duvarlarını defter sayfaları sanarak en sevdiğimiz kıza mesajlar yazma hastalığı,
İşinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türk’ten başkası olamaz. (Şerefsizin oğlu ne iş yapmış be kardeşim, helal olsun.)
Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallayan birini görürseniz hemen boynuna sarılın çünkü o Türk’tür.
TV’de film seyrederken filmin oyuncularıyla muhatap olan (dur oraya gitme öldürecekler seni) Türk sinema severlerdir.
Ancak bir Türk trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basabilir.
Ancak bir Türk aracın sinyal lambaları dururken kolunu çıkararak “dönüyorum” hareketi yapabilir.
Trafikte bizi geçen bir aracı anamıza küfretmiş sayarak, mutlaka yakalayıp onu geçmeyi ilke sayma hastalığı,
Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp, çarpılmış arabasına üzülen kişi Türk’tür.
İşinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türk’ten başkası olamaz. (Şerefsizin oğlu ne iş yapmış be kardeşim, helal olsun.)
Yuttuğu sineği öldürmek için ağzına sinek ilacı sıkıp, zehirlenerek kendisi de ölen zamane uyanığını.
Birçok ülkede insanlar berbere gidip tıraş olurlar, ama hiçbir berber, masaj amacıyla müşterisinin kafasını sağa sola çevirirken boynunu kırmaz.
Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanan kişi Türk’tür.
Yemekte eti bıçakla değil, çatalın yanıyla kesmeye çalışan bir kişi görürseniz gözlerinden öpün, o bir Türk’tür.
On yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini ancak Türkler gösterebilir.
Siz hiç birisinin, diş ağrısından kurtulmak için çenesine kursun sıktığını ve beynini dağıttığını duydunuz mu?
Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp, çarpılmış arabasına üzülen kişi Türk’tür.
Yemekte eti bıçakla değil, çatalın yanıyla kesmeye çalışan bir kişi görürseniz gözlerinden öpün, o bir Türk’tür.
Gazete kâğıdını en iyi şekilde kullanan Türk’tür(cam silme bezi, külah, mendil, sofra bezi)
Ancak bir Türk, Cola’yı ayran sanıp çalkalayıp fışkırtarak asitsiz içmeyi akil edebilir.
Kırmızı ışıkta durduğunuz için size ancak bir Türk yürüsene be oğlum diye bağırabilir.
Arabayla çarptığı kediyi can çekişiyor diye demirle öldürüp sonrada ön tamponda ölmüş başka bir kediyle karşılaşan adam duydunuz mu? (Demirle öldürülen başka bir kediymiş.)
Köye giderken motosiklette ciğerlerim üşümesin diye montunu ters giyen adamın kaza yapınca boynunu ters dönmüş, sıcağıyla yerine yerleştirelim diye kıran köylüleri duydunuz mu?
Ayakkabısına giren toprağı bir elini elektrik direğine koymuş şekilde silkeleyerek çıkaran arkadaşının kolunu elektrik çarpıyor diye kıran adamı duydunuz mu? (Elektrik direğinden ayırmak için direği tutan kolunu kırmış.)
Siz hiç karanlıkta iyi göremediğiniz için yakıt deposunun, tam dolup dolmadığını çakmak yakarak kontrol etme cesaretini kendinizde buldunuz mu Kayseri şehirlerarası otobüs terminalinde… Plakalı yolcu otobüsüne mazot alan muavin Z.T deponun tam dolup dolmadığından emin olmak için çakmak çakarak kontrol etmek ister. Sonuç; buharlaşan mazotun parlaması ve muavinin yanık tedavisi için hastaneye kaldırılması.
Lunaparkta gece bekçisi iki kafadar (zincirlerin ucuna bağlanmış salıncaklardan oluşan) uçan sandalyelere biner ve mekanizmayı çalıştırırlar. Ancak sandalyelerin merkezkaç kuvveti ile dönerek açılmasından dolayı durdurmak için şaltere ulaşamazlar ve sabaha kadar kimseye seslerini duyuramazlar… Bu bekçilerden biri hayatını kaybetmiş, diğeri ise gördüğü uzun tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamamıştır.
