Anasayfa » SAĞLIK » Ebola virüsü Nedir,Tedavisi ve Belirtileri

Ebola virüsü Nedir,Tedavisi ve Belirtileri

Ebola Virüsü Nedir,Ebola Virüsü tedavisi, ebola Virüsü tanısı ,Hakkında herşey.

Ebola Virüsü Nedir ilk nerde ortaya çıkmıştır

Ebola virüsü hastalığı (EVD) veyaEbola kanamalı ateşi (EHF) veya kısaca Ebola, Ebola virüsünün neden olduğu, insanlarda ve diğer primatlarda görülen bir hastalıktır. Belirtiler tipik olarak virüse yakalandıktan sonra ateş, boğaz ağrısı, kas ağrısı ve başağrısı ile iki gün ila üç hafta sonra başlar.

Ebola virüsü ilk defa 1976’da Ebola nehri yanındaki o zamanki ismiyle Zaire, şu anki ismiyle Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde izole edilmiştir. Daha sonra zaman zaman Afrika’da salgınlar görülmüştür. Batı Afrika’da Mart 2014’de başlayan Ebola virus (EV) salgınında 4 Ağustos 2014 itibarı ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 932’si ölümle sonuçlanan 1711 olgu (ölüm oranı %55-60) tanımlanmıştır. Bu salgın Batı Afrika’da bugüne kadar saptanan en büyük salgındır. Bu salgın Gine, Liberya ve Sierra Leone’yi etkilemektedir anca Nijerya’da da EVH’li olgu tanımlanmıştır.

Ebola virüs; Filovirus ailesi içindeki Ebolavirus cinsi içinde bulunan bir RNA virusudur. Ebolavirus cinsi içinde de beş tür vardır:

Zaire ebolavirus (ZEV)
Sudan ebolavirus (SEV)
Tai Forest (Ivory Coast) ebolavirus (TFEV)
Bundibugyo ebolavirus (BEV)
Reston ebolavirus (REV)

Bu beş türden bugüne kadar ilk dördü; Afrika’da insanlarda büyük salgınlara yol açmışlardır. REV’in Filipinler ve Çin Halk Cumhuriyeti’nde insanları enfekte ettiği saptanmış ancak bugüne kadar REV kaynaklı bir hastalık ya da ölüm rapor edilmemiştir.

EBOLA VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR?
Bulaşma: Ebola Virus(EV)’nin doğal konağı henüz bilinmemektedir. Ancak yapılan çalışmalarda EV’nin hayvanlardan insana geçtiği düşünülmektedir. Afrika’da yağmur ormanlarında hasta veya ölmüş şempanze, goril, yarasa, maymun, antilop ve kirpilerden EV saptanmıştır. EV ile infekte bir hayvanın kanı, çeşitli salgıları veya organları ile temas edildiğinde; bütünlüğü bozulmuş deri (çatlaklar, çizikler) ve mukozalardan virus insana bulaşmaktadır. İnkübasyon periyodu ortalama 8-10 (2-21) gündür.

EV insanlarda hasta kişinin vücut salgıları, kanı ve organları ile temas sonucunda toplum içinde insandan insana kolayca bulaşabilmektedir. Hasta kişinin kan ve vücut salgılarının bulaştığı, döküldüğü objelerle temas da indirekt yoldan bulaşmaya neden olmaktadır. Bulaşma semptomların ortaya çıktığı andan itibaren sıklıkla da ateş sonrası başlamaktadır. Hastalıktan iyileşenler vücut salgıları ile haftalarca virusu etrafa saçmaktadırlar, iyileşen bir erkek hastanın menisinde 61 gün boyunca virus izole edilmiştir. Virus dış ortamda sıvı ya da kuru materyal içinde birkaç güne kadar canlılığını koruyabilmektedir. Ölen kişilerin vücutları ile temas sonucunda bulaşma olduğu saptanmıştır. Respiratuvar yoldan aerosollerle bulaş henüz kanıtlanmamış olmakla birlikte bu konuda dikkatli olunması gerektiği belirtilmektedir.

Ebola Virus Hastalığı (EVH)’li hastaların bakım ve tedavisini yapan ya da klinik örneklerini işleyen sağlık personeli için bulaşma riski söz konusudur. Şu anki salgında iki sağlık personeline bulaşma olmuştur. Bu nedenle şüpheli ve tanımlanmış olgulara yaklaşımda enfeksiyon kontrol önlemlerinin alınması çok önemli bir gerekliliktir.

EBOLA VİRÜSÜ TANISI
Tanı Tanıda tifo, sıtma, şigelloz, kolera, leptospiroz, hepatit gibi viral kanamalı ateşe sebep olan diğer etkenler araştırılarak olmadıkları mutlaka kanıtlanmalıdır. EVH tanısında kanda ve sekresyonlarda virus, virusa ait nükleik asitler (RT-PCR) ya da serumda antikorlar (IgM ve IgG) araştırılabilmektedir.

Ayırıcı Tanı Ebola virüs hastalığının ayırıcı tanısında sıtma, şigelloz, kolera, tifo, leptospirozis, riketsiyozis, hepatit ve diğer viral hemorajik ateşler dikkate alınmalıdır.

EBOLA VİRÜSÜ  TEDAVİSİ
Hastalığın özgün bir tedavisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte etkinliği kanıtlanmamış monoklonal antikor tekniğiyle hazırlanmış tedavi yaklaşımı ABD ve Nijerya’da denenmektedir. Bu gün için kullanılabilir veya klinik çalışma düzeyinde bir aşısı bulunmamaktadır.

Hastalardaki GİS semptomları nedeniyle sıklıkla dehidratasyon gelişmektedir. Hastalara hidrasyon, oksijenasyon, sekonder enfeksiyonların tedavisi ve diğer semptomlara yönelik destekleyici tedavi uygulanmalıdır. Hasta standart önlemlere ek olarak temas ve damlacık izolasyon kurallarına uyularak, izole edildiği odada gerektiğinde monitörize edilerek, mümkün olan en az sayıdaki sağlık personeli teması ve ziyaretçi kısıtlaması ile izlenmelidir.

Yorum yapın