Anasayfa » Genel » Türkiye’de Televizyonun Tarihi

Türkiye’de Televizyonun Tarihi

Türkiye’de Televizyon Yayını İlk Kez İstanbul Teknik Üniversitesi Tarafından 9 Temmuz 1952 Günü Başlatıldı.

İstanbul Teknik Üniversitesi Yüksek Frekans Kürsüsü Başkanı Mustafa Santur; 2. Dünya Savaşı’nın Ardından Avrupa Gezisine Çıkar. Burada Televizyon Denen Camlı Kutuyu Daha Yakından Tanıma İmkanı Bulur. Mustafa Suntur Yurda Dönüşünde, İtü Bünyesinde, Televizyon Yayını Yapılması İçin Girişimlerde Bulunur. Öğrencisi Adnan Ataman’ı, Televizyon Yayınlarını Başlatmakla Görevlendirir. Üniversitenin, Taşkışla Binasının Çatı Katında Bulunan Üç Oda, Çekim Stüdyosu Olarak Tahsis Edilir.

Ne Var Ki Devlet Mevzuatı Ve Bütçe Sorunları Nedeniyle Gerekli Malzemenin Bir Kerede Değil De Üç Kerede Alınması Kararına Varılır. Bundan Dolayı, Gerekli Cihazların Alınması Ve Yayınların Başlaması Bir Süre Gecikir. Aslına Bakılırsa Bu Gecikmenin En Önemli Nedeni Türkiye’nin Ekonomik Alanda Uyguladığı Siyasettir. Çünkü İthalat Yasaklanmıştı. Bu Yüzden Gereken Verici Ve Kamera İtü Tv’ye Philips Tarafından Bağış Olarak Verilmişti.

Mustafa Suntur, Yanına Aldığı Öğrencileri Ve Özellikle Adnan Ataman’ın Desteğiyle Birlikte İtü’de Televizyon Yayınını Yürütecek İlk Grubu Kurdu. Ama Bu Kez De Anten Sorunu Ortaya Çıkar. Türkiye’ye Henüz Televizyon Girmediği İçin Anten İşini Yapabilecek Bir Uzman Henüz Yoktur. Sonunda, Böyle Yükseklere Çıkabilecek Kişinin Ancak Bir Minare Ustası Olabileceği Düşünülür. Perşembe Pazarı’nda Gemi Direği Yapanlara On Metre Yüksekliğinde, Gemi Direğinden Bozma Anten Direği Hazırlattırılır. Hava Soğuk Olmasına Rağmen Yetkililer Anteni Kurmayı Başarırlar. Ama Bu Anten İlk Etapta Pek Fazla Bir Görev Üstlenemeyecektir. Çünkü İlk Yayınlar Dışa Yönelik Değildir. Zaten Dışarıya Yönelik Yayın Yapabilse Bile, O Dönemde Türkiye’ye Henüz Şahıs Malı Televizyon Alıcısı Girmemiştir. Türkiye’deki Alıcı Sayısı Dördü İtü’de, Üçü Bu İşle Meşgul Olan Öğretim Görevlilerinin Evlerinde, Kalanı İse De Beyoğlu’ndaki Dükkanların Vitrininde Olmak Üzere Toplam 10’Dur. (1953’Te 30, 1955’Te 40 Ve 1957’De De 160-170 Kadar Alıcıolduğu Tahmin Edilmekteydi. Bu Yüzden Dönemin Popüler Deyimiyle Telesafirlik Kavramı Ortaya Çıktı. Televizyonu Olmayanlar, Olanların Evine Misafirliğe Gidiyordu.)

Bütün Bu Aşamalardan Sonra İtü Tv Yayına Hazırdır. İtü Televizyonu 1952 Yılının Mart Ayında Yayına Başlıyor. İsmet İnönü’nün De Katılımıyla Yalnızca Üniversite İçinde Yayın Hayatına Başlayan İtü Tv İlk Programında, Arif Yesari’nin Seslendirdiği Ve Dizelere Uyumlu Bir Müzikle Fatih Pasiner’in Çaldığı Fon Müziği Eşliğinde Edgar Allan Poe’nun The Raven-Kuzgun Şiirini Yayınlar. İtü Tv’nin O Dönem’ki Yayınları Haftada Bir Gün Olmak Üzere 18:00-18:30 Arasına Yapılır. İlerleyen Haftalarda, Yayınlar Dahada Düzene Giriyor. Skeç, Hava Durumu, Haber Ve Hatta Yarışma Programları Yapılıyor.

1960 Yılında İtü Tv Bir Duraklama Dönemi Yaşamıştır. Siyasal Tarihimizde Önemli Bir Tarih Olan 27 Mayıs 1960, Ülkemizde Yeni Yeni Gelişmekte Olan Televizyon Yayınlarını Geçici Süre İçin Durdurmaktan Geri Kalmamıştır. 28 Nisan 1960 Günü İtü Tv’nin Yayınlarına “Ara Verdirilir”. 2 Mayıs 1960 Günü Saat 16:00’Da Da İtü Radyo Ve Televizyonu Polis Tarafından Mühürlenir. 5 Ay Süren Bu “Susturuluş” 6 Ekim 1960’Ta Yayınların Başlaması İçin Yeniden İzin Alınması Üzerine Sona Erer. Fakat Teknik Arıza Nedeniyle O Gün Yayın Yapılamaz. İtü Tv 10 Ekim 1960’Ta “Devrim İle İlgili Haber Filmlerinin Gösterilmesi” Şartıyla Tekrar İzleyicilerinin Karşısına Çıkar. Yassıada İle İlgili Bazı Haber Filmlerinin “Sundurulduğu” Bu Yayından Sonra, Diğer Haftalar Da Aynı Şekilde Güncel Haber Filmlerinden Oluşan Yayınlar “Yaptırılır”. 17 Kasım 1960’Ta İse Normal Yayın Akışına Geçilir.

Trt’nin Yayına Başladığı Zamanlarda Da İtü Tv Halen Yayındaydı. Trt, 1968 Yılında, Ankara’da Yayına Başladı. (Türkiye Sınırları Dâhilinde Trt Dışındaki Kurumların Radyo Ve Televizyon Yayınları Yapması Yasaklandı) Bunun Üzerine 20 Yıl Boyunca Çeşitli Zorluklar İçerisinde Yayınlarını Devam Ettiren İtü Tv, Hükümet Ricasıyla 1971 Yılında, Stüdyo Ve Cihazlarını Trt Ye Devretti. 4 Şubat 1972 Yılında Tv Çalışmalarını Tamamen Bırakma Kararını Adnan Ataman’ın Şu Sözleriyle Duyurur; “Yıllarca Amatörce Çalıştık. Türk Tv’sinde İlk Adımı Atmanın Heyecanını Duyduk; Mutluyuz.”

İtü Tv’nin Bu Yıllardaki Önemli Aktivitelerinden Birini De “Naklen Yayın”Lar Oluşturuyor. İlk Naklen Yayın Tarihi, Eski Adıyla Mithatpaşa, Günümüzdeki İnönü Stadı’nda Türkiye’nin 2-1 Kaybettiği Sovyetler Birliği Maçının Oynandığı 12 Kasım 1961’Dir. Bu Tarihte Adnan Ataman’ın Masa Takviminde “Türk-Rus Milli Maçının Damdan Televizyondan Nakli. Tarihi Bir Gün…” Notu Vardır. Notta Da Gördüğümüz Gibi Bu Yayın “Damdan” Yapılmıştır. İtü Tv O Günün Şartlarında İki Nokta Arasında Bağlantı Kurmayı Sağlayan Link Hattına Sahip Değildir. Bundan Dolayı, Kamera İtü Taşkışla Binasının Damına Çıkılarak Maç Yayınlanmıştır. Vural Tekeli, Link Hattı Kullanılmadığı İçin Bu Yayının “Naklen” Değil, Aslında “Hırsız Yayın” Olduğunu İfade Ediyor. Bu Hırsız Yayını 1 Ocak 1962 Günü Yayınlanan Fenerbahçe-Galatasaray Maçı İzledi. Ardından, 27 Mart 1963 Günü Türkiye-İtalya Karşılaşması “Damdan” Naklen Yayınlandı. Kameralar Başka Bir Stada Ya Da Gösteri Alanına Taşınamadığından Ve Taşkışla Binasının Damındaki Görüntü Mithatpaşa Stadı İle Sınırlı Kaldığından, Yayınlanan Maçların Hepsi Bu Statta Oynanan Maçlardı.

Gerçek Anlamda İlk Naklen Yayın; 21 Ekim 1965 Günü İtü Tv’nin Açılış Töreninin Yayınlanması Oldu. Bu Yayın Philips’in İtü Tv’ye Verdiği Bir Link Ve Vidicon Kamera Sayesinde Gümüşsuyu’ndan Maçka’ya Gerçekleştirlir. Bu Yayında Vural Tekeli Hem Kamerayı Kullanır Hem De Öğretim Görevlilerinin İyi Tanıdığı İçin Spikerlik Görevini Üstlenir. Böylece, Gerçek Anlamda İlk Naklen Yayın Gerçekleştirilir. Açılış Töreninin Başarıyla Yayınlanmasından Sonra, Adeta Bir Naklen Yayın Fırtınası Başlar. Çünkü, Önceki Naklen Yayınların Arasındaki Süreç Yıllar Olurken, 1966 Yılından İtibaren Bu Süreç Günlere Dönüşüyor. Her Yönden Hazırlıklı, Link Kullanılarak Ve Teknik Açıdan Noksansız Denebilcek İlk Naklen Maç Yayını 1 Mayıs 1966 Günü Gerçekleşir. Bu Tarihteki Fenerbahçe-Beşiktaş Maçında Kamera İlk Kez Stat İçine Yerleştirilir Ve Yayın Aralıksız Olarak Sürdürülür. Maçın Golsüz Bitmesi İse İtü Yetkililerinin “Bir Gol Bile Nakledemedik!” Üzüntüsünü Yaşamasına Neden Olur.

Normal Yayın Akışına Geçildikten Sonra İtü Tv’de Yeni Programlar Yayınlanmaya Devam Ediyor. Bunların Başında Yarışmalar Ve Günümüzde Talk Show Olarak Bilinen Müzik Ve Eğlence Programları Geliyor. Yarışma Programlarının Hazırlanmasında Ve Sunulmasında Halit Kıvanç Ön Plana Çıkıyor. Yayınlanan İlk Yarışma Programı “Talih Kuşu” Adındaki Bilgi Yarışmasıdır. Halit Kıvanç Bu Programı İtü Tv’nin İlk Yıllarından Kapanışına Kadar Geçen Sürede Aralıksız Olarak Görev Alan Vural Tekeli İle Birlikte Yapmış. Soruları Çoğu Kez Tekeli, Büyük Bir Ciddiyet Ve Önemle Kendisi Hazırlamış. Aynı Zamanda İtü’den Diğer Öğretim Görevlileri Ve Lise Öğretmenleriyle Birlikte Yarışmanın Jüri Üyeliğini Yapmış. Lise Öğrencilerinin Bilgilerini Ölçmek İçin Tasarlanmış Olan Bu Yarışmada, İstanbul Serofinil Derneği’nin Derece Alanlara Kanarya Hediye Etmesinden Dolayı, Yarışmanın Adı “Talih Kuşu” Olmuş. Çok İlgi Gören Ve Beğenilen Bir Diğer Yarışma Programı Da “Mini Gol”Dür. Halit Kıvanç Bu Yarışmayı Almanya’da Görüp Beğenmiş Ve İtü Tv’de Uygulamayı Düşünmüş. Spor Toto İstanbul Müdürlüğü’nün Yaptırdığı Delikli Kaleye İzleyiciler Ve Bir Futbol Takımının Bazı Oyuncuları Katılarak Üçer Atışta En Çok Gol Atmayı Başaran Kişi Olmaya Çalışırlarmış. Göztepeli Nevzat Gibi Ünlü Futbolcuların Gelmesi Programa İlginin Artmasını Sağlamış. 1961 Yılına Gelindiğinde Programlar Ve Dolayısıyla Konuk Olan Sanatçıların Sayısı Ve Çeşitliliği Artar. Bunların Başında Edebiyat Yarışması, Özdemir Asaf’ın Konuşması, Ayşegül Çilli’nin Spor Programları Ve Yücel Hekimoğlu’nun Sinema Yıldızlarıyla Röportajları Gelir.

Bununla Birlikte, Günümüzdeki Talk Show Programlarının Temeli De Yine Bu Yıllarda Fecri Ebecioğlu Tarafından İtü Tv’de Atılmış Ve En Çok İlgi Gören Ve Konuşulan Programların Başında Yer Almıştır. Fecri Ebecioğlu Düzenli Olarak Hazırladığı Show Programlarına O Yılların En Çok İstek Gören Sanatçılarını Getirmeyi Başarmıştır. Erkan Yolaç’ın “Evet-Hayır” Yarışması İlk Kez İtü Tv Ekranlarında Gösterilmiş. Ebecioğlu Show’da İlk Zamanlar Piyanist Feyzi Aslangil, Öztürk Serengil, Gönül Yazar, Necla İz, Zekai Apaydın İlerleyen Yıllarda Yalçın Ateş Orkestrası Eşliğinde Altan Erbulak Ve Nuri Sesigüzel Ve 1969 Yılının İlk Aylarında Da Aynı Programda Ajda Pekkan Ve Zeki Müren Konuk Olmuşlardır. Bu Sanatçılar Hiçbir Ücret Almadan, Fecri Ebcioğlu’nun Daveti Üzerine Programlara Katılıyorlardı. Hatta, Programın İlgi Görmesi Üzerine, Sanatçılar Programa Katılmak İçin İtü Tv’ye Kendileri Teklif Götürmeye Başlarlar.

Zeki Müren Ve Ajda Pekkan Katıldıkları Programda Büyük İlgi Görmüş Ve İtü Tv’ye Teşekkür Telefonları Yağmıştı. Birçok İnsan Onları İlk Kez Görmüş Ve İzlemişti. O Gece, Zeki Müren Siyah Ayakkabılarının Taşlarla İşlenmiş Topuğundan, Siyah Elbisesine Ve Yakası Ferbelalı Beyaz Gömleğine Kadar Giyimine Büyük Bir İlgi Göstermişti. Bu Titizlikte Adnan Ataman’ın Uyarı Niteliğindeki Ricası Da Etkili Olmuştu. Adnan Ataman, Zeki Müren’in Seyircinin Tepkisine Neden Olabilceğini Düşünerek Çok Dikkat Çekici Giyinmemesini İstemiş. Çünkü Önceki Yıllarda Bir Yaz Günü, Anons Sırasında Ceketini Çıkaran Fatih Pasiner’i Gören Seyirciler; “Bu Ne Saygısızlık! Seyirci Karşısına Gömlekle Çıkılır Mı?” Diye Kanalı Telefon Yağmuruna Tutmuştu.

-Bu Dönemde İlk Yayını Çeken Kameraman, Görüntüyü Işıklandıran Işıkçı, Ses Ayarını Yapan Teknisyen, Ekrana Çıkan Sanatçı, Programı Sunan Spiker “Ekranın İlkleri” Olarak Türk Televizyon Tarihine Geçmişlerdir. Örneğin, İlk Kameraman Adnan Ataman’dır. İlk Dekor İse Biri Kahverengi, Diğeri Gri İki Perdeden Oluşmaktadır. İlk Spiker Ve Televizyon Sunucusu İtü’nün Orkestrasını Çalıştırırken İtü Radyosu’nda Spiker Ve Programcı Olan Fatih Pasiner’dir. Fatih Pasiner, İtü Tv’de Spikerliğe Başladığı Zaman ‘Hitap’ Konusunda Bazı Küçük Sıkıntılar Da Yaşamıştır. “Anons Hiç Alışık Olmadığımız Bir Tarzda Yapıldı. Çünkü Radyolarımızın Düğmesini Çevirdiğimiz Zaman Karşımıza Çıkan Spiker, Bize Daima ”Sayın Dinleyiciler” Diye Hitap Ettiği Halde, Televizyon Spikeri “Sayın Seyirciler” Diye Seslendi…”Sonra, Fatih Pasiner Buna Bir Çözüm Bulur Ve “Sayın Seyirci Ve Dinleyiciler” Demeyi Uygun Görür Ve Bu Yıllarca Böyle Devam Eder.

-Türkiye’de Televizyon Yayınına Çıkan İlk Sanatçılar; Feriha Tunceli, Nebahat Yedibaş, Cevdet Çağla Ve Hüsnü Coşar.
-Türkiye’de İlk Televizyon Konseri; Feriha Tunceli Tarafından Verildi.
-Türkiye’de İlk Televizyon Tiyatrosu; Arif Yesari’nin Yazdığı Mektup Adlı Otuz Dakika Süren Tiyatro Oyununu Yazarın Kendisi İlhan Damacı, Ali Keskiner Ve Nisa Serezli İle Birlikte Oynadı Ve 23 Aralık 1954 Akşamında Bu Piyes Yayınlandı.
-Türkiye’de İlk Hava Durumu Programı, İtü Tv’de Yayınlandı Ve Kanalın En Düzenli Programı Oldu. Programı Sunması İçin Amerikalı Meteoroloji Profesörü Sidney Tweles Davet Edilir. Fakat Küçük Bir Sorun Vardır: Tweles Türkçe Bilmemektedir. Bundan Dolayı, Programa Genç Meteoroloji Uzmanı Ali Esin De Çağırılır. Tweles Ve Esin İlk Hava Durumu Sunanlar Olarak Yayıncılık Tarihimize Geçerler.
-İlk Yayınlanan Film; Hitit Güneşi’dir.

Yorum yapın