Anasayfa » İSLAM ANSİKLOPEDİSİ » Ebu Mahsûre (Şu inceliğe Bakarmısınız)

Ebu Mahsûre (Şu inceliğe Bakarmısınız)

ŞU İNCELİĞE BAKAR MISINIZ❗
― Allah Rasûlü (s.a.v.) bir gün Mescid―i Nebevi’ye giderken, yolda ezân ile dalga geçen yahudi çocuklarını duydu.


― Aralarından birinin sesi çok güzeldi ve o ezânı ağzını eğip bükerek söylüyor, diğerleri de ona gülüyordu.
― Bizler olsak ne yapardık bu durumda?
― Şiddet, hakaret …
― Allah Rasûlü yolunu değiştirerek, çocukların olduğu yöne doğru yavaşça ilerledi.
Yanlarına yaklaştı, öncelikle elini kaldırarak selam verdi.
Bu, piskolojide; benden size zarar gelmez anlamındadır.
Ve az önce çok güzel bir ses duydum, o sizden mi geldi diye sordu.
― Şu inceliğe bakar mısınız!
― Çocuk, güzel ses deyince; sevindi. Tabi hemen öne atıldı, evet ben söyledim dedi.
― Efendimiz ona; senin sesin ne kadar güzeldir öyle.
Seni şu mescide götürsem, ordaki amcalara da söyler misin dedi. Çocuğun gururu okşanmıştı, mutlu oldu.
― Söylerim ama, ben ezânı bilmiyorum ki dedi.
― Olsun ben öğretirim sana dedi Allah Rasûlü.
Ve Peygamberimiz söyledi, çocuk tekrarladı. Bu şekilde ezberledi.
Sonra Efendimiz elinden tuttu, diğer çocuklar ile birlikte mescide gittiler.
Rasûlullah yol boyunca onun saçını okşamıştı.
― Mescidde de okuyunca, oradaki sahabeler de güzel övgülerde bulundu çocuğa.
Kendini çok iyi hissetmişti çocuk.
― Efendimiz çocuğa yaklaşarak:
― Senin sesin çok güzel, ben seni Mekkeye göndersem, orada Kâbe’ye müezzinlik yapmak ister misin dedi.
― Şu insan kazanma sanatına bakar mısınız …
― Çocuk farkında bile olmadan müslüman olacak.
Oralarda, Kâbede müezzinlik yapmak, herkesin bildiği bir şey, çok konuşulan önemli bir şey.
Çocuk da bunu biliyor, büyük bir şey olduğunu biliyor ve çok hoşuna gidiyor bu durum, kabul ediyor.
― Ve yıllar sonra …
İşte bu çocuk Ebu Mahsûre …
*Sahabeden, Kâbe müezzinlerinden Ebu Mahsûre …*
― Fakat onun diğer müezzinlerden bir farkı var; saçları çok uzun hatta o kadar uzun ki saçlarını sarıp bir keseye koyuyor, o şekilde geziyor. Onu gören ve bu olayın mâhiyetini bilmeyenler:
― Yâ Mahsûre!
Bir de müezzinsin!
Neden kesmezsin bu saçlarını, bu ne hal diyor.
― O böyle diyenlere içleniyor ve diyor ki;
― Nasıl keserim ben bu saçları?
Bu saçlara kim dokundu siz biliyor musunuz?
Benden nasıl kesmemi istersiniz diyor.
Daha ne denir ki …
Bu olay bize bir çok dersi bir arada vermiyor mu?

Yorum yapın