Anasayfa » Genel » Yüksek Tansiyon Tedavisi ve Yapılacak Uygulamalar

Yüksek Tansiyon Tedavisi ve Yapılacak Uygulamalar

tansiyon, tansiyon nedir, tansiyon hakkında bilgiler, yüksek tansiyon nedir, yüksek tansiyon hakkında bilgiler, tansiyon nasıl düşürülür, yüksek tansiyon nasıl düşürülür

Sevgili okurlar, sizlere yüksek tansiyon hakkında bilgiler vereceğiz. Peki tansiyon nedir, yüksek tansiyon nedir, yüksek tansiyon nasıl düşürülür? Hepsi ve daha fazlası yazımızda.

Yüksek Tansiyon Tanısı Nasıl Anlaşılır Nasıl Konulur?

Tansiyon Nedir?

Atardamarların içindeki kan basıncına tansiyon denir. Kapl kası kasıldığında atardamarlara kan pompalanır. Bu esnada ölçülen basınç sistolik basınçtır. Kalp kası gevşediğinde ise kan damarda durulur; bu esnada ölçülen basınç diastolik basınçtır. Tansiyon ölçümünde sistolik (büyük) ve diyastolik (küçük) kan basınçlarına bakılır. Tansiyon yüksekliğine hipertansiyon denir.

İdeal tansiyon, kişiden kişiye göre değişebilir. Ortalama olarak büyük tansiyonun 120-130, küçük tansiyonun ise 70-90 arasında olması normal kabul edilir. Gençlerde ve çocuklarda tansiyonun düşük değerleri normal kabul edilebilir.

Yüksek Tansiyon Tedavisi ve Yapılacak Uygulamalar

Günümüzde tansiyon tedavisi her zaman için kontrol altına alınabilir. Az tuz, az kırmızı tüketilmelidir. Şişman hastaların kilo vermesi gerekir. Uyku düzeni olan stressiz, içki ve sigaradan uzak bir hayat tavsiye edilir. Yapılan diyet sonucu tansiyon düşmüyorsa ilaç tedavisi verilir. İlaç alınımından sonra tansiyon düzene girse bile kesinlikle doktora danışmadan ilaç bırakılmamalıdır. Yüksek tansiyonun tedavisinde kan basıncı düşürmek için özellikle diyet uygulanır ancak tansiyon çok yüksek ve organik hastalıklardan kaynaklanıyor ise, diyet ve ilaç tedavisi aynı zamanda uygulanır. Bu hastalığın kesin bir nedeni ve tedavisi olmaması, ömür boyu diyet uygulamayı gerektirmektedir. Yüksek tansiyonu şişmanlıktan kaynaklanan kişiler için en uygun tedavi şekli kilo vermektir. Yüksek tansiyonu olan şişmanlar için ilaç gerekli olduğu durumlarda yine kilo verilmeli ki böylelikle ilacın etkisi artabilsin. Tansiyon, damar setliği ve beyin kanamasının en önemli sebebidir.

Belirti ve yakınmaların az ya da çok ol­masına bakılmaksızın tüm yüksek tan­siyonluları tedavi etmek gerekip gerekmediği tartışması şu çözüme bağlanmış­tır: Küçük kan basıncı 90 mmHg’nin (mm cıva basmcı) üstünde olan tüm hastaların tansiyonu 85 mmHg düzeyin­de tutulacak biçimde tedavi uygulanma­lıdır.

ikincil yüksek tansiyonda tedavi ön­celikle temelde yatan hastalığın tedavi­sine yöneliktir; birincil yüksek tansi­yonda basıncın kontrol altına alınmasıy­la ve basıncm normale inmesiyle sorun çözülemezse komplikasyonlann tedavi edilmesi gerekir. Birincil yüksek tansi­yonun tedavisinde genel önlemlerin ya­nı sıra ilaç tedavisi uygulanır. Genel ön­lemler kısaca şunlardır: • Beslenme – Bazı istatistikler sanayi­leşmiş toplumlarda nüfusun yansından çoğunun fazla kilolu olduğunu göster­mektedir. Bu durum genellikle yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve damar sert-liğiyle birlikte görülür; öte yandan tek başına da kalp ve dolaşım sistemi has­talıkları için bir risk faktörüdür. Bu ne­denle yüksek tansiyonlu, şişman hasta­nın normal kilosuna getirilmesi büyük önem taşır. Hafif ya da orta derecede yüksek tansiyonlu hasta, çoğu zaman yalnızca kilo vererek kan basıncını nor­mal değerlere düşürebilir. Verilen her kilo için diyastolik (küçük) kan basıncı­nın 2-3 mmHg azaldığı saptanmıştır.

Yüksek Tansiyon Hakkında Bilgiler

Hareketsiz yaşamla savaş – Yüksek tansiyonlu kişiye önerilen yüzme, yürü­yüş, jogging, bisiklet ve kayak gibi sporlar izotonik tiptedir. İzometrik eg­zersizler (ağırlık kaldırma) önerilmez. Tansiyonu sürekli yüksek olan kişi, önerilen egzersizleri uygularsa, sistolik ve diyastolik kan basıncıyla, kalp atım hızının düştüğünü görecektir.

Gevşeme teknikleri – Sanayileşmiş toplumlarda çok yüksek düzeyde olan ruhsal gerilim tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Bu nedenle son yıllarda tansiyonun düşmesinde yararlı olduğu saptanan gevşeme tekniklerinin kullanı­mı gündeme gelmiştir.

Sigara dumanından uzak durma -Tek bir sigaranın dumanının tansiyonda 15-20 dakika süreyle ani ve birkaç mmHg’lik yükselmeye yol açtığı kanıt­lanmıştır. Aşırı sigara içen kişinin sü­rekli yüksek tansiyon tehlikesiyle ne öl­çüde karşı karşıya kaldığı kolayca anla­şılabilir.

Birincil yüksek tansiyonun tedavi­sinde yalnızca deneyimler sonucunda seçilen bazı ilaçlar kullanılır. Sabit bir tedavi tablosu yeğlenmemekle birlikte, kan basıncını düzenleyen mekanizma­lar hakkında kazanılan bilgilerin yardı­mıyla değişmeyen bir tedavi planının uygulanmaya sokulabileceği düşünül­mektedir.

Yüksek tansiyon ve şeker hastalığı-Yüksek tansiyon şeker hastalarında, şe­ker hastalığı olmayanlara oranla iki kat sık görülür. Erişkin tip şeker hastalığı olanlarda yüksek tansiyonu açıklamak için birçok varsayım ortaya atılmıştır. Şişmanlık her iki hastalıkta da görülür. Şeker hastalarında tansiyonun kontrol altında tutulması böbrekteki örselenme-yi yavaşlatır ve hastalığın gidişini dü­zeltir.

Yüksek tansiyon ve gebelik – Gebelikte yüksek tansiyon tek basma ya da gebelik eklampsisi tablosunda vücutta sıvı birikimiyle birlikte ortaya çıkabilir. Bu durumun özellikle dölüt için olum­suz sonuçlan olacağından, tansiyonun dikkatle kontrol altında tutulması gere­kir.

Yüksek Tansiyon Tanısı Nasıl Anlaşılır Nasıl Konulur?

Yüksek tansiyon ve çocukluk – Ço­cuklukta yüksek tansiyon oldukça en­der görülür. Tansiyonun normal değer­lerin dışında olması iç salgı hastalıkları­nı, böbrek hastalıklarını ve aort damarı darlığını düşündürmelidir; ruhsal ne­denler ya da yanlış ölçüm gibi teknik nedenler de rol oynayabilir. Genellikle sorun kilo vermeyle düzelirse de, ço­cuklarda ve gençlerde görülen yüksek tansiyon olgularının çok büyük bir bö­lümünde sorunun başka bir hastalıktan kaynaklandığı ve bu nedenle tanıya yö­nelik bir araştırma ve özgül bir tedavi gerektiği unutulmamalıdır.

Yüksek tansiyon ve böbrek yet­mezliği – Böbrek hastalığının ağırlaş­masını önlemek için tansiyonun dene­tim altında tutulması gereklidir. Hekim tansiyonu düşürecek ilaçları seçerken ve dozlarım ayarlarken dikkatli olmalı ve böbrek işlevleri üzerinde olumsuz etkisi olacak maddeleri kullanmaktan kaçınmalıdır.

Yorum yapın