Anasayfa » BİLGİ ANSİKLOPEDİSİ » Çay Nasıl Bulundu ? Çayın Faydaları Neler

Çay Nasıl Bulundu ? Çayın Faydaları Neler

İlk çay nasıl bulundu , çay nasıl ortaya çıkmıştır ,Türkiyede çayı ilk bulan kimdir ,sallama çayı kim buldu , güzel çay nasıl demlenir bu soruların cevabını sizlere yazımızda hazırladık.

Çayı hangi ülke bulmuştur
Çayı bulan kim

Hayatımızın vaz geçilmez tadı çay geçmişi 500 yıla kadar dayanmaktadır.

İlk Çay Nasıl Bulundu ?

Çayın nasıl bulunduğu konusunda kimse kesin bir bilgiye sahip değildir. Ancak yapılan araştırmalar sonrasında toplanan bilgilere göre o yıllarda Çin İmparatoru olan Shen Nung’ a hizmet edenlerden biri bahçede su kaynatırken bir yaprak su kaynayan kabın içine düşer. Yayılan koku imparator Shen Nung’ u etkiler. Düşen yaprak ile birlikte kaynayan suyun kokusunu beğenen imparator, tadını da merak eder ve denemek ister. Tadını deneyen imparator çok beğenir ve o gün bugündür çay vazgeçilmez bir içecek haline gelir. Çayı kim buldu sorusuna cevap olarak Çin İmparatoru Shen Nung’ un hizmetlilerinden bir tanesi diyebiliriz.

Avrupa çay ile 17. yüzyılda tanışmıştır. Özellikle İngilizler çayı çok benimsemiştir.

Hatta 18. yüzyılda, bugün dünyanın en çok çay üretiminin yapıldığı yer olarak gösterilen Assam ve Seylan Adası’ na çay bahçeleri kurmuşlardır.

Çayı kim keşfetti

Türkiye’de ilk Çayı İlk Kim Buldu ?

1787 yılında Japonya’ dan getirilen çay tohumları ekilir ve Türkiye çay ile tanışmış olur.

İlk olarak Bursa bölgesine ekilen çay tohumları iklim şartlarının elverişsizliği nedeniyle başarısız olur.

O dönemde bir çok çalışma yapan Halkalı Ziraat Mektebi Alisi müdür vekili olan Ali Rıza Erten yapmış olduğu çalışmalar sonucunda 16.02.1924 tarihinde Rize’de çay yetiştirilebileceği konusunda meclisten onay alır ve günümüzde içtiğimiz çayların üretiminin temelleri atılır.

Sallama Çay Nasıl Bulundu ?

Sallama çayın hikayesi biraz ilginç. Çay ticareti ile uğraşan Thomas Sullivan, işlerin iyi gitmemesi ile birlikte tasarruf yoluna gitmeyi düşünür.

Bu sebeple de çayların tanıtımı için gönderdiği eşantiyonların küçültülmesini ister ve normalde bol bol gönderilen eşantiyonlar küçük ipek poşetlere koyularak gönderilir. Eşantiyonları deneyenler, ipeği keserek çayı çıkarması gerekirken demlik poşetleri olduğu gibi çaydanlığa atarak denerler.

Thomas Sullivan’ ın tasarruf yolu kullanıcılar tarafından yeni bir ürün olarak algılanmış ve poşet çay adını almıştır.

Güzel çay demleme
Çay demlemenin püf noktaları

İyi Çay Nasıl Demlenir ?

Çaydanlığın içinde su kaynatılırken içi boş olan demliği de çaydanlığın üzerine koyarak ısıtın. Su kaynadıktan sonra ocağın altını kapatın yahut çaydanlığı ateşten uzaklaştırılmasını sağlasın.

Suyun kaynaması oksijen kaybına neden olduğu için uzun süre kaynamış suyla çay demlenmesini tavsiye etmemekteyiz.

Özetle, suyu en fazla 10 saniye kaynatmalısınız. Su kaynadıktan sonra çaydanlığı ateşten alıp 4 ila 5 dakika bekletin ve suyun ısının 75-85 derece seviyelerine düşmesini bekleyin. Peki, elimizde ısıölçer olmadığına varsayarsak, suyun 75-85 dereceye düştüğünü nasıl anlarız? Su kaynadıktan sonra fokurdaması tamamen bitmeli, 1 ila 2 dakika beklemeli, ideal demleme ısısına ulaşılmıştır demektir.

Su ısısının düşürülmesi iyi çay demlemenin püf noktalarından biridir; çünkü kaynayan suyla çay demlendiğinde çay haşlanır ve aromasını kaybetmesine sebep olur.

Bir kez daha hatırlatalım, çaydanlıktaki su 10 saniyeden fazla kaynayıp fokurdamamalıdır, yoksa gereğinden fazla oksijen kaybeder.
Çay demlerken kullanılan diğer bir yöntemse, demleme esnasında, önce kaynatılıp biraz soğutulmuş suyun (75-85 derece), demliğe dökülmesi ve ardından kullanılacak miktardaki çayın demlikteki bu suyun içine konmasıdır.

Her iki yöntemle de demlenilen çay, 20 ila 25 dakika tüketilmesi gereklidir; aksi taktirde çay bayatlamaya başlar ve tadı acılaşır. O yüzden demlemenizi yaptıktan sonra, çayı kısa sürede tüketmeye bakın.

Çayın Faydaları ve Zararları Nelerdir

Siyah çayın içerdiği vitaminler arasında A, D ve B12 bulunurken ayrıca Sodyum, Potasyum gibi mineraller de bulunmaktadır. Siyah çay üretilirken, yaprakları diğer çay türlerine göre daha fazla oksitlenir. Bu yüzden demi ve tadı daha yoğundur ama bu işlem nedeniyle besin değerinde bir miktar azalma olur.

Daha iyi çalışan kalp: 2009 yılında yapılmış bir çalışmada günde 3 – 4 fincan siyah çay içen kişilerde; çevresel etkenlerle birlikte değerlendirildiğinde, inme riskini günde 1 fincan içenlere göre % 21 oranında azalttığını göstermiştir. Harvard’ta yapılan başka bir çalışma ise kalp krizi riskini % 44 oranında azaltabileceğini göstermiştir. Kötü kolesterol dediğimiz LDL kolesterol seviyesini ise % 11 oranında düşürebilir.

Kansere karşı koruyucu: Yapılan çalışmalar siyah çay tüketimi ile alınan polifenol ve kateşinlerin bazı kanser türlerinin oluşumuna karşı koruyucu etki yarattığını göstermiştir. Örneğin düzenli olarak günde 2- 3 fincan siyah çay içen kadınlarda meme ve over (yumurtalık) kanseri oluşumunun azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca akciğer kanseri gelişimini de azaltabilir.

Sağlıklı kemikler: Siyah çayda bulunan fitokimyasallar ile düzenli tüketim sağlandığında güçlü kemikleri destekler, kemik yoğunluğuna katkıda bulunur, osteoporoz ve artrit riskini azaltır.

Diyabet riskini azaltır: Özellikle Akdeniz Bölgesi’nde yaşayan yaşlı bireyler ile yapılmış çalışmalar da düzenli olarak günde 1- 2 fincan siyah çay tüketimi yapıldığında, Tip 2 diyabet oluşumunun % 70 oranında düşürülebildiği ihtimali üzerinde durulmuştur.

Ağız Sağlığı: Yapılan çalışmalar siyah çayın plak oluşumunu azalttığı ve çürük oluşumuna neden olan bakteri gelişimini kısıtladığı üzerinde duruyor. Siyah çayda bulunan polifenoller, ağız boşluğunda bulunan bakterilerin diş plak oluşumunu ve yapışkanlık tadına neden olan enzimlerin gelişimini engelliyor.

Ağırlık denetimi sağlar: Özellikle karın çevresi yağlanmasını azaltırken, yağ yakımını ve ağırlık kaybını destekleyici etki gösterir.

Antioksidanlar: Polifenol içeriği yüksek olan siyah çay, DNA hasarını engelleme ile ilişkilidir. Tütün ve diğer toksin maddelerden kaynaklı olarak oluşan bu DNA hasarı için özellikle meyve ve sebzelerle desteklenmiş bir diyette siyah çayın yeri mutlaka olmalıdır. Açık ve limon ilave edilerek içilen çay ile antioksidan alım kapasitenizi arttırmanız kolaylaşır.

Stresi azaltır: Siyah çayda bulunan L- theanine rahatlama ve uzun süreli daha iyi konsantrasyon sağladığı çalışmaların ortak sonuçlarıdır. Gün içerisinde ortalama 2- 3 fincan siyah çay tüketildiğinde stres hormonu olan kortizol seviyesinin düştüğü gözlemlenmiştir.

Güçlü bağışıklık sistemi: Siyah çay, içeriğindeki alkylamine antijenleri ile bağışıklık sistemini güçlendirir. Siyah çay virüsler ile savaşır. Bu da sizin bağışıklık sisteminiz için koruyucu kalkan olur.

Düzenli sindirim sistemi: Bağışıklık sistemini geliştirmeye ek olarak siyah çayda bulunan tanenler aynı zamanda mide ve bağırsak hastalıkları üzerinde iyileştirici etki sağlar ve sindirim sistemi aktivitesinin azalmasına yardımcı olur.

Enerji arttırır: Yüksek kafein içeriği olan diğer içeceklere göre siyah çayda bulunan düşük kafein oranı kan akışına yardımcı olurken, beyin fonksiyonlarını da güçlendirir. Ayrıca metabolizma ve solunum sistemiyle kalp ve böbrekleri de uyarır.

Mutluluk faktörü: Doğru şekilde toplanmış ve kurutulmuş çay yapraklarından elde edilen siyah çayı demlediğinizde size mutluluk vermez mi? Hem de bunu tüm vücut fonksiyonlarını korurken yaparsa. Bu nedenle doğru şekilde toplanmış, doğru markalarıtercih etmeli

Siyah çay içerken dikkat! Siyah çayın yan etkileri

  • Güvenilir şekilde toplanmış, kurutulmuş ve paketlenmiş siyah çayı tercih etmelisiniz.
  • Koyu ve bayat çayları içmeyiniz.
  • Demir eksikliği olan kişilerde çay özellikle yemeklerden hemen sonra içilmemeli en az 30 dakika beklenmelidir.
  • Yaşlılar, çocuklar ve hamileler açık şekilde mümkünse limonlu çay içmeyi tercih etmelidirler.
  • Doğru beslenme alışkanlıkları içinde gün içerisinde 3- 5 fincan siyah çay içebilirsiniz.
  • Aşırı çay içmek demir eksikliğine bağlı anemiyi arttırabilir.
  • Aşırı siyah çay içmek çarpıntıya neden olabilir
  • Bazı durumlarda kanın pıhtılaşmasını yavaşlatabilir.
  • Yüksek tansiyon hastalarında sorunlar yaratabilir.

Yorum yapın