Anasayfa » Bilgi Formu » EDEBİYAT DERSLERİ

EDEBİYAT DERSLERİ

EDEBİYAT DERSLERİ
EDEBİYAT DERSLERİ

Mecaz-ı Mürsel nedir?

Macaz-ı Mürsel genel itibari ile fazla karşımıza çıkmayan ama normal hayatta adını bilmesekte sık sık kullandığımız bir söz sanatıdır. Özellikle türkçemizde kurduğumuz çoğu cümlelerde mecaz-ı mürsel sanatı bulunmaktadır.

Mecaz-ı Mürsel edebiyatta Ad aktarması olarakta bilinmektedir.

Gelgelelim Mecaz-ı Mürsel’in nasıl kullanıldığına işte mecaz-ı mürsel ile ilgili örnekler:

-O Türkiyenin en ünlü seslerinden birisidir. (Buradaki ses sanatçı anlamında kullanılmıştır)

-Şarkı söylediğim zaman tüm salon ayağa kalktı (Buradaki salon salondaki insanlar olarak kullanılmıştır)

-İstanbul geceyi korku içerisinde geçirdi. (Buradaki istanbul kelimesi istanbul halkı olarak kullanılmıştır)

İşte yukarda örneklerini verdiğimiz tüm cümleler mecaz-ı mürsel yani ad aktarmasına örnektir.

Hüsn-i Ta’lil nedir?

Edebiyatımızda normal hayatta fazla duymadığımız fakat genel itibari ile birçok yazarın başvurduğu hatta bizimde bu ses sanatının ismini bilmesekte kullandığımız söz sanatlarından birisidir.

Kısa söylemek gerekirse Hüsn-i Ta’lil bir olayı iyi bir nedene bağlama sanatı da diyebiliriz.

Örneğin:

-Sen yoksun diye gökler ağlıyor (Göklerin ağlamasına senin yokluğuna bağlaması)

-Sen geldin çiçekler açtı (Çiçeklerin açmasını senin gelmene bağlaması)

-Senin gidişin ile birlikte ağaçlar yapraklarını dökmeye başladı. Gibi örnekler Hüsn-i ta’lil sanatına örnektir.

Tevriye nedir?

Tevriye birden çok anlamı olan bir kelimenin her iki anlamıyla kullanılmasına verilen isimdir.

Tevriye örnekler ile anlatılması daha kolaydır. Tevriye ismi normal hayatta fazla karşılaşmasak isede özellikle edebi eserlerde kullanılan bir ses sanatıdır.

İşte tevriye ile ilgili bazı örnekler:

-Yüz yüze geldiğimizde yüz altın vermek istedim.

-Gül sen hep gülki yüzünde sürekli güller açsın.

Tenasüp nedir?

Tenasüp edebiyatımızdaki ses sanatlarından bir tanesidir.

Tenasüp anlam olarak anlamsal yönden birbirine benzer olan kelimeler ve sözcüklerin bir arada kullanılmasına verilen isimdir.

Edebiyatımızda Müraat-ı nazir ismiyle de bilinmektedir.

Genel olarak şiirlerde kullanılmaktadır.

Divan edebiyatında da birçok tenasüp ile ilgili örneklere çok rastlanılmıştır.

Tenasüp sanatına örnek verecek olursak
-Sen leylak, sen gül, sen karanfillerle dolu bir buketsin.

-Bu dağlarda koyunlar, kazlar, ördekler, tavuklar özgürce dolaşırlar.

Tecahül-i Arif nedir?

Günlük hayatta bu ismi belkide hiç duymayan insanlar olabilir. Ama edebiyatımızdaki ses sanatları içerisinde önemli bir yeri vardır.

Bence anlamı ile birlikte isim olarakta çok güzel bir isme sahiptir.

Peki ama Tecahül-i Arif nedir ve nerelerde kullanılır?

Tecahül-i Arif bilmezlikten gelmedir. Yani çoğu insanın bildiği bir olayı sanki hiç bilmiyormuş gibi davranmaktır.

-Ah Ah yaşlanan ben miyim?

-Dalgalanan bu deniz mi? Yoksa gözlerim mi?

Tecahül-i Arif sanatının en çok kullanıldığı şiirlerden bir tanesi aşağı yukarı bütün Türk insanının bildiği Cahit Sıtkı Tarancı’nın Otuz Beş Yaş şiiri’dir. Otuz beş yaş şiiri Tecahül-i Arif sanatının bol bol kullanıldığı bir şiirdir.

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

Neredeyse bütün mısralarında bilmezlikten gelmeyi görebiliriz. Örneğin Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Tabiki senin herkes biliyor senin olduğunu, veya Su insanı boğar ateş yakarmış? Öyle olduğunu bilmeyen yoktur zaten Geç farkettim taşın sert olduğunu hayır daha öncede biliyordun zaten gibi. İşte bilmezlikten gelmeye Tecahül-i Arif denir.

Yorum yapın