Anasayfa » Anne Mesajları » Bir Annenin Evladına Sevgini Dile Getiren Yazılar

Bir Annenin Evladına Sevgini Dile Getiren Yazılar

Her anne kendi evlatlarına olan sevgisini dile getirmiş;

Evlat sevgisini anlatan Yazılar, Anne ve babanın evlat sevgisini anlatan yazılar sözler,makaleler.

Evlat sevgisini anlatan Yazılar
Annelerin evlat sevgisini anlatan yazılar

● Anne babanın elinde olmadan büyüyen, karşılıksız,en masum en derin, insana kendini unutturan, hayatta ki bütün önemsenen olanları geride bıraktırabilen sevgidir.

● Kelimelerle anlatılamayacak, tarifi mümkün olmayan duygu. içinde bol miktarda endişe ve sürekli özlem barındırır.

● Evlat kokusu, cennet kokularındandır.”
(hadis-i şerif)

Başlı başına bu söz bile evlat sevgisini ne güzel açıklamıyor mu? inanan insanlar için, bu dünyada varlığı hayal bile edilemeyecek nice güzellikle dolu bir hayatın, daha buradayken hissedilmesi belki.. ya da tam tersi mi acaba anlatılan, “evlat kokusu”nun güzelliğini bilenlere verilen bir vaad belki de.Evlat, hayatınıza renk katan en değerli hazinedir.

● Bencilliğimizin önüne geçen en önemli şey.
bu kadar basit.

içimden 1 örnek vermek geldi ; şahsen top patlasa duymam, sabah uyuyabildiğim kadar “uyurdum”.
şimdiyse o mutlu olsun diye onunla uyanıyorum, saat kaç olursa olsun.Bir evlat, bir ailenin en büyük mutluluk kaynağıdır.

● En çok eşimi severim şu dünyada. bir de annemi. kedilerimi severim sonra. yakın arkadaşlarımı da.
insan sevdiklerini hep böyle sıralayabilir sanırdım yakın zamana kadar..her insanın bir sevgi hiyerarşisi olur derdim..evlat sevgisi de çok muazzam bir şey olmalı ki, insan anne olunca evlat gelir, sevgi basamağının en tepesine kurulur sanırdım.Evlat, yüreğinizdeki sevginin en güzel yansımasıdır.

Oysa pembe suratlı, minik burunlu küçük bir hanım hayatıma girince gördüm ki evlat sevgisi mukayesesi olan bir şey değilmiş.. kıyaslanamazmış, hiçbir şeye benzemezmiş, bir şeyden çok ya da bir şeyden az değilmiş.
insan sevgisi gibi bile değilmiş. bammbaşka bir şeymiş.

Ancak yaşayınca anlarmış insan, birini seyrederken nefes tutmanın ne demek olduğunu. ve ancak koklayınca anlaşılırmış birinin gıdısındaki cennetin kokusu.

Birine bakarken hem zevkten ölebilirmiş insan, hem içinin titremesinden erirmiş, hem de acı çekermiş resmen bakmaya kıyamazken…

Evlat iç organmış meğerse. kalpmiş, ciğermiş, böbrekmiş. sevgisi insanın her bir hücresine, akan kanının her zerresine, saçının her bir teline işlermiş. Bir anne ve baba için evlatları, yaşamın en değerli varlıklarıdır.

● Evlat sahibi olmadan hakkında en ufak bir hisse sahip olmanın imkansız oldugu, tarifi pek mümkün olmayan bir sevgidir. hayrete batırıp batırıp çıkarır insanı.
ölümü bekleyen 29 yaşında bir annenin kendi acılarına, derdine yanmak şöyle dursun; geride bırakacagı 4 yaşındaki evladının annesizlikle nasıl başa çıkacagını, kimlerin yanına sıgıp sıgmayacagı ve yine onun geleceğiyle ilgili kaygılarını dinlerken böyle bir sevginin varlığını bildigim halde bu denli güçlü olabilecegine ve akıl sır erdirememişliğim vardır.

Belki sırf bu yüzden ellerini taşın altına koy(a)maz bazı kimseler, kendilerinden başka kimseyi sevemecegini sanıp yanıldıklarından.

● Fena bir şeydir kendisi. ne kadar kızarsan kız, ne kadar öfkelenirsen öfkelen söküp atamamaktır. başkası kötü bir söz söyleyince içten içe tekme tokat dalma isteği uyanmasıdır. aşktan da, tutkudan da öte bir şey. ne gariptir ki ben bu hissi hayatımdaki insan evladına besliyorum. bunun tamamen farkındayım. sağlıklı bir his değil. yıpratıcı, zor, yorucu ama bu da benim mallığım işte. dışarıdan bakınca eziklik gibi gelebilir başkaları bunu muhabbetine konu yapıp dalga geçebilir. ama hissettiğim bu işte. başka bir açıklaması yok. rahat bırakın, uğraşmayın yeter.

Yorum yapın